PKK Sanığının Savunmasını Hts Kayıtları Çürüttü

SATUK TOPALOĞLU - Adana'da keşif yapan adliye personeline el yapımı patlayıcıyla düzenlenen saldırıyla ilgili tutuklu iki sanıktan Davut Esen'in, olay günü yaklaşık 16 kilometre uzaklıktaki nehre dayılarıyla balık tutmaya gittiğine yönelik iddiaları, HTS baz istasyonu analiz raporlarıyla çürütüldü.

11. Ağır Ceza Mahkemesinde haklarında "fikir birliği içinde devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "taşınması yasak maddeleri bulundurmak", "mala zarar verme", "PKK/KCK üyesi olmak" ve "görevi başındaki memurları kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından tutuklu Hayrullah Turan (19) ile haklarında ağırlaştırılmış müebbet ve 194'er yıl hapis cezası istemiyle dava açılan Davut Esen'in (19) duruşmadaki iddialarına yönelik bilirkişi raporu tamamlandı.

Adana Emniyet Müdürlüğünde uzman polis tarafından hazırlanan raporda, olay günü eylemin gerçekleştiği merkez Seyhan ilçesi Hürriyet Mahallesi'nde olmadığını ileri süren Esen'in Karayusuflu Mahallesi mevkisinde (Seyhan Nehri) birlikte balık tuttuklarını ileri sürdüğü iki dayısının cep telefonu baz istasyonu kayıtlarına yer verildi.

Daha önce duruşmada tanık olarak dinlenen ve yeğenlerinin savunmasına destekler nitelikte ifade veren dayılar O.O. ve C.O'nun, cep telefonu sinyallerine iddiaların aksine olay yeri yakınındaki iki baz istasyonunda rastlandığı aktarılan raporda, her iki numaranın birbirleriyle görüşme yaptığı bilgisi de paylaşıldı.

Raporda, iki dayının öne sürdükleri gibi olay yerine yaklaşık 16 kilometre uzaklıktaki Karayusuflu Mahallesi mevkisinde olmadıkları aktarılarak olay yerine yürüme mesafesiyle 5-10 dakika ya da 20-30 dakika uzaklıktaki bir alanda bulundukları kanaatine varıldığı kaydedildi.

"Duruşmada inkar etmişti"

Adana 1'inci Ağır Ceza Mahkemesinin arasında hakim ve savcının da yer aldığı 7 kişilik heyetine 18 Ekim 2016'da yaptığı keşif sırasında el yapımı patlayıcıyla (EYP) saldırı düzenlenmişti. Olayda iki zabıt katibi yaralanmış, saldırıyı düzenlediği iddiasıyla Hayrullah Turan ve Davut Esen tutuklanmıştı.

Sanıklar hakkında "fikir birliği içinde devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "taşınması yasak maddeleri bulundurmak", "mala zarar verme", "PKK/KCK üyesi olmak" ve "görevi başındaki memurları kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 194'er yıl hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

Esen, duruşmalardaki savunmalarında hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek "Ben dayılarımla Karayusuflu tarafına balık tutmaya gitmiştim. Ben bombanın ne şekilde yapıldığını, ne şekilde bir şey olduğunu bile bilmiyorum. Devletin memuruna bomba değil taş bile atmam. İddia edilen olayda ben yoktum. Kesinlikle üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum." ifadelerini kullanmıştı.

Tanık dayılar O.O. ve C.O. da olay günü Davut Esen ile Karayusuflu köyüne balık tutmaya gittiklerini ve akşam saatlerine kadar beraber olduklarını savunmuştu.