Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) 17 Aralık haberlerine yönelik ceza verilmesi kararına muhalefet şerhi koyan RTÜK üyesi Ali Öztunç, "Demokratik toplumlarda basın çok temel bir göreve sahiptir ve kamuyu ilgilendiren konularda bilgi vermekle yükümlüdür. Halkın ise bilhassa yolsuzluk iddiaları hakkında bilgi alma hakkı vardır" dedi.
RTÜK, yayın kuruluşu hakkında 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (ç) bendi hükümlerinin ihlali nedeniyle yaptırım uygulanmasına çoğunluk oyuyla karar verdi.
Söz konusu kararın gerekçesinde, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinin yayın yasağına aykırı bir yayın gerçekleştirildiği ve yayınlanan ses kayıtlarının ise özel hayatın gizliliğine aykırı olduğu belirtildi. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20 Ocak 2014 tarihli ve 2014/ 58 D. İş numaralı kararıyla, 17 Aralık soruşturma dosyasıyla ilgili olarak, yazılı, görsel ve internet medyasında her türlü haber, röportaj, eleştiri ve dosya içerikleri ile alakalı (yalnızca haber niteliği taşıyanlar dışında) talepte bulunan hakkında soruşturma tamamlanıncaya yasanın 3. maddesi uyarınca yayın yasağı getirildi.
Karara muhalefet şerhi koyan RTÜK üyesi Öztunç, "Yasanın 3. maddesi uyarınca yayın yasağı getirilmiştir. Demokratik toplumlarda basın çok temel bir göreve sahiptir ve kamuyu ilgilendiren konularda bilgi vermekle yükümlüdür. Halkın ise bilhassa yolsuzluk iddiaları hakkında bilgi alma hakkı vardır. Üst Kurul, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu kararlarını dikkate almayarak 17 Aralık soruşturmasını haber veya tartışma konusu yapan tüm yayıncıları cezalandırmak istemektedir" dedi.
Öztunç, Üst Kurul'un 17 Aralık soruşturması kapsamında ses kayıtlarını haberleştiren yayın kuruluşlarına uyguladığı yaptırım kararlarının gerekçesinde, özel hayatın gizliliği ve kişilik hakkı gibi ilkelere atıfta bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Bu çerçevede Anayasa mahkemesinin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bazı kararlarına değinmektedir. Ancak bahsedilen mahkeme içtihatlarının yayın konusu haberlerle bir ilgisi bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla, izleme raporlarında ve karar gerekçelerinde yer verilen içtihadi metinlerdeki bireylerin özel hayatın gizliliği ile kamusal makam işgal edenlerin ve yolsuzluk iddiası muhatabı kişilerin özel hayatı konusunda bir ayrım yapılmaktadır. Ancak bu husus atlanmaktadır. Örneğin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Radyo Twist/ Slovakya davasında, siyasal nitelik taşıyan iki politikacı arasında geçen ve kamuoyunu ilgilendiren bir ses kaydının basın organlarında yayınlanmasında bir suç bulunmadığına hükmetmiştir. AİHM, siyasetçiler ve kamusal kişiliklerin rüşvet ve yolsuzluk konularıyla ilgili olarak ileri sürülen özel hayatın gizliliği iddialarını kabul etmemektedir. İki kamu görevlisi, kamu zararına bir eylem yapmak amacıyla bir araya gelmişse burada özel hayatın gizliliğinden ziyade kamunun bilgilenme ve görüş sahibi olma hakkı söz konusudur. Öte yandan, bir ses kaydının hukuka aykırı bir şekilde elde edilmesiyle onun yayımı arasında bir ayrıma gidilmelidir. Ses kaydının tespitinin yapılmasında hukuka aykırılık varsa bu durumdan bunu yayımlayan basın kuruluşları sorumlu tutulamaz. Bu nedenlerle çoğunluğun görüşüne katılmıyorum."
Son Dakika › Güncel › RTÜK Üyesi Öztunç: Üst Kurul, 17 Aralık Soruşturmasını Haber veya Tartışma Konusu Yapan Tüm... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?