Şehidin Balıkçı Arkadaşları Bayramı Buruk Geçiriyor

Kastamonu'nun Abana ilçesinde, balıkçılık yaparken askere giden ve Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde 3 Eylül'de terör örgütü PKK mensuplarıyla çıkan çatışmada şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Ömer Şenel'in üzüntüsü hakim.

Asker olana kadar balıkçılık yapan deniz tutkunu Şenel'in arkadaşları, ilk defa arkadaşlarından ayrı bayram ve balık sezonu geçiriyor. Teknelerini Türk bayraklarıyla ve Şenel'in fotoğraflarıyla süsleyen balıkçılar, arkadaşlarının anılarını yaşatmaya çalışıyor.

Abana Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Erdi Sarı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüm balıkçı camiasının şehidini bağrına bastığını, arkadaşlarının yokluğunda günlerin geçmediğini söyledi.

Şenel'in deniz tutkusunun ilkokul çağlarında başladığını anlatan Sarı, "23 yaşındaki şehidimizle aynı yaştayım, 15 senedir de kardeş gibiydik. İlkokulu da beraber okumuştuk. Denize olan tutkusu ilkokul çağlarında başladı. Okuldan kaçarak limana geliyorduk, teknelere binip balığa gidiyorduk. İlk defa Ömer'den ayrı bir bayram ve av sezonu geçiriyoruz. Yokluğunda ne bayramın ne de sezonun tadı var. Anılarımız canlandıkça denize bile gidemiyoruz." diye konuştu.

Sarı, arkadaşının şehit olmadan birkaç saat önce kendisini aradığını belirterek, "Olaydan önce, öğlen saatlerinde Ömer'le telefon görüşmemiz oldu. Yorgun ve uykusuz olduğunu söyledi, Abana'daki durumları sordu. Yanımda olan diğer balıkçı arkadaşlarımız da Ömer'le konuştu. Çok sevilen bir kardeşimizdi, şehadet haberi yüreğimizi yaktı." dedi.

"Deniz tutkusu her şeyden önce geliyordu"

Balıkçı Ramazan Acar da şehidin çocukluğunun ve ilk gençlik dönemlerinin yanında geçtiğini dile getirerek, ondaki deniz tutkusunun her şeyin üstünde olduğunu kaydetti.

"Ömer'i yaşı küçük olduğu için tekneye almazdık, o da bizi karadan takip ederdi." diyen Acar, şöyle devam etti:

"Canımız, ciğerimiz Ömer'i çocukluğundan bu yana çok iyi tanıyoruz. Kendisinin denizcilik camiasıyla ilk tanışması 7 yaşında oldu. Yeğenim Erdi Sarı'yla yanıma gelir, tekneye binmek isterdi. Ben de yaşı küçük olduğu için çekinir, almazdım. Biz limandan çıkınca seyir yönümüze doğru karadan tekneyi takip ederdi. Gönlümüz el vermezdi geri gelirdik ve tekneye alırdık. Çarşıdan geçerken de annesinden korkusuna kamaraya saklanırdı. Özellikle kaptanlığa çok ilgisi vardı. Yaşı büyüdükçe tekneyi kaçırmaya başladı. Anahtarları saklıyordum, tornavidayla motoru çalıştırıp kaçıyordu. Deniz sevdasını bildiğim için hiçbir zaman kızmazdım, kızamazdım."

"Hakkari'den de tüm balıkçıları yönlendirirdi"

Acar, şehidin görev yaptığı Hakkari'den sürekli Abana'daki balıkçı arkadaşlarını aradığını ve denizdeki her şeyden ilk önce onun haberi olduğunu söyledi.

Şenel'in bir deniz aşığı olduğunu dile getiren Acar, "Bazen saati bile geçmeden aradığı oluyordu. Biz, çevremizdekilerle irtibat kurmadan o herkese ulaşıp bizi bilgilendiriyordu. Bazen 'arama artık, yeter.' diyordum. İşte ondaki deniz tutkusu böyle bir şeydi. İlk defa ondan ayrı bir bayram ve balık sezonu geçiriyoruz. Allah rahmet eylesin, onu çok seviyor ve özlüyoruz. Şehidimizi unutmaya ve unutturmaya niyetimiz yok." diye konuştu.

Barınağın yaşlı balıkçılarından Nevzat Işık ise şehit uzman çavuşla olaydan bir gün önce görüştüğünü belirterek, "O kadar yaşam dolu biriydi ki, bize hep şaka yapardı. Şehit olmadan bir gün önceki konuşmamızda 'oğlum, buradaki gibi asker ocağında da haylazlık yapıyor musun?' dedim. O da 'Yok hacı baba, burada şaka olmaz. O işler oraya geldiğimde.' diye cevap verdi. Bir gün sonra da şehit haberini aldık." dedi.