18. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral İsmail Gürgen, " Çanakkale, savaşın tüm acımasızlığına karşın bir insanlık anıtıdır. Dostluğun ve düşmanlığın bir arada olduğu, iki düşman iken öldükten sonra koyun koyuna yatıp, dost olan kahramanların savaşıdır" dedi.
Tuğgeneral Gürgen, Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 101. yılı dolayısıyla Gelibolu Tarihi Alanı'ndaki Şehitler Abidesi'nde düzenlenen törende, kutsal değerler uğruna düşünmeden kanlarını akıtan, aziz şehitleri saygıyla anmak üzere toplandıklarını söyledi. 1. Dünya Savaşı'nın başlamasından hemen sonra, Almanya karşısında zor durumda kalan Çarlık Rusyasına yardım etmek, İstanbul'u alarak Osmanlı Devleti'ni savaş dışı bırakmak ve Balkan devletlerini kendi yanlarında savaşa çekmek isteyen İngiltere ve Fransa'nın, Çanakkale Boğazı'nı zorla geçmeye karar verdiklerini anlatan Gürgen, şöyle konuştu:
"Çanakkale Boğazı'na ilk saldırı, 3 Kasım 1914'te, İngilizlere ait bir savaş gemisinin Gelibolu Yarımadası'ndaki Seddülbahir ve Ertuğrul tabyalarını, iki Fransız savaş gemisinin de Anadolu yakasındaki Kumkale ve Orhaniye tabyalarını bombardıman etmesiyle başlar. Boğazı geçmeye yönelik ilk saldırı ise 19 Şubat 1915 günü boğazın girişini koruyan tabyalara yöneltilir. 18 Mart'a kadar hava şartlarının uygun olduğu zamanlarda boğaza yönelik harekata devam edilir ancak bir sonuç alınamaz." Gürgen, 18 Mart 1915'te, müttefik donanması harekatının, sabah 10.30'da başladığını, İtilaf Devletleri'nin, Çanakkale ve Kilitbahir tabyaları ile mayın bölgesini savunan bataryalar ve seyyar topların hep birden susturulmasını esas aldığını anlattı. İki hat halinde tertiplenen 10 muharebe gemisiyle başlatılan saldırının, yoğun ateşe rağmen saat 13.45'e kadar İngilizlerin planladığı gibi geliştiğini belirten Gürgen, Türk tabya ve bataryalarının giderek susturulduğunu, buna mukabil müttefik donanmasının ciddi hasar görmeden yoluna girdiğini dile getirdi.
"Yıkılmayan isimsiz kahramanlar"
Gürgen, saat 14.00'te Bouvet zırhlısının, manevra yaparken Erenköy Koyu'na Nusret Mayın Gemisi tarafından döşenen mayınlardan birine çarpınca harekatın seyrinin değiştiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Çok kısa sürede 600'ün üzerinde mürettebatıyla batan Bouvet'in ardından, Inflexible da mayına çarpar. Hemen akabinde Irresistible ve sonrasında ona yardıma gelen Ocean da aynı kaderi paylaşır. Birbirini takip eden patlamalar içinde ortalık toz dumandır. Birçok topumuz harap olmuş, siperler, mazgallar yıkılmıştır. Fakat yıkılmayan isimsiz kahramanlar... Tophaneli Hakkı'dan Koca Seyid'e, Üsteğmen Hasan'dan Cideli Mehmet Çavuşa kadar, yüzlerce kahraman boğazı düşürmemek için canları dahil her şeylerini ortaya koyarlar. Gün sonunda kıyamet durulduğunda, saldıran, gücünün üçte birini kaybetmiş ve saat 18.00'de boğazı terk edip geri çekilmiştir."
"Katiyen geri çekilmeyeceksiniz"
Artık "kara birliklerinin desteği olmadan Çanakkale Boğazı'nın aşılamayacağı" kanaatinin oluştuğunu ve kara harekatı hazırlığının hız kazandığını anlatan Gürgen, şunları kaydetti:
"Kara harekatının hedefi; Boğaz'dan donanmanın geçişini engelleyen bataryaları arkadan kuşatan Kilitbahir Platosu'dur. Bunun için 25 Nisan sabahı asıl çıkarma bölgesi olan Seddülbahir ve Arıburnu'ndan çıkarma yapılmaya başlanmıştır. Çıkarmanın ilk saatlerinde, Seddülbahir sahillerinde 13'e karşı 1, Arıburnu sahillerinde 20'ye karşı 1 olan Mehmetçik direnir, vatanın toprağını asil kanı ile sular ve düşmanın ilk 24 saatte ele geçirmeyi planladığı, Alçıtepe ile Conkbayırı-Kocaçimen hattına ulaşmasını engeller. O gün, 27'nci Alay 3'üncü Tabur Komutanı Binbaşı Halis Bey, birliklerinin en sağındaki 4'üncü Bölük Komutanı Vekili Asteğmen Mucip'e; Bulunduğunuz yerden katiyen geri çekilmeyeceksiniz. Geriye ancak bu mevkide hepinizin öldüğünü bildirecek bir haberci gönderebilirsiniz' emrini veriyordu. 8,5 ay boyunca; daracık bölgelerdeki siper hatlarımıza saatlerce süren bombardımanlarda, on binlerce top mermisi atıldı, kimse yerinden kıpırdamadı. Arıburnu'nda, Anafartalar'da, Conbayırı'nda, Kirte'de, Kereviz Dere'de, Zığındere'de Mehmetçik üzerine yağdırılan çelik yağmurlarına aldırmadı, kutsal vatan toprağını korumak uğruna gözlerini kırpmadan ölümle kucaklaştı."
"Çanakkale, bir insanlık anıtıdır"
Çanakkale Savaşı'nda büyük kayıplar verildiğine işaret eden Gürgen, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Her iki taraftan, toplam 500 binden fazla insan kaybına yol açan Çanakkale Savaşı, Müttefikler ile Rusya'nın irtibatını önleyerek, savaşın iki yıl daha uzamasına, bunun sonucunda Çarlık Rusya'sının yıkılmasına yol açarken, İngiltere ve Fransa'nın önemli oranda bir gücünü Çanakkale'de tutmuş, Almanya'nın Batı Cephesi'ndeki yükünü azaltmıştır. Çanakkale, savaşın tüm acımasızlığına karşın bir insanlık anıtıdır. Dostluğun ve düşmanlığın bir arada olduğu, iki düşman iken öldükten sonra koyun koyuna yatıp, dost olan kahramanların savaşıdır."
Tuğgeneral Gürgen, konuşmasını "Ulu Önder, Cumhuriyetimizin kurucusu ve Ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk'ün ifade ettiği gibi 'Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar, burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz" sözleriyle tamamladı.
Son Dakika › Güncel › Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 101. Yılı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?