Şener Manisa'da Siyaset Üslubu Dersi Verdi Şener Manisa'da Siyaset Üslubu Dersi Verdi

REFERANDUM çalışmaları için Manisa'ya gelen Türkiye Partisi (TP) Genel Başkanı Abdullatif Şener, iktidar ve muhalefet partilerine üslup dersi verdi. Ramazan ayı olmasına karşın iktidar ve muhalefet partilerinin Referandum sebebiyle üsluplarını bozarak aile yapısını zedelediğini ve çocukların olumsuz yönde etkilediğini ifade eden Şener, "Çocuklarımızın dilini bozduğu için, ahlakını bozduğu için, huyunu bozduğu için Başbakan hakkında dava açmak gerekir. Aynı şekilde Başbakanın siyaset tarzı ile yarış yapmaya kalkan aynı üslup ve siyaset tarzını kullanan bazı muhalefet partilerinin sözcüleri ve liderleri de kullandıkları benzer üslupla, çocuklarımızın huyunu ve ahlakını bozdukları için yargılanmaları gerekir" dedi. Şener 12 Eylül'deki referandum için de partisinin tavrını belirterek, "Kerhen 'Evet' diyeceğiz" dedi.

TP Genel Başkanı Şener, bugün, partisinin Manisa İl ve ilçe teşkilatlarının ortaklaşa düzenlediği iftar yemeğine katıldı. Yemeğinin ardından iftar duası yapacak bir partili arayan TP Genel Başkanı Şener, kimseyi bulamayınca, "İftar duasını yaptıracak kimse yok mu?" diyerek eline mikrofonu alıp iftar duası yaptırdı.

'TÜRKİYE'DEKİ SİYASET ÜSLUBU SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNDEN KALMA'

İftar duasının ardından partililere konuşma yapan Şener, Türkiye'de siyaset üslubunun soğuk savaş döneminden kalma bir üslup olduğunun altını çizdi. Şener, "Siyasi konuşmalar, başta çocuklarımız olmak üzere bu ülkede yaşayan insanlarımızın duygularını, düşüncelerini ve algılamalarını belirler. Biz isteriz ki, Başbakan da kibar ve nezih konuşmalar yapsın. Muhalefet partilerinin sayın genel başkanları da tüm siyasi partilerin temsilcileri de nezih ve temiz konuşsun. Ancak Türkiye'de var olan siyaset tamamiyle soğuk savaş döneminden kalmadır. Bu siyaset, kin ve nefreti yaygınlaştırmaya yönelten, kaba sözle küfürleşmeye varan, sayısız hakaretleri peşinden sürükleyen bir üslupla yapılan siyasettir. Bu siyaset ülkemize zarar vermektedir. Bu üslubu kullanan Başbakan da muhalefet partisi liderleri de ülkenin sorunlarını çözemez" şeklinde konuştu.

Şener, Ramazan ayında olmamıza rağmen bile iktidar ve muhalefet partilerinin siyaset üsluplarının çirkin olduğunun ifade ederek, "Başta Başbakan olmak üzere siyasiler kaba konuşmaktadır. Başbakan ve diğerlerini hergün ekranlarda görüyoruz. Biri 'Şerefsizsin', öbürü 'Kalpazansın', bir diğeri de 'Müfterisin' diyor. Siyaset böyle yapılmaz. Bu üslupla siyaset ülkeyi felakete, bölünmeye götürür ve ülkeyi daha fazla ayrıştırır. İktidar partisi de muhalefet partisi de kullanmış oldukları siyasi üslupla bu ülkeye zarar vermektedir" dedi.

'BAŞBAKANA ÜSLUBU NEDENİ İLE DAVA AÇILMALI'

Başbakan ve muhalefet partilerinin Referandum sürecindeki siyaset üsluplarının aile yapsını olumsuz yönde etkilediğini dile getiren Şener, "Halk 12 Eylül 'Evetçi' ve 'Hayırcı' gruplarına ayrılmış. Böyle bir siyaset tarzı olmaz. Hangi medeni ülkede siyasetçilerin bu üslupla birbirlerine hitap ettiğini görüyorsunuz. Bir ülkenin Başbakanı hergün televizyon ekranlarında çirkin sözler kullanırsa, kullanmış olduğu bu kelimeler ile hergün aile fertlerinin ahlakını ve davranışını bozuyor demektir. Hergün yaptığı konuşmalar ile çocuklarımızın ahlakını bozmaya çaba harcayan bir başbakan, yeryüzünde hangi ülkede vardır. Onun için aslında Başbakana, konuşma üslubu ile çocuklarımızın dilini, ahlakını ve huyunu bozduğu için dava açmak gerekir" dedi.

'AYRIŞTIRMADAN VAZGEÇİN'

Siyasette üslup konusunda iktidar ve muhalefet partisi liderlerine çağrıda bulunan Şener, "Vazgeçin. Ayrıştırmadan, ülkeyi bölüp parçalamaktan, çirkin sözlerden, kaba kelimelerden vazgeçin. Birbirinizle nezih konuşun. Ancak böyle yapan iktidar ve muhalefet ülkeye destek sağlar. Ancak bu iktidar ve muhalefet partilerinin bir tek amacı vardır. O da, kavga yaparak vatandaşları futbol maçı seyredir durumuna düşürmek. Bu kavga ortamında vatandaşları taraf tutmaya zorlamak. Bu ayrışmadan kendi payına düşen oyu almak" dedi.

'NİYETLERİ CİDDİ OLSAYDI REFERANDUMA GİTMEDEN DEĞİŞİKLİK YAPARLARDI'

Şener, konuşmasının ardından gazetecilerin, "Bu Referandum gerekli miydi?' sorusunu, "Mecliste partiler sonuç almak için değil, kavga etmek için mesai harcadıklarından dolayı önümüzde referandum var. 12 Eylül'de bu anayasa paketinde çok önemli değişiklikler olduğu için değil, mecliste yeterli oyu alamadığı için Referanduma gidiyoruz. Bir anayasa değişikliği teklifi 330 ile 367 arasında oy alırsa, o paket anayasa gereği zorunlu olarak referanduma gidiyoruz. Sıradan bir maddelik, içeriği de ağır olamayan bir madde de mecliste görüşülüyor olsaydı, oda 330 ile 367 arasında oy almış olsaydı zorunlu olarak referanduma gidecekti. Eğer, iktidarın ve muhalefetin cidden niyetleri anayasa değişikliği olsaydı bundan çok daha köklü, demokratik ve insan haklarına dayalı bir anayasa değişikliğini hiç referanduma gerek kalmadan meclisten çıkarabilirlerdi" şeklinde cevapladı.

'KERHEN EVET DİYORUZ'

Gazetecilerin Referandum konusunda Türkiye Partisi'nin sergileyeceği tavrı sorması üzerine Şener, "Bu paketi incelediğimizde, iktidarın ve 'Hayırcı' cephenin iddialarının doğru olmadığına kanaat getirdik. Bu anayasa değişikliği 12 Eylül Anayasası'nı ortadan kaldırmıyor. Değişiklikler Anayasaya girdikten sonra da 12 Eylül Anayasası'dır. Başbakan neden 12 Eylül'ü 'Evet mi' Hayır mı'ya dökmüştür. Çünkü üzerinde siyaset yapmak kolay geliyor. Bu iddialar gerçek değilse de pakete baktığımızda çok önemli büyük bir değişiklik içermemekle birlikte küçük bir adım niteliğinde görüyoruz. Mütevazi bir adım niteliğinde görüyoruz. Bu nedenle Kerhen 'Evet' diyoruz" şeklinde cevap verdi.

Şener, iftardan sonra Manisa esnafını ziyaret ederek, referandum konusunda partisinin görüşlerini anlattı.