Su Fakiri Ülkeler Arasında Yer Alabiliriz"

Kastamonu Üniversitesi (KÜ) Orman Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Miraç Aydın, Türkiye'nin su kaynakları bakımından sınırlı olarak değerlendirilebileceğini belirterek, "15 yıl sonra nüfusumuz 100 milyona ulaştığında maalesef su fakiri ülkeler arasında yer almamız muhtemel görünmektedir" dedi.

Aydın,  AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyadaki su miktarının durumuna bakıldığında kullanılabilir su potansiyelinin çoğu insanın beklentisinin altında olduğunu söyledi.

Dünyadaki suyun yüzde 96,50'sinin denizlerde bulunduğunu ve canlılar için kullanılamaz nitelik taşıdığına dikkati çeken Aydın, şöyle konuştu:

"Rakamlara baktığımızda, ülkemizde kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının bin 430 metreküp olduğunu ve ülkemizin su azlığı çeken ülkeler sınıfında yer aldığını söyleyebiliriz. 15 yıl sonra nüfusumuz 100 milyona ulaştığında maalesef su fakiri ülkeler arasında yer almamız muhtemel görünmektedir. Gerçekleşen yağış miktarında azalma ya da kullanılabilir su miktarında değişiklik olmadığını varsaydığımızda bu tabloyla karşı karşıya kalacağız. Eğer diğer şartlarda olumsuz yönde değişiklik olursa bu tablonun ülkemiz için daha da kötüye gidebileceği görülebilmektedir."

Türkiye'de yıllık yağış ortalamasının 679 milimetre olduğunu, buna karşılık gelen su potansiyelinin 528 milyar metreküp olduğunu belirten Aydın, yağış miktarının kullanılabilme potansiyeline sahip kısmının 181 milyar metreküp olduğunu dile getirdi.

"Su sıkıntısı çeken ülke sayısı artıyor"

Aydın, dünya ülkelerinin durumuna bakıldığında 26 ülkenin su sıkıntısıyla karşı karşıya olduğunu vurguladı.

Tahminlere göre 2050 yılında su sıkıntısı çeken ülkeler arasına 50 ülkenin daha katılacağını aktaran Aydın, sözlerini şöyle tamamladı:

"Birleşmiş Milletler (BM) istatistiklerine göre, 6 milyarlık dünya nüfusu içinde 1,5 milyar insan temiz su sıkıntısı yaşıyor. Çok yakın zamanda dünya nüfusunun yarıdan fazlasının ciddi şekilde su sıkıntısıyla karşı karşıya olacağı aşikardır. Her yıl 200 milyon insanın kirli sudan kaynaklanan hastalığa yakalandığı ve çoğu yoksul 2,2 milyon kişinin yaşamını kaybettiği bilinmektedir. Avrupa'daki bir aile günlük 165 litre su tüketirken, buna karşın Afrika'daki bir aile sadece 20 litre su tüketebilmektedir. Nasıl ki geçmişten günümüze kadar petrol, doğalgaz ve kömür gibi doğal kaynakların dünyada alan ve miktar bakımından farklılıklar gösterdiğini söyleyebiliyorsak, bu durumu su kaynakları açısından da ifade edebiliriz." - Kastamonu