Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Fuat Oktay, Suriye vatandaşlarına yardım için kampların dışında da ciddi bir sistem oluşturmak için çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, "Yardım almak isteyenler de yardım etmek isteyenler de kayıt yaptıracak, bu sistem içinde karşılıklı eşleştirme yapacağız" dedi.
Oktay ile BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilcisi Carol Batchelor, AFAD'ta, ülkelerinden ayrılan Suriyelilere ilişkin ortak basın toplantısı yaptı.
Başka ülkelere göç etmek zorunda kalan Suriyeli kayıtlı göçmen nüfusunun 1 milyonu geçmesi üzerine, Cenevre ve diğer BM ofisleriyle eş zamanlı düzenlenen toplantıda konuşan Oktay, Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılar için elinden gelen her şeyin en iyisini yapmaya çalıştığını söyledi.
Suriyeli sığınmacıların, ne kadar iyi hizmet verilirse verilsin iki yıldır çadırda, konteyner kentte ikamet ettiğini belirten Oktay, "Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Ruhsal anlamda da sıkıntılı olan, yakınlarını kaybetmiş insanlara ev sahipliği yapıyoruz, kucak açıyoruz" diye konuştu.
Türkiye'deki kamplarda bulunan Suriyelilerin sayısının 186 bini geçtiğini bildiren Oktay, şöyle devam etti:
"Şu anda 17 kampımız var. Bunlardan 3'ü konteyner kent. Yoğun talep sürdüğü için de yapımı devam eden kamplarımız var. Kampların dışında da sayı oldukça yükselmeye başladı. Kampların dışında da yardımla ilgili ciddi bir sistem oluşturmak için AFAD koordinasyonunda, tüm ilgili kurum ve kuruluşlarımız, Sivil toplum kuruluşlarımız ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kamplardaki gibi dünya standartların üzerinde hizmet verebildiğimiz bir sistemi geliştirelim istiyoruz."
Türkiye'nin kamp içi, kamp dışı, yeni kampların inşası ve sıfır noktası yardımlarında uluslararası camianın daha aktif olmasını istediklerini ifade eden Oktay, "Türkiye güzel bir hizmet veriyor ama uluslararası camiada da şunu görüyoruz, 'Türkiye nasıl olsa bu hizmeti veriyor, güzel de veriyor, herhalde yardıma ihtiyacı yok.' Aslında bu yanlış bir algı. Yardıma ihtiyacı olup olmamaktan ziyade bunu bir sorumluluğun paylaşılması olarak görüyoruz. Dolayısıyla tüm dost, komşu ülkeleri, bölge ülkelerini bu sosyal sorumluluk projesinin parçası olmaya davet ediyoruz" dedi.
-Rakamlarla yardımlar-
Suriyeli sığınmacıların yüzde 75'inin kadın ve çocuklardan oluştuğunu ifade eden Oktay, Türkiye'deki kamplarda yaklaşık 26 bin Suriyeli öğrencinin ilköğretim, ortaöğretim ve lise, 3 bin 300 öğrencinin de okul öncesi eğitim gördüğünü bildirdi.
Oktay, yetişkinler için de bilgisayardan dikiş nakışa, halı yapımına, kuaförlüğe, dil kurslarına kadar ihtiyaca binaen birçok alanda 120 kursun devam ettiğini, 26 bin kursiyerin mezun olduğunu, 6 bin kursiyerin de eğitimlerini sürdürdüğünü söyledi.
Suriyelilere toplamda 768 bin poliklinik hizmeti verdiklerini bildiren Oktay, kampların yetersiz geldiği durumlarda da 125 bin kişiyi hastaneye sevk ederek tedavi ettirdiklerini, yaklaşık 11 bin de ameliyat gerçekleştirildiğini belirtti.
Kamplarda, kamp dışında ve Suriye'ye sıfır noktasından sundukları gıda yardımları olduğunu anlatan Oktay, "Orada ciddi anlamda un problemdi. Bakanlar Kurulu kararıyla 50 bin ton buğdayın karşılığındaki un, şu anda her gün Suriye'de ihtiyacı olanlara iletiliyor. Bunun ötesinde günlük sınır bölgelerine kumanya ve ekmek yardımı yapılıyor" dedi.
Türkiye'nin yardımları son derece sistemli şekilde yürüttüğünü bildiren Oktay, "Eğitim, sağlık, barınma, beslenme alanında, çok farklı alanlarda sektörel bazda uluslararası camiadan katkı alabiliriz. Bu nakit ya da ayni yardım şeklinde olabilir. Bu çerçevede bir proje havuzu oluşturduk. Yeni kampların oluşturulması, mevcut kampların sponsorluğu, okul, hastane, ambulans veya itfaiye aracı şeklinde bir proje havuzumuz var" diye konuştu.
Şu an itibarıyla uluslararası yardımların bekledikleri oranda olmadığına işaret eden Oktay, şimdiye kadar Suriyeliler için Türkiye'ye, BM'nin toplam 30 milyon, Suudi Arabistan'ın da 50 milyon dolarlık yardımda bulunduğunu bildirdi.
-"Teşekkür etmek yerine desteklerini aktif şekilde iletsinler"-
Carol Batchelor ise Suriye'deki çatışmaların 15 Mart itibarıyla ikinci yılını dolduracağını ancak halen politik çözüm bulunamadığını söyledi.
Her geçen gün Suriye'den kaçan sığınmacı sayısının arttığını dile getiren Batchelor, geçen yıl bu zamanlar 20 bin civarında olan sayının bugün itibarıyla Türkiye, Ürdün, Mısır, Lübnan ve Irak'ı kapsayan bölgede 1 milyona ulaştığına işaret etti.
Ülkesinden kaçmak durumunda kalan 1 milyon kayıt altına alınmış kişinin ihtiyaçlarının büyüyerek devam ettiğini dile getiren Batchelor, Türkiye, Lübnan ve Ürdün'ün sorumluluğun büyük kısmını sırtlamış durumda olduğunu vurguladı.
Kuzey Afrika ve Avrupa'da da yavaş yavaş Suriyeli sayısının arttığını belirten Batchelor, şöyle devam etti:
"Politik çözüm, hepimizin en kısa zamanda beklediği çözüm. Fakat olmuyor. Biz burada insani çözüm yollarını aramak için birlikteyiz. Bütün sığınma durumuna düşmüş kişilerin korunduğunu, desteklendiğini görmeye devam etmek istiyoruz. Uluslararası camianın bu durumu çok iyi anlamasını, bu ülkeleri desteklemesini, mülteciler korunduğu için sadece teşekkür etmek yerine desteklerini aktif şekilde iletilmesini talep ediyoruz."
Bu konuda BM Mülteciler Yüksek Komiserliği koordinesinde Suriye için Bölgesel Müdahale Planı oluşturulduğunu ifade eden Batchelor, planın mültecilerin sağlık, eğitim, sığınma dahil her türlü ihtiyacını kapsadığını bildirdi.
Bu planın sadece yüzde 25'inin fonlanmış durumda bulunduğunu dile getiren Batchelor, "Destekleyen tüm ülkelere teşekkürlerimizi iletiyoruz ancak plan halihazırda yeterli desteğe ulaşmış değil" dedi.
Türkiye'deki kamplarda Suriyelilere verilen hizmetlerin çok üst seviyede olduğunu belirten Batchelor, Türkiye Hükümeti'ne, AFAD'a ve Türk insanına Suriyelilere gösterdikleri anlayış ve destek için teşekkür etti.
-"Kamp dışı sistem için Kilis'te pilot uygulama başladı"-
Oktay, "kamp dışındaki sistemlerle ilgili" çalışmalarının sorulması üzerine, bu konuda son 1,5 aydır yoğun bir çalışmaları olduğunu, Kilis'teki pilot uygulamanın Gaziantep'te de çok sınırlı şekilde başladığını bildirdi.
Suriyelilerin kaldığı kamplarda eğitim, sağlık, gıda, güvenlik ve diğer konularda ilgili bakanlıklarla çalıştıklarını anlatan Oktay, ayrıca Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay başkanlığında 15 günde bir koordinasyon toplantısı düzenlediklerini dile getirdi.
Dışarıda kurdukları sistemin kamplardakinin benzeri olduğunu belirten Oktay, şunları kaydetti:
"Kamplarda mahallelerimiz var. Burada seçimler yapılır. Kendi aralarında muhtarlarını seçerler. Her bir mahallenin muhtarı, kamp yönetimine katılır. Yani burada demokratik, yürüyen bir sistem var. Bu insanlar, misafirlik sürecinde, bulundukları yerin yönetiminde söz sahibi olabiliyorlar.
Dışarıda kurduğumuz sistemde ise bu mahalleler yok. Yardım almak ve yardım etmek isteyenler var. Yardım almak isteyenler kayıt yaptırsın diyoruz. Buradan biz ihtiyaç analizi belirleyelim. 'Kaç çocuk var, hangi sınıflarda eğitime ihtiyaçları var, sağlıkla ilgili ne tür ihtiyaçları var, beslenme barınma boyutunda ihtiyaçlar nelerdir' gibi ihtiyaç analizini yapalım. Diğer tarafta yardım etmek isteyen kuruluşlar, tüm uluslararası kuruluşlar buna dahildir, onlar da kayıt yaptırsın istiyoruz. Bu sistem içinde karşılıklı eşleştirme yapacağız. Eşleştirmenin sonunda açık kalırsa, yine dönüp uluslararası camiaya 'Bu kadar açığımız vardır' diyeceğiz. Kamp dışında şehirlerde verdiğimiz hizmeti, eğitimse Milli Eğitim Bakanlığı'nın denetiminde, sağlıksa Sağlık Bakanlığı'nın denetiminde uygulayacağız. Bunu fiziksel ortam da olabilir veya sanal ortamda gerçekleştirmeyi düşünüyoruz."
Oktay, pilot uygulamanın gerçekleştirildiği Kilis'ten çıkardıkları derslerle sistemi tamamlamak üzere olduklarını söyledi.
-'725 milyon lira harcandı"-
Suriyeli sığınmacılara verilen hizmetler için harcanan parayla ilgili olarak da Oktay, "Bugün itibarıyla 725 milyon TL, bu bizim nakit olarak harcadığımızdır. BM standartlarında bunun bir hesaplama karşılığı vardır, bu da 1,5 milyar dolara yakındır" diye konuştu.
Oktay, sivil toplum kuruluşları tarafından da "Kış Geldi... Suriyeliler İçin Bir Ekmek Bir Battaniye" kampanyasıyla, yaklaşık 100 milyon liraya yakın harcama yapıldığını bildirdi.
Oktay, "yardımların kamplara verildikten sonra takip edilememesi" ile ilgili bir soru üzerine de şunları söyledi:
"Sivil toplum kuruluşlarının özellikle kamplara girerek bu hizmeti vermeleriyle ilgili talepleri vardı. Türkiye olarak biz orada biraz daha dikkatli davranmak durumundaydık. Kamp içindeki sistemimiz şeffaf, açık. Kamp dışındaki sistemde zaten bununla ilgili hiçbir problem olmayacak. Yapılan yardımların nereye gittiği, kime gittiğine kadar kayıtlı. Sivil toplum kuruluşları ve diğer ülkelere rapor edebilecek durumdayız. O kadar sistemli çalışıyoruz."
Batchelor da " Suriye için bölgesel müdahale planına neden yeterli yardım gelmiyor" sorusu üzerine, global desteğin gün geçtikçe arttığını söyledi.
Asıl sorunun, planın desteklenmesinden öte Suriyeli sığınmacıların sayısının gün geçtikçe artması olduğunu belirten Batchelor, sayılar arttıkça finansman desteğinin yeterli gelmediğini ifade etti.
Suriye Bölgesel Müdahale Planı'nın yakın zamanda yenileneceğini dile getiren Batchelor, 30 Ocak'ta Kuveyt'te uluslararası camianın desteğini arttırmak için düzenlenen konferansta 1,5 milyar dolar toplandığını, bu paranın ülkelere doğru şekilde dağıtılacağını belirtti.
Batchelor, "Bazı ülkeler paranın nasıl harcandığı konusunda endişe içinde mi, o yüzden mi yeterli destek gelmiyor" sorusu üzerine de BM olarak müdahale planına verilen her türlü desteğin raporlanması zorunluluklarının bulunduğunu, tüm yardımların nasıl ve nereye aktarıldığı konusunda detaylı rapor hazırladıklarını ifade etti.
Muhabir: Esra Altınmakas
Yayıncı: Ebubekir Gülüm - ANKARA
Son Dakika › Güncel › Suriye'deki Olaylar - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?