Suriye Türkmen Meclis Başkanı Mustafa

Suriye Türkmen Meclis Başkanı Abdurrahman Mustafa, bugün Suriye Türkmenlerinin verdikleri mücadelede İstiklal Savaşını kılavuz olarak gördüklerini belirterek, "Kuvayı Milliye ruhuyla da savaşıyorlardır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Fırat Kalkanı Operasyonu ile birlikte dünyayı bir anda şaşırtması, oradaki düşmanların ve müttefiklerinin şaşkınlık durumunu görmekteyiz." dedi.

Mustafa, Türkiye Kıbrıs İşbirliği Cemiyeti'nin Topkapı Fatih Belediyesi Sosyal Tesislerinde düzenlendiği toplantıda, Türkiye ile olan tarihin, kaderin ve soyların bir olduğunu ancak araya Batı eliyle çizilen suni sınırların girmesiyle uzak kalındığını söyledi.

Yine bir kanlı bir savaşın Türkmenlerle Türkleri bir araya getirdiğini aktaran Mustafa, oysa ki Suriye Türkmenlerinin Anadolu'dan daha önce Türklüğü bu topraklarda yaşatan kişiler olduğunu ifade etti.

Suriye'de Türk varlığının ilk kez 7. yüzyılda Oğuz boylarının göçleriyle başladığını dile getiren Mustafa, şöyle devam etti:

"Küresel güçler bu yıl yüzüncü yılını dolduran Sykes Picot anlaşmasıyla Türkmen yurdu Suriye'yi Anadolu coğrafyasından koparmaya karar vermiş ve Birinci Dünya Savaşı sonrasında maalesef aramıza yapay sınırlar çizilmiştir. Böylece bugün sayıları 3,5 milyonu bulan Suriye Türkmlenleri anavatanından, milli kimliğinden uzaklaştırılmaya çalışılmıştır. Suriye Türkmenlerin yaşadığı Halep, Lazkiye, Şam, Hama, Humus, Rakka gibi şehirler binlerce yıllık Türkmen şehirleridir. Suriye Türkmenleri, bugün Anadolu Türklüğünün demografik ve kültürel anlamda omurgasını oluşturan Oğuz boyunun kolları ve aşiretlerine mensuplardır. Suriye'deki Türkmen boyları tamamen Anadolu Türk kültürünün, sosyal yapısının ayrılmaz bir parçasıdır."

"Türkmenlerle Türkleri yapay sınırlar ayırıyor"

Abdurrahman Mustafa, "Suriye Türkmenleri ile Anadolu coğrafyasında yaşayan Türkleri ayıran tek şey yapay sınırlardır. Lakin Birinci Dünya Savaşı sonrasında oluşturulan dünya düzeni içerisinde Suriye Türkmenleri önce Fransız mandasının altında, sonra da Baas diktatörlüğünün zulmü altında büyük acılar çekmiştir. Bugün Suriye Türkmenleri verdikleri mücadelede İstiklal Savaşını kılavuz olarak görüyorlardır. Kuvayı Milliye ruhuyla da savaşıyorlardır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Fırat Kalkanı Operasyonu ile birlikte dünyayı bir anda şaşırtması, oradaki düşmanların ve müttefiklerinin şaşkınlık durumunu görmekteyiz." diye konuştu.

Fırat Kalkanı Operasyonu ile Türkmenlere yeniden bir ümit doğduğunu anlatan Mustafa, sözlerini şöyle tamamladı:

"Misak-ı Milli sınırları tekrardan gündeme gelmiştir. İnşallah Türkiye'nin bu milli iradeyi arkasına almasıyla birlikte Misak-ı Milli sınırları da gerçekleştirilecektir. Bugün Halep bin yıllık Türk yurdudur. Türkiye'nin milli güvenliği Kerkük'ten başlar, Musul'dan, Halep'ten devam eder ve Bayırbucak'tan Akdeniz'e açılır. İnşallah bu güçlü Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile bizim de oradaki birliklerimizin mücadelesiyle birlikte inşallah Halep, Musul, Rakka tekrar kendi anavatanına ve Türk kimliğine kavuşacaktır. Allah Türkiye'mize zeval vermesin, istikrarını bozmasın. 5 yıldır Türkmenler olarak mücadele veriyorsak bunu Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti sayesinde yapıyoruz. Türk'ün Türk'ten başka dostu olmadığını biz hep söylüyorduk ama Fırat Kalkanı Operasyonuyla birlikte bunu artık herkes biliyor."