Suriyeli Sanatçı Haco'nun Hdp'ye Çağrısı

AZADİ İnisiyatifi Genel Yürütme Kurulu Üyesi Yavuz Delal, Suriyeli sanatçı Ciwan Haco'nun "çatışma ve öldürmelerle Kürt meselesinin çözülemeyeceği ve 59 milletvekiliyle Meclis'e giren HDP'nin çözüm yolunu orada araması gerektiği" yönündeki çağrısına destek verdi.

Delal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüm amacını Meclis'e girmek şeklinde belirleyen bir siyasi parti olarak HDP'nin, göstermesi gereken Meclis performansını sabote edecek bir süreci bizzat kendisinin işletmesinin akıl karı olmadığını belirterek, "Seçmen, özellikle Kürt seçmen HDP'ye, Çözüm Süreci'nde yüklendiği misyonu layıkıyla sürdürmesi için oy verdi ve önce 80, sonrasında ise oluşturduğu güven bunalımına rağmen 59 milletvekiliyle Meclis'e gönderdi" dedi.

Kürtlerin verdiği desteğin, açık biçimde meselelerin siyaset yoluyla ve Meclis saflarında halledilmesine yönelik olduğunu vurgulayan Delal, şöyle konuştu:

"HDP'nin işlettiği mevcut süreç, bu bakımdan kendi seçmenini sukutuhayale uğratmaktadır. HDP, kendi seçmeninin iradesine rağmen siyaset yürütemez. Bu tür bir siyaset pek tabii olarak toplum vicdanında meşruiyet sorunu yaşar. Ciwan Haco'nun çağrısı meşru ve maruf vicdanın tebarüz etmesidir. Umarım Haco'nun çağrısı, körlük içerisindeki diğer bir kısım sanatçılara da örnek olur. İnsanların öldüğü, şiddetin tavan yaptığı bir ortamda seçmenin iradesi olan siyasetin kendi işlevini seçmen iradesi doğrultusunda gerçekleştiremeyeceği açıktır. Böyle devam ederse, korkarım HDP çözüme dönük misyonundan büsbütün kopup halkın hayrına olmayan kimi güç odaklarının aparatına dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır.

Meclis'te siyaset yoluyla meselelerin ele alınması, HDP'nin şiddet ile arasına açık mesafe koymasıyla mümkün olacaktır. Yani Ciwan Haco olması gerekeni, medeni sürecin gereğini söylemekten başka bir şey ortaya koymuş değil. Kaldı ki 7 Haziran'dan önce Çözüm Süreci'ne ilişkin büyük bir yükümlülük üstlendiklerini, bu görevi en iyi biçimde işletmek için barajı geçip güçlü biçimde Meclis'e girmek istediklerini söyleyen bizzat HDP'nin kendisiydi. Aslında Ciwan Haco, HDP'nin kendi arzusuna uygun davranmasından başka bir şey söylemiyor."

"HDP'nin halktan başka hiçbir güce minnet borcu olmamalıdır"

Ciwan Haco'nun şahsında bir kez daha yapılan siyaset çağrısının aslında malumun ilamı olduğunu vurgulayan Delal, "Kürt siyasetinin HDP dışındaki diğer bütün ögeleri de Haco gibi düşünmekte ve sık sık bu tarz çağrılarda bulunmakta. HDP bu çağrılara cevap verir mi bilmem ama makul olan, çağrıları dikkate alıp toplum vicdanına uygun kararı almaktır. Çünkü HDP, elinde bulundurduğu siyasi gücü halkın oylarıyla tesis etmiştir, halktan başka hiçbir güce minnet borcu olmamalıdır. Başka güç odaklarına sırtını dayamak, halkın şiddet ortamında yaşadıklarını görmemek olur ki bu en fazla orta vadede bumerang etkisiyle sonuçlanabilir" ifadelerini kullandı.

Yavuz Delal, Ciwan Haco gibi Kürt aydın, yazar ve sanatçıların çözüme ve siyasete çağrıya dair tutumlarını sadece bireysel olarak değil, oluşturacakları "çözüm için siyaset yapmaya, şiddeti reddetmeye çağrı" şeklinde daha örgütlü platformlarla ortaya koymaları gerektiğine inandığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Çözüm için, siyaset için şiddetin olmadığı bir ortama mecbur olduğumuz anlatılmalı ve kamuoyu baskısı oluşturulmalıdır. Şiddet karşıtı, çözüm siyaseti adına örgütlü aydın, yazar ve sanatçılar kamuoyu baskısı oluşturur; bu baskı HDP'yi Meclis'te siyasete baskılayacağı gibi PKK'nın da şiddetten kaçınmasını sağlayabilir. Çünkü PKK, bugüne dek uyguladığı şiddet yöntemine itiraz eden güçlü ve örgütlü bir entelijansiya ile karşılaşmadı. Artık bunun zamanı gelmiştir. İçinde olduğumuz bu zaman dilimi PKK'nın şiddet yöntemine itiraza muhtaç durumdadır. Bu ihtiyaç aydın, yazar ve sanatçılarla mutlak olarak giderilmelidir. PKK'nın ciddiye almak zorunda olacağı örgütlü bir entelijansiya PKK'ya şu iki şıkkı dayatacaktır. ya çağrılara kulak kabartıp şiddetten vazgeçecek ya da aydın, yazar ve sanatçıları önemsemediğini gösterip toplum vicdanının mahkumu olacaktır. Her iki halde de şiddet kaybedecek, siyaset kazanacaktır."

"Silaha başvurmak, çözümsüzlüğü derinleştirir"

Yasa dışı olarak 1974'te kurulan Kürdistan Sosyalist Partisi'nin genel sekreterliğini yapan ve hakkındaki davaların düşmesi sonucu yaklaşık 36 yıl aradan sonra Türkiye'ye dönen Mesut Tek de Ciwan Haco'nun çağrısına katıldığını, bugüne kadar yaşananların Kürt sorununun askeri çözümü olmadığını defalarca ortaya koyduğunu söyledi.

Sorunun silahla değil, diyalog ve görüşmeler yoluyla çözülmesi gerektiğini dile getiren Tek, "Bu konuda hem devlete hem de PKK'ya yönelik çağrılar oldu, ortak açıklamalar yapıldı, kampanyalar yürütüldü. Elbette HDP'nin Meclis'te yapacağı çok iş var. Ama Meclis'te yapılması gerekenleri sadece HDP'nin üstüne yıkmak, her şeyi ondan beklemek doğru değil. HDP'nin dışındaki partiler, özellikle iktidar partisi de elini taşın altına koymalı. Kürt sorununun barışçıl çözümünü kolaylaştıracak, yolunu açacak yasal düzenlemeler yapmalıdır ki bunların başında Türkiye'deki tüm etnik ve dini kimliklerin varlığını tanıyan, haklarını güvence altına alan, çağdaş bir anayasa yapmak geliyor" diye konuştu.

Tek, Haco'nun HDP'ye yönelik çağrısının karşılık bulabileceğini çünkü parti yetkililerinin de defalarca Meclis'in üzerine düşen görevleri yerine getirmesi çağrısında bulunduklarını hatırlattı.

Mesut Tek, "Kürt sanatçı, yazar ve fikir adamlarının HDP'ye bu yönde çağrılar yapmasını destekliyorum. Çünkü sanatçı, yazar, aydın, fikir adamları ve kısacası sivil toplumun daha aktif bir biçimde devreye girmesi, toplumun vicdanı rolünü üstlenerek taraflar üzerinde baskı yapması gerektiğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Gelinen aşamada, Kürt sorunu ve çözüm yollarına ilişkin her türlü tartışmanın serbestçe yapıldığı bir dönemde silaha başvurmanın, sorunun çözümüne yardımcı olmadığı gibi çözümsüzlüğü derinleştireceğini ve şiddet sarmalını güçlendireceğini kaydeden Tek, "Bu nedenle PKK, hak elde etme mücadelesinde silaha başvurmayı tümden bir kenara bırakmalı, legal ve demokratik siyaseti geliştirecek, HDP'nin Meclis'teki elini güçlendirecek bir tavır geliştirmelidir" dedi.