Taksim Gezi Parkı'ndaki Eylem

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş:

"Buradaki çalışmalarda, Topçu Kışlası ve Gezi Parkı ile ilgili ağaçları söküp kışla yapma anlamında adım atılmadığını anlatmamız lazımdı başta. Topçu Kışlası daha sonra değerlendirilecek bir çalışma"

"Burada bir kent müzesi ihtiyacını herkes biliyor. 8 bin 500 yıllık kentin ciddi anlamda bir kent müzesi yok. Böyle bir ihtiyaç var. Bunun bir merkezi olabilir"

"Bunun üzerine bir çalışma yapacağız. Bu çalışmalarda insanlarımızın da bilgilendirilmesini sağlayacağız"

Topbaş, İSMEK 16. Genel Sergi ve Festivali'nin açılışının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Taksim Gezi Parkı'nda kent müzesi yapılması fikrine "Taksim Platformu"nun yaklaşımının sorulması üzerine Topbaş, platform üyelerinin proje bütünlüğü içerisindeki çalışmalarda Topçu Kışlası'nın gündeme gelmesi durumunda bunu değerlendirebileceklerini söylediklerini aktardı.

Topbaş, İstanbul'un 8 bin 500 yıllık tarihi geçmişe sahip olduğuna işaret ederek, "Burada bir kent müzesi ihtiyacını herkes biliyor. 8 bin 500 yıllık kentin ciddi anlamda bir kent müzesi yok. Böyle bir ihtiyaç var. Bunun bir merkezi olabilir. Bunun üzerine bir çalışma yapacağız. Bu çalışmalarda insanlarımızın da bilgilendirilmesini sağlayacağız" diye konuştu.

Olaylardan Büyükşehir Belediyesinin ne gibi sonuçlar çıkardığı sorulan Topbaş, projelerle ilgili daha fazla tanıtım ve bilgilendirme yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Buradaki çalışmalarda, Topçu Kışlası ve Gezi Parkı ile ilgili ağaçları söküp kışla yapma anlamında adım atılmadığını anlatmamız lazımdı başta. Topçu Kışlası daha sonra değerlendirilecek bir çalışma" dedi.

"Topçu Kışlası'nın yapılmasını arzuluyoruz"

Topbaş, mahkemenin projeyi reddedetmesi durumunda itirazlarının olup olmayacağının sorulması üzerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da ifade ettiği gibi Topçu Kışlası'nın yapılmasının arzulandığını, buna göre bir çalışma olduğunu dile getirdi.

Topbaş, yürütmeyi durdurma kararı veren idare mahkemesine Kültür ve Turizm Bakanlığı nezdinde savunma verileceğini ifade ederek, "İçeriği, yapısı değerlendirmesi ona göre yapılır. Tabii ki orada verilecek olan kararların gerekçelerinin ne olduğunu bilmiyoruz. Onları görmemiz lazım" ifadelerini kullandı.

Topçu Kışlası ile ilgili referandum tartışmalarının hatırlatılması üzerine Topbaş, şunları kaydetti:

"Referendumu istemeyiz demelerini anlamak mümkün değil. 'Referandum istemiyoruz ama demokratik olsun, bizim dedeğimiz olsun'... Böyle şey olur mu? Burada düşündüğümüz fonksiyonları da içeren kent müzesi olacak şekilde projelendirmeyi biz Taksim'de sergileyeceğiz. Yine o eski güzelliği yaşatan, çevreyle bütünleşen, Taksim'i tamamen betonlaştıran mantığın ötesinde, daha yeşillendirecek, orada yapılacak yapıdan dolayı sökülecek ağaçların yine Taksim'de dikilmesi, bir yere götürülmemesi şeklinde bir düzenleme. Bu halka anlatılır. İnanıyorum bunlar doğru çalışmalar, halk da bunları destekliyor."

Topbaş, olaylara ilişkin bir soruya karşılık, bu tip topluluklara provokatörlerin katılabileceğini belirterek, bu kişilerin insanları galeyana getirebileceğini söyledi.

"14 milyon İstanbullu, 76 milyon Türkiye ile büyük bir aileyiz" diyen Topbaş, güneydoğu kardeşliği haykırırken, burada bu sıkıntıları yaşamanın, yanlış değerlendirmenin doğru olmadığını kaydetti.

Maksadını aşan eleştiriler yapıldığını aktaran Topbaş, bunların hoş olmadığını, 21. yüzyılda medeni kentte yaşayan insanın davranış biçiminin farklı olması gerektiğini vurguladı.

Topbaş, her iki tarafın da saygılı olması gerektiğine dikkati çekerek, "Eyleme dönüşen, vandalizm oluşturan eylemlerin hem topluma hem kente hem de kamu malına ciddi zararlar verdiğini görmekteyiz" dedi.

Vatandaşa hizmet veren otobüslerin yakıldığını, bunların maliyetinin yine vatandaşın cebinden çıktığını dile getiren Topbaş, tepkilerin daha medeni verilmesi gerektiğini ifade etti.

İnsanların sokağa çıkmakta endişe eder hale geldiğini kaydeden Topbaş, şöyle konuştu:

"Bizim insanımız kindar değil, buna güveniyoruz. Kindar toplum değiliz, geçmişten bugüne bakıyoruz. Kini unutuyoruz. Kindarlık yok, sağduyuluyuz. Güneydoğunun böyle olacağını hayal edemezdik. Bu kadar değişim geçiriyor Türkiye. Bunlar tarihe kaydedildi. Birtakım olaylar arasına bu da girdi. Bunu bir kin boyutuyla devam ettirmenin olmayacağını, beraberce yaşayan toplum bireyleri olarak kimsenin kimseye farklı davranmayacağını, itham etmeyeceğini biliyoruz."

Bir gazetecinin "90 kuşağı ortaya çıktı. Yeni bir kuşakla tanıştınız. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu Topbaş, şöyle yanıtladı:

"Bunlar, 68 kuşağının eylemlerinden farklı bir boyuta gelmiş durumda. 90 kuşağı biraz daha farklı. Çünkü dünyaya çok yakın. Türkiye ekonomisini düzelttikçe, ekonomik problemleri bir bir aştıkça demokratik birtakım talepleri de artmakta, artık birtakım fikirleri sorgulamakta. Yönetimler olarak bizler de yaptığımız işleri daha iyi anlatmak, daha iyi göstermek durumundayız. Hepsini dinledik, notlarımızı aldık. Şunu gördük; diyalog, karşılıklı görüşme, bir araya gelmek önemli. Daha önce platformdan bazı arkadaşlarla görüşmüştüm. Burada düşüncemiz Topçu Kışlası ilgili faaliyeti olmadığı için sadece trafiği yer altına almaktı, bu da oybirliği ile geçti. Bu ona karıştı ve bu şekilde sıkıntı yaşadık. Bundan sonra suhuletli bir hayatı sağlamalıyız. Bu güzel İstanbul, çok daha iyi şeylere layık. Daha iyi ve farklı, insanlarla bütünleşecek, bir yönetim anlayışını etkin kılacağımızı ifade etmek istiyorum."

Kadir Topbaş, bir başka soru üzerine, ameliyattan sonra evinde dinlenirken de koordinasyon toplantıları yaptığını ifade ederek, "İstanbul'u bir saniye bile boş bırakamam ki... Görevlerimizi en iyi şekilde yapmak, hizmet etmek durumundayız. Çünkü vatandaşın verdiği yetkiyi kullanıyoruz. Bu kentin 2040-2050'ye kadar su problemi yok. Bu büyük bir başarı. Yenikapı'ya ve Maltepe'ye etkinlik alanı yapıyoruz" diye konuştu.