TBMM Mülteci Hakları Alt Komisyonu

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Türkiye Misyon Şefi Pascale Moreau, "Mülteci krizlerinin siyasi çözümlerle halledileceği kanaatindeyiz. Siyasi çözümler bulunana kadar, mültecilere ev sahipliği yapan ülkelerle uluslararası manada daha fazla dayanışma sağlanması ve sorumluluğun daha adil şekilde paylaşılmasında fayda var." dedi.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Mülteci Hakları Alt Komisyonu, AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu, başkanlığında toplandı.

Toplantıda, UNHCR Türkiye Misyon Şefi Pascale Moreau, komisyon üyelerine sunum yaptı.

Moreau, sunumunda TBMM'de mülteci haklarıyla ilgili bir alt komisyon kurulmasından duyduğu memnuniyeti ifade ederek, Türkiye'nin son 2 yıldır dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olduğunu belirtti.

Pascale Moreau, "Dünyada her 113 kişiden biri yerinden edilmiş. Bu bizim açımızdan felaket durumu. UNHCR, uzun yıllardan beri sadece Suriyelilere değil, birçok milletten mülteciye eli açık şekilde ev sahipliği yaptığı için Türkiye'ye samimi takdirlerini sunuyor." diye konuştu.

UNHCR'nin çalışmaları hakkında bilgi veren Moreau, Türkiye'nin sığınmacı ve mülteciler için gösterdiği çaba ve kararlılığın çok önemli olduğunu vurguladı.

Moreau, "Türkiye'nin çabasının uzun vadede devam edebilmesi için ulusal politikaların gözden geçirilmesinde fayda var. Mülteci krizlerinin siyasi çözümlerle halledileceği kanaatindeyiz. Siyasi çözümler bulunana kadar mültecilere ev sahipliği yapan ülkelere uluslararası manada daha fazla dayanışma sağlanması ve sorumluluğun daha adil şekilde paylaşılmasında fayda var." değerlendirmesinde bulundu.

Mülteciler konusunda hiçbir dönemde olmadığı kadar çok farkındalık yaratıldığını ancak bunun bile artan mülteci sayısı karşısında yetersiz kaldığını anlatan Moreau, Türkiye'nin 19 Eylül 2016 tarihinde gerçekleşen BM Genel Kurulu'na en üst düzeyde katılarak, konuyu gündemde tutmasının da önem taşıdığını bildirdi.

Moreau, "Mültecilere destek veren, en büyük ev sahipliği yapan ülkelerin sesinin daha kuvvetli duyulması, sorunun küresel olarak çözülmesine katkı sağlayacaktır. Bizler de konuya dair daha dramatik ve farkındalığı olan işler yapmalıyız." ifadesini kullandı.