Terör Olayları Yatırımların Önünü Kesti

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Bitlis Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Davut Tezcan'ın açıklaması, Terör olayları yatırımların önünü kesti- Çözüm Süreci ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yatırım yapmaya yönelen girişimciler, terör olaylarından dolayı yatırım yapmaktan vazgeçiyor- Bitlis TSO Başkanı Tezcan: - "İş makinesi ve tırları yakılan bir bölgeye, yatırımcıların yatırım yapması mümkün değil" ŞENER TOKTAŞ/ İBRAHİM YALDIZ - Çözüm Süreci ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yatırım yapmaya yönelen yatırımcılar, terör olaylarından dolayı yatırım yapmaktan çekiniyor.Bitlis Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Davut Tezcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iş makinesi ve tırları yakılan bir bölgeye, yatırımcıların yatırım yapmasının mümkün olmadığını söyledi. Suruç katliamı ve akabindeki çatışmalar sonucu, bölgenin yine 1990'lı yıllara dönecekmiş gibi insanları tedirgin ettiğini ifade eden Tezcan, şöyle konuştu: "Şiddet nereden gelirse gelsin, bir kere şiddeti lanetlemek lazım. Şiddeti lanetliyoruz. Halk Çözüm Süreci'nin Meclis'te çözülmesi için oy kullandı. Bunun çözüm noktası da Meclis'tir. Eğer bugün Meclis süreci tekrar sokaklara yayarsa bu sorumluluk, halkın iradesini teslim ettiği Meclis'teki vekiller ve partilerdir. Ülkenin mutlaka bu şiddet olaylarından arınması için insanların elinden geleni yapması gerekiyor. Bunu engellemenin insani bir görev olduğuna inanıyorum. Aksi takdirde hiçbir zaman, hiçbir olay, şiddetle ve silahla çözülemez. Bunu dünya ülkelerinde ve burada da gördük. Ülkemizin dinamikleri samimi olsalar, bunun mutlaka çözüleceğini ve ülkemizin bölgede süper güç olacağına inanıyorum. Eğer enerjimizi siyasi polemiklere değil de ülkenin gelişmesi ve kalkınması için sarf etseydik, şimdi ülkemiz daha farklı bir mesafe almıştı."Tezcan, son süreçte bölgedeki illerde üniversitelerin, havaalanlarının ve Organize Sanayi Bölgelerinin (OSB) kurulduğuna dikkati çekerek, kentte yapılması planlanan yatırımların bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.Kentin gelişmesi ve eksikliklerinin giderilmesi konusunda çaba sarf edilmesi gerekirken, bölgede yaşanan sıkıntılarla uğraşmanın hiç kimseye fayda getirmeyeceğini vurgulayan Tezcan, erken seçiminde de ülkeye hiçbir faydasının olmayacağını ve acilen bir hükümetin kurulması gerektiğini ifade etti.Tezcan, demokratik hakların, anayasal çerçevede verilmesi gerektiğini anlatarak, şöyle devam etti: "Bu olayların sokaklarda değil de Meclis'te çözülmesi gerekiyor. TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu ile sürekli istişare halindeyiz. Böyle giderse bu yatırımcıların geri çekilebileceğini ve yatırımlardan vazgeçebileceğini istişare ediyoruz. TOBB olarak bu tehlikeleri görüyoruz. Eğer iş makineleri ve tırları yanacaksa yatırımcının bu bölgede yatırım yapması çok da mümkün değildir. Yakaladığımız bu ivmeyi kaybetmemek için sürekli istişare ediyoruz. Başkanımızla enerjimizi silahların susması, yatırım ve kalkınmaya yönelik hamlelere harcayacağız. Bunun için elimizden geleni yapacağız. Başka çaremiz yok. 1990'lı yılları ancak yaşayanlar bilir. Bazılarının Meclis'te 'asıp, keseceğiz' diye boş lafların peşine düşülmemesi gerekiyor."- "Mutlaka silahlar susmalı, Çözüm Süreci devam etmeli"HDP'nin, bölgede huzurun en önemli aktörlerinden biri olduğunu söyleyen Tezcan, ayrıca bölgede derhal ateşkes uygulanarak eylemlerden vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı.Tezcan, Çözüm Süreci'nin başlamasıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yatırım yapmak için başvuruların bulunduğunu anımsatarak, konuşmasını şöyle tamamladı: "Bundan dolayı mutlaka silahlar susmalı ve Çözüm Süreci devam etmeli. Bölgede yatırım yapmak için başvuranlar var. OSB'miz bitti ve geçici kabulünü yapacağız. Bize başvuran ve yer isteyen çok sayıda yatırımcı var. Bu şiddet olayları böyle devam ederse insanların bölgeye ne kadar sağlıklı bakacağı tartışılır duruma gelir. 30 yılı aşan bir şiddet atmosferi vardı. Bu son 2 yılda Çözüm Süreci ile özellikle bölgemiz nefes aldı. Bu sürede artık yatırımcılar buraya yöneldi. Burada işletme kuracaklarını bize iletti. Köylerin yeniden inşa edilmesi ve yine köylerde yeniden tarım ve hayvancılık alanında toparlanmaya başladığı bir süreç yaşandı. Önceden bürokrasiler, öğretmenler ve doktorlar buraya gelmiyordu. 2 yıl içinde burası metropollerden daha cazip hale geldi."