Tim İstişare Toplantısı - Son Dakika
Güncel

Tim İstişare Toplantısı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Biz iktidara geldiğimizde 42 ülkede vize serbestlik anlaşması vardı, şimdi 76 ülkede, daha da geliştireceğiz.

11.05.2015 12:54

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Biz iktidara geldiğimizde 42 ülkede vize serbestlik anlaşması vardı, şimdi 76 ülkede, daha da geliştireceğiz. İstiyoruz ki ihracatçımız çantasını eline aldığında, dünyanın her bir köşesine vize kaygısı olmadan seyahat edebilsin ve indiği zaman orada Türk büyükelçiliğini görebilsin" dedi.

Çırağan Sarayı'ndaki Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) İstişare Toplantısı'nda konuşan Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı görevini aldığında büyükelçilere ilk talimat olarak, "Artık hattı diploması yoktur, sathı diplomasi vardır. Satıh ise bütün dünyadır. Bütün dünyada al bayağı dalgalandıracağız" dediğini ifade etti.

Davutoğlu, daha sonra ihracatçılarla bir araya geldiklerinde, "Artık hattı iktisat yoktur, sathı iktisat olduğunu, satıh ise bütün dünyadır" dediğini hatırlatarak, ihracatçıların bütün dünyada ekonomik faaliyetler yapmasından büyük memnuniyet duyduklarını kaydetti.

Bu girişimci ruhu destekleyecek olan ikinci ana unsurun, siyasi iradeyle ekonomik ve özel sektörler arasındaki uyum olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Sizinle 62. hükümet olarak temel yaklaşımımızı ve amacımızı paylaşmak istiyorum. 12 yıl içerisinde, Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde, olağanüstü bir performansla Türk ekonomisi, dünyada rekabet gücü süratle yükselen ve etkisini her yerde hissettiren, ülke içinde de büyük bir atılım gerçekleştiren bir dönem yaşadık. Şimdi, ikinci hamle döneminde diyebileceğimiz şekilde, 2023'e giderken niteliksel bir değişime ihtiyaç hissediyoruz. Yani, atıl kapasite kullanımıyla geldiğimiz noktayı bir adım öteye taşımak durumundayız. Orta gelir tuzağına yakalanmamızın ana sebebi de bu olacaktır. Nedir niteliksel dönüşüm? Mesela ulaştırmada, duble yollardan oto yollara geçiş. 25 öncelikli dönüşüm programı ki biraz sonra onun daha detaylı olarak onun ilk raporunu sizlerle paylaşacağım. Ulaştırmadan lojistiğe geçiş. Demir yollarının rehabilitasyonundan hızlı trene, hızlı trenden yüksek hızlı trene geçiş. Hava ulaşımının her alana yayılması. Eğitimde 7,7 olan öğretim ortalamasını mutlaka 14, 15 yıla çıkarılması. AR-GE faaliyetleriyle üretimimizin, sanayimizin, teknoloji yoğun üretim haline dönüşmesi. Burada bir kez daha son gelen rakamlarla sanayi üretimimizde yüzde 4,7 artış sağlayan sanayicilerimizi de buradan tebrik etmek istiyorum. İhracata geldiğinizde niteliksel dönüşümün esası, ihracatımızın katma değeri yüksek ve AR-GE yoğunluklu bir yapıya kavuşturulması. Bu bizim için hayati derecede önemli."

"Türk ihracatçıların performansı olağanüstü"

Başbakan Davutoğlu, sadece hacim olarak değil, hacmin karşılığı olan katma değer olarak da ihracatın niteliksel bir dönüşüm geçirmesine önem verdiklerini belirterek, "Bu bağlamda kilogram başına 1,5 dolar karşılığı olan ihracatımızın süratle 2023'e kadar 3 dolara ve şu anda Almanya'nın seviyesi olan 4,5 dolarak çıkarılması için birlikte yoğun şekilde çalışmaya ihtiyacımız var. Sizden en temel beklentimiz bu dönüşümü sağlayacak şekilde, ihracatımızın iç üretim niteliğini değiştirecek hamleler yapmanız" diye konuştu.

Bunun içeride üretim esnasında alınacak tedbirlerle alakalı olduğunu ancak dışarıdaysa son derece dinamik, "tabiri caizse vahşi bir rekabetin" seyrettiği uluslararası bir konjonktür olduğunu anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Dünya ekonomisi daralıyor. Bu ekonominin daralması karşısında bizim, bu ekonomiden aldığımız payı artırabilmemiz ancak ve ancak ihracat artışımıza bağlı. Bu konuda da Türk ihracatçıların performansı olağanüstüdür. Her birinizi tebrik ediyorum. Bakınız, geldiğimiz noktayı görmek açısından, bu dönüşümün ne nitelikte, hızda olduğuna dikkatinizi çekmek isterim. 1991'de Türkiye'nin toplam ihracatı 12 milyar dolardı. 2002'de biz devraldığımızda 36 milyar dolara ancak çıkarabilmiştik. Şimdi 158 milyar dolar. Yani artış aritmetik değil, geometrik bir artış haline dönmüş durumda. 90'lı yıllarda dünya ekonomisi ve ticareti büyürken biz, maalesef 12 milyar dolardan 36 milyar dolara çıkabildik. Dünya ekonomisi küçülürken ise 36 milyar dolardan 158 milyar dolara çıktık. Önümüzdeki dönemde G20 çerçevesinde yapılan çalışmalarla dünya ticaretinin dünyadaki ortalama büyümenin tekrar yüzde 2 ve daha üstüne çıkması durumunda inşallah 500 milyar dolara ulaşma hedefimizi gerçekleştirmek daha kolay olacak."

"Siz ne talep ediyorsanız, bizim için, Türk ekonomisinin geleceği açısından elzemdir"

Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin içinde bu yapısal değişimi gerçekleştirirken, uluslararası alanda rekabet gücünün de arttığına işaret ederek, "Sizlerin önünü açmak için birçok aracı devreye soktuk. Mesela YDSK diye yepyeni bir araç tabiri caizse devre girdi. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyleri. 18 ülkeyle şu anda imzaladık. Rusya ile vizelerin kaldırılması kimsenin düşünebileceği bir adım değildi. Ancak bir YDSK toplantısında birkaç dakika içinde bu karar alınabildi. Yani 2 ülkenin icracı bakanlıklarının bir araya geldiği yeni bir mekanizma ihdas ettik. Bu mekanizma üzerinden sizlerin sorunlarını bire bir çözme imkanına kavuştuk" ifadelerini kullandı.

Bu kapsamda Serbest Ticaret Anlaşmaları'nı yaygınlaştırdıklarını aktaran Davutoğlu, daha önce Avrupa Birliği ile olan Gümrük Birliği çerçevesindeki pazar genişletme faaliyetlerini diğer ülkelere yaymak konusunda olağanüstü bir çaba sarf ettiklerini söyledi.

Davutoğlu, ilkelerinin bu anlamda sınırları siyasi bakımdan genişletmeden ekonomik pazarı genişletmek olduğunu dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü

"Herkesin sınırına saygımız var. Ancak Serbest Ticaret Anlaşmalarıyla YDSK'larla ve en çok önem verdiğimiz husus olan vize muafiyetleri politikalarıyla ekonomik hinterlandımızı genişletmeye çalışıyoruz. Biz iktidara geldiğimizde 42 ülkede vize serbestlik anlaşması vardı, şimdi 76 ülkede. Daha da genişleteceğiz. İstiyoruz ki ihracatçımız çantasını eline aldığında dünyanın her bir köşesine vize kaygısı olmadan seyahat edebilsin ve indiği zaman orada Türk büyükelçiliğini görebilsin. Onun için eğer biz dış temsilciliklerimizi 176'dan 229'a çıkartmışsak, bunun en temel sebebi sizin önünüzü açmak içindir. Türk Havayolları şu anda dünyada en fazla destinasyona uçan havayolu şirketi ise yine bunun arkasında sizin, siyasi iradeyle Türk Havayolları arasındaki ortak perspektifin ve sizin dünyaya açılımınızın en büyük payı var. Bu çerçevede çalışmalarımız arttırarak sürdüreceğiz. Siz ne talep ediyorsanız, önünüzü açmak, bizim için, Türk ekonomisinin geleceği açısından elzemdir. Bu bağlamda yine önem verdiğimiz hususlardan birisi ihracatımızın çeşitlendirilmesi. Dikkatinizi çekmek isterim, Türkiye eğer küresel krizi aşabilmişse bunda sizinle birlikte çok dinamik bir şekilde ve çok esnek bir şekilde pazarımız çeşitlendirmemizin önemli payı var."

"İhracatımız, çeşitliliğini koruyarak artışını sürdürüyor"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin 2000'lerin başlarında ihracatta yüzde 60'ı aşan şekilde Avrupa Birliği pazarına bağımlı olduğunu ifade ederek, "Şimdi bu oran yüzde 45'lere doğru indi ama Afrika pazarı yüzde 4'lerden 10'a çıktı. Öyle bir dinamik seyir takip ettik ki birlikte tabiri caizse bir radar takibi gibi Avrupa'da kriz başladığında 2008'de ufkumuzu komşu ülkelere çevirdik" dedi.

Komşu ülkelerle yapılan anlaşmalarla ihracatı bu yönde kaydırdıklarını, komşu ülkelerde siyasal kriz başladığında da süratle bu sefer Afrika'ya, Latin Amerika'ya Doğu Asya'ya açıldıklarını aktaran Davutoğlu, bunu hep beraber gerçekleştirdiklerini ve Türk ihracatının bu çerçevede çeşitliliğini koruyarak artışını sürdürmeye devam ettiğini kaydetti.

Davutoğlu, bu bağlamda ihracatın 1 milyar doları aştığı ülke sayısının 2002'de sadece 8 olduğunu, bu rakamın şu anda 34'e yükseldiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"1 milyar doları toplam olarak aşan ürün sayısı 2002'de 9'du, şu anda 37. Bugünlerde bütün şehirleri gezdiğimiz için ve her bir şehirde önem verdiğim rakamlardan biri ihracat değişimi. Dün Adana'da neredeyse 10 misli ihracat artışı sağlanmış. Hemen hemen her şehirde, ihracat artışının 5 kattan az olduğu şehir görmedim. Bazı yerlerde 10 misline de çıkmış. 1 milyar doları aşan ihracat yapan şehirlerimizin sayısı 5'ten 16'ya çıkmış. Şunu söylersek, 1973'te Türkiye'nin toplam ihracatı 1 milyar dolardı. Rahmetli Özal açılımı başlattığında ihracatımız 2,4 milyar dolardı. Şimdi 1 milyar doları aşan ihracat yapan şehirlerimizin sayısı 16. Bu bizim için önemli bir husus. Hem ülke içinde ihracat yapabilme kapasitemizi çeşitlendiriyoruz. Hem ülke dışında ihracat yapabilme kapasitemizi arttırıyoruz."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement