Türk Lokumunu Sevdi - Son Dakika
Güncel

Türk Lokumunu Sevdi

Türk Lokumunu Sevdi

Hayatı 'Shine' Filmine Konu Olan ve Aktör Geoffrey Rush Tarafından Canlandırılan Dünyaca Ünlü Piyanist David Helfgott Altı Ay Sonra Tekrar Türkiye'ye Geliyor. 6 Nisan 2010'da Aya İrini Müzesi'nde Bir Konser Verecek Olan Sanatçının Organizasyon Şirketinden Tek İstediği Dostlarına Götürmek Üzere 20 Kilo Lokum Oldu.

04.03.2010 01:39

Hayatı ‘Shine’ filmine konu olan ve aktör Geoffrey Rush tarafından canlandırılan dünyaca ünlü piyanist David Helfgott altı ay sonra tekrar Türkiye’ye geliyor. 6 Nisan 2010’da Aya İrini Müzesi’nde bir konser verecek olan sanatçının organizasyon şirketinden tek istediği dostlarına götürmek üzere 20 kilo lokum oldu.

DÜNYACA ünlü piyanist David Helfgott, İstanbul 2010 Kültür Başkenti Ajansı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Hürriyet Gazetesi’nin katkılarıyla nisan ayında İstanbul’da konser vermek üzere tekrar geliyor.

En son altı ay önce Türkiye’ye gelen ve vermiş olduğu her iki konseri büyük ilgi gören Helfgott, 06 Nisan 2010’da Aya İrini Müzesi’nde klasik müzik severlerle tekrar buluşacak.

Helfgott’ın Naci Özgüç yönetimindeki 70 Kişilik İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde Rachmaninov’un 3. Piyano Konçertosu’nu çalacağı geceye yurt içinin yanı sıra yurt dışından da yoğun bir ilgi var.

Helfgott’un ‘The Last Great Romantic, Rahmaninov’ albümü 4 milyondan fazla sattı ve ‘Billboard’ dergisi tarafından en başarılı klasik müzik albümü seçildi.

Eşi, menejeri, özel doktoru ve yardımcıları dahil 11 kişilik bir ekiple 04 Nisan’da Türkiye’ye gelecek olan David Helfgott’ın organizasyondan istediği tek özel talep ise geçen gelişinde çok kısa bir şekilde ziyaret ettiği ancak üzerinde bıraktığı etkileri unutamadığını söylediği Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii, Ayasofya Müzesi’ni gezmek ve dostlarına dağıtmak üzere 20 kilo Türk lokumu oldu.

Geoffrey Rush’a Oscar kazandırdı

Aktör Geoffrey Rush’a ‘En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını kazandıran ‘Shine’ filminde, ruh sağlığı yerinde olmayan, müzik aşığı bir babanın kendi olamadığı müzisyen kimliğini oğlunda yaşatmaya çalışması ve bu süreçte yaşanan dramlar anlatılıyordu.

ZÜLFÜ LİVANELİ’DEN AÇIKLAMA

Bu bir sinema filmi

Öncekİ günün Hürriyet’inde ‘Tarihçilerden Veda Filmine Eleştiri’ başlığının yanında ‘Livaneli’den Hem Özür Hem Teşekkür’ başlığı yer alınca, sanki onlar bizi düzeltmiş, biz de hatalarımızdan dolayı özür dilemişiz gibi bir anlam çıkmış. Bu haber filme emek veren yüzlerce kişiyi çok üzdü. Ben tarihçilere, milyonlarca detayı bulunan tarihi bir filmde bu kadar az hata bulabildikleri için teşekkür ettim. İki küçük ve önemsiz ayrıntı dışında haklı değiller. Bunu her an ispat edebilirim. Hata yok ama olsa bile bunun bir belgesel değil, bir “Sinema Filmi” olduğu unutuluyor. Martin Scorsese, filminde İsa’nın çarmıhtan sonra Mecdelli Maria ile evlenip çoluk çocuğa karıştığını göstermişti. Tarantino son filminde Hitler’i sinema salonunda öldürttü. Biz böyle bir sanatçı özgürlüğü kullanmaya kalksak herhalde onun yerine çarmıhta can verirdik. Lütfen sinemaya hata bulup parçalamak için değil halk gibi önyargısız izlemek ve duygulanmak için gidin.

Oscar’da lobi yasağı geldi

Pazar günü yapılacak Oscar ödül töreni, daha başlamadan skandal yarattı. “The Hurt Locker” filminin prodüktörlerinden Nicolas Chartier, Akademi üyelerine “Bize oy verin” diye e-posta yollayınca ödül törenine katılması yasaklandı.

Akademi ödüllerinde en iyi film adayı olan ve favori gözüyle bakılan “The Hurt Locker”ın kazanması için kural dışı yollara başvuran Fransız yapımcı Cartier, yolladığı postada, Avatar filmini kastederek, “500 milyon dolarlık filmler yerine bize oy verin” demişti. Akademiden gelen açıklamada, “Cartier, rekabet kurallarına aykırı hareket ettiği için, Kodak Tiyatrosu’nda yapılacak 82’nci ödül törenine katılması yasaklandı” denildi.

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Türk Lokumunu Sevdi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement