Başbakan Binali Yıldırım, "Afrika ile ticaretimiz, son yıllarda önemli ölçüde arttı. Çok değil bundan 10 yıl önce 6-7 milyar dolar arasında toplam ticaretimiz varken, şu anda 18 milyar dolara yaklaşmış vaziyette. Tabii ki bu gerçek potansiyeli yansıtmıyor. Türkiye ile Afrika arasındaki gerek ekonomik potansiyel, gerekse yatırım imkanları bunun çok çok üzerinde." dedi.
Yıldırım, Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu gala yemeğindeki konuşmasında, 54 ülke, 1 milyar 100 milyona yakın nüfustan oluşan, yıllık 2,2 trilyon dolarlık gayrisafi hasılaya sahip ve ortalama yüzde 5,6 büyüyen Afrika'yı, "geleceği olan bir kıta" şeklinde tanımladı.
Türkiye-Afrika ilişkilerinin, Batı dünyasının, gelişmiş ülkelerin Afrika ile olan ilişkilerinden çok farklı olduğunu dile getiren Yıldırım, "Tek taraflı menfaat ilişkisi, bizim geleneğimizde de geçmişimizde de yoktur. Biz, iş birliği yaptığımız, beraber çalıştığımız uluslarla, ülkelerle uzun vadeli yol arkadaşlığı yaparız, beraber kazanırız, beraber kaybederiz, beraber seviniriz, beraber üzülürüz. Menfaat iş birliği, bizim geleneğimizde yoktur, kazanacaksak birlikte kazanalım, kazanmayacaksak birlikte kazanmayalım." diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, özellikle son 10 yılda Türkiye'nin Afrika ile her anlamda ilişkilerini geliştirdiğini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunun olmazsa olmazı ulaşımdır. Önce ulaşım altyapısında havacılıkla başladık işe. Afrika kıtasına, sadece kuzey Afrika'ya 4 noktaya uçuş yapılırken, bugün 31 Afrika ülkesine 50'den fazla uçuş gerçekleştiriyoruz. Bu çok önemli bir şey. Eskiden Afrika'da bir ülkeye gitmek için Avrupa'ya giderdiniz, Avrupa'da 1 gece geçirirdiniz, uçağı beklerdiniz. Ondan sona 2 gününüz en az yollarda geçerdi, perişan bir vaziyette ve verimli bir çalışma yapamadan geri gelirdiniz. Bir kere bunu ortadan kaldırdık, bugün sadece Afrika'ya değil, dünyanın 283 noktasına erişimi olan küresel bir havayolu şirketimiz var, THY."
Türkiye'nin havacılıkta, taşımacılığın yanı sıra havaalanı yapımında da büyük mesafe katettiğini dile getiren Yıldırım, Türkiye'de bütçe kaynakları dışında alternatif finansman yöntemiyle havaalanlarının yapılmasının, Türk modeli olarak bugün dünyaca bilinen bir iş yapma şekli olarak güncelliğini koruduğunu anlattı.
Yıldırım, Türkiye dışında da birçok ülkede Türk müteahhitlerin, iş adamlarının yap-işlet-devret modeliyle havaalanları yaptığını, işlettiğini, bu modelde bütçe imkanlarının el vermediği durumlarda yatırım için kaynak üretilerek, altyapının bu eksikliğinin giderildiğini söyledi.
"Hava taşımacılığı ile başlayan ulaşım kolaylığı, ticari ilişkilere de yansıdı"
Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye-Afrika ilişkilerinde özellikle hava taşımacılığı ile başlayan ulaşım kolaylığının, ticari ilişkilere de yansıdığına değinerek, "Buna uygun olarak Afrika ile ticaretimiz, son yıllarda önemli ölçüde arttı. Çok değil bundan 10 yıl önce 6-7 milyar dolar arasında toplam ticaretimiz varken, şu anda 18 milyar dolara yaklaşmış vaziyette. Bu yeterli mi? 1 milyar nüfus, 2,2 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklük, dünyanın yüzde 24 karasal parçasına, yüzde 6 büyüme gerçekleştiren bir kıtadan bahsediyoruz. Tabii ki bu gerçek potansiyeli yansıtmıyor. Türkiye ile Afrika arasındaki gerek ekonomik potansiyel, gerekse yatırım imkanları bunun çok çok üzerinde. İşte bu ve buna benzer toplantılar, bu potansiyelin ortaya çıkmasını ve daha da geliştirmesini sağlıyor, buna bir fırsat oluşturuyor." diye konuştu.
Türk müteahhitlerinin Afrika kıtasındaki doğrudan yatırım tutarlarının 60 milyar doları aştığını kaydeden Yıldırım, yatırımlardaki bu artışta üstlendiği iddialı projelerle takdir kazanan müteahhitlik sektörünün öneminin altını çizdi.
Yıldırım, dünyada 104 ülkede 300 milyar doların üzerinde iş hacmine ulaşan Türk müteahhitlik sektörünün, dünyanın en büyük 250 uluslararası müteahhitlik şirketinin bulunduğu listede 43 firmasıyla yer aldığını belirterek, "Engin tecrübeleri ve kaliteli hizmetleriyle Afrikalı dostlarımız imkan tanındığı takdirde yatırımcılarımızın, müteahhitlerimizin kıtanın ihtiyacı olan altyapılarının, üstyapılarının geliştirilmesinde önemli katkı sağlayacağına hiçbir tereddüt yoktur." dedi.
Afrika'da faaliyet gösteren firmaların büyük çoğunluğunun KOBİ'ler olduğuna değinen Yıldırım, "Bu firmalar, tecrübelerini arazide doğrudan muhataplarıyla paylaşmakta ve bölgenin ekonomisinin, istihdamının, üretiminin gelişmesine katkı sağlamaktadır. Afrika ekonomisinin sağlıklı bir şekilde gelişimi, istihdam oluşturulması, gelir dağılımındaki dengenin daha da iyileştirilmesi, kadın ve genç girişimcilerin desteklenmesi, KOBİ'lerin genel ekonomi içerisindeki payının daha da artırılmasıyla mümkün olacaktır. Afrika ülkelerinde kamu ve özel sektörün kapasite gelişimine özel bir önem veriyoruz. İlgili bakanlıklarımız, kurumlarımız, Afrikalı muhataplarıyla bu anlamda her türlü iş birliği ve tecrübe paylaşımını gerçekleştirmektedir. Ülkemizce Afrika ülkelerinde sosyal sorumluluk projelerine de TİKA marifetiyle katılıyor ve birçok anlamlı projeyi gerçekleştiriyoruz."
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?