Birleşmiş Milletler (BM) Viyana Ofisi'nde Türkiye'nin uyuşturucu ile mücadelede etkili çalışmalarını ele alan bir yan etkinlik düzenlendi.
Avusturya'nın başkenti Viyana'daki BM Ofisi'nde düzenlenen Uyuşturucu Maddeler Komisyonunun 62'inci oturumu kapsamında, İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi koordinasyonunda emniyet, jandarma ve sahil güvenliğin uyuşturucu kaçakçılığının önlenmesi konusunda yapılan çalışma ve operasyonlar anlatıldı.
İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanı Ömer Ulu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 62. oturum çerçevesinde Türkiye'nin uyuşturucu ile mücadele alanındaki çalışmalarını daha iyi anlatmak amacıyla BM yetkilileri tarafından kendilerine 3 stant açma imkanı sunulduğunu, bu durumun Türkiye'yi daha iyi anlatma açısından olumlu bir olanak olduğunu söyledi.
Ulu, etkinlikte içişleri bakanlığı, emniyet ve jandarmadan uzmanların Türkiye'nin uyuşturucu kaçakçılığına karşı yürüttüğü etkin mücadeleyi anlatan sunumlar yaptığını belirterek, şunları ifade etti:
" Erzurum'da yapılan ve yaklaşık 1,5 ton eroinin ele geçirildiği cumhuriyet tarihinin en önemli operasyonu başta olmak üzere, jandarmanın ele geçirdiği cumhuriyet tarihinin en yüksek miktarda kokain operasyonu, yine gümrük muhafaza birimlerinin yakaladığı en büyük miktarda esrar operasyonları gibi bütün kurumlarımızın yaptığı başarılı çalışmaların burada bilinmesini istedik."
Çalışmaların yalnız operasyonlarla sınırlı olmadığına değinen Ulu, Türkiye'nin geliştirdiği ve birçok ülke tarafından kullanılabilecek, uyuşturucu tehdidinin boyutlarını gösteren "Risk hesaplama metodu" adında bilimsel çalışmaya ilişkin de bilgilendirme yapıldığını dile getirdi.
PKK, uyuşturucudan yılda bir milyar dolar elde ediyor
Ulu, Suriye'de yaşanan istikrarsızlık nedeniyle terör örgütleri PKK/PYD/ YPG ve DEAŞ'ın uyuşturucu madde üretimi yaptıklarına dikkati çekerek, "Bizim yakalamaların büyük çoğunluğu bu bölgeden olunca, özellikle Zeytin Dalı Harekatı kapsamında bunun delillerine ulaştık. Tüm Türkiye'de bir yıl içerisinde terör örgütü PKK'nın bu işten elde ettiği gelirin yaklaşık bir milyar dolar olduğunu düşünüyoruz." dedi.
Türkiye'nin biyolojik bazlı olarak tanımlanan eroinin Avrupa'ya taşınmasını engellemek için önemli çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Ulu, şöyle dedi:
"Bu alanda biz çok büyük miktarda yakalama yapıyoruz. Geçen yıl 18,5 ton yakalama yaptık. Dolayısıyla biz uyuşturucunun Avrupa'ya geçmesini önleyici adeta bir duvar görevi görüyoruz. Ancak Avrupa'da üretilen sentetik uyuşturucular için aynı şeyi söyleyemeyiz. Ecstasy, captagon gibi uyuşturucular Avrupa'dan bize geliyor ancak bu ülkeler aynı hassasiyetle bununla mücadele etmiyor. Biz bu toplantılarda sürekli bunu dile getirerek bu konu üzerinde de yoğunlaşılması için gayret sarf ediyoruz."
Ulu, Türkiye'nin el yapımı patlayıcı maddelerde kullanılan amonyum nitratlı gübrelerin satışına yönelik DNA barkodlu bir sistemi hayata geçirdiğini, bu yöntemle önemli kazanımlar elde ettiklerini belirterek, eroin üretiminde kullanılan asetik anhidrit bileşenine yönelik de aynı metodun kullanılması için BM'ye öneride bulunduklarını kaydetti.
Ulu, "Biz buradaki başarılı çalışmamızın asetik anhedrite de uygulanmasını istedik. Böyle bir durumda Türkiye'de ele geçirdiğimiz bir asetik anhedriti geriye doğru takip edebilir ve hangi yollardan geçtiğini ve kimin tarafından üretildiğini bulma şansımız doğar. Uyuşturucu Maddeler Komisyonunda önerimiz karar tasarısı şeklinde kabul görürse, artık bütün ülkelerin uygulamak zorunda kalacağı bir kural haline gelecek. Bu uygulamanın kabul görmesi için iki gündür müzakereler yapıyoruz. Tabii, özellikle üretici ülkeler buna çeşitli nedenlerden pek taraf değil, ancak önerimiz kabul görürse Türkiye'nin çok önemli bir başarısı olarak BM kayıtlarına geçmiş olacak." sözlerine yer verdi.
Son Dakika › Güncel › Türkiye'nin Uyuşturucu ile Mücadelesi BM'de Anlatıldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?