Uludağ Ekonomi Zirvesi

Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, " Türkiye'de sütçülükte önemli ilerlemeler kaydedildi. Yaklaşık 40 yıl önce ben bu mesleğe başlamadan önce Türkiye'de 7 milyon ton süt üretiliyordu. Şimdi süt üretimi 20 milyon ton seviyelerine geldi. Bu, bizi dünyadaki üretici ilk 10-12 ülke haline getiriyor." dedi.

Yılmaz, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde DenizBank Üst Yöneticisi (CEO) Hakan Ateş'in yöneticiliğini yaptığı "Tarımın Geleceği" konulu oturumda, Türkiye'de süt üretimin yeteri kadar üretilmediğini, yeteri kadar da tüketilmediğini belirtti.

Süt üretimin tarımın daha da gelişmesine ve ilerlemesine dayandığına işaret eden Yılmaz, dünyada ekilebilir alanların ortalama yüzde 12 seviyelerde olduğuna dikkati çekerek, ekili alanın yüzde 30 civarında olduğu Türkiye için bunun büyük bir avantaj teşkil ettiğini vurguladı.

Yılmaz, şöyle konuştu:

"Türkiye dünyadaki ülkelere göre biraz daha şanslı görünüyor. Ekilebilir alanları yüzde 30. Su kaynakları da daha yeterli. Dünyada bu alanda rekabet gücü olabilecek veya kendi yeterliliğini sürdürebilecek altyapıya sahip. Bu imkanları yeterince kullanamıyoruz. İmkanlara rağmen temel gıda maddelerimizden olan sütü yeteri kadar ne üretebiliyoruz ne de yeteri kadar tüketebiliyoruz. Türkiye'de 20 milyon ton süt üretilirken bunun sadece 10 milyon tonu işletiliyor. Diğer 10 milyon ton ise aile içi tüketime ve pek bilemediğimiz arzu etmediğimiz şekilde tüketiliyor. Anadolu toprakları tarımın çok büyük tarihsel bilgisine sahip. Biz tarımı birikimimize uygun şekilde çağdaşlaştırıp, çağdaş toplumun ihtiyaçlarına göre yapamamışız. Bizim verimliliğimizi artırmamız gerekiyor."

"Türkiye'de sütçülükte önemli ilerlemeler kaydedildi"

Yılmaz, her şeye rağmen geçmişe göre süt üretiminde ilerleme olduğuna işaret ederek, "Türkiye'de sütçülükte önemli ilerlemeler kaydedildi. Yaklaşık 40 yıl önce ben bu mesleğe başlamadan önce Türkiye'de 7 milyon ton süt üretiliyordu. Şimdi süt üretimi 20 milyon ton seviyelerine geldi. Bu, bizi dünyadaki üretici ilk 10-12 ülke haline getiriyor. Bu bizim için güzel bir fırsat. Ancak ihracatımız çok düşük. Üretimi 20 milyon tona çıkarttık ama yavaş yol aldık. Bize büyük fırsat sunan bu alanı yeterince değerlendiremedik." değerlendirmesini yaptı.

"Bizim yerli üretimi artırmamız lazım"

Hacıince Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı

Ahmet Hacıince de Türkiye'de yerli hayvan üretimi artırılmadan kırmızı etin ucuzlamayacağını savundu.

Türkiye'de yeni neslin hayvancılık yapmak istemediğini, çoban bulmakta güçlük çekildiğini aktaran Hacıince, "Türkiye'de hayvancılığın babadan oğula geçme olayı o kadar geriye gitmiş ki, artık yeni nesil hayvancılık yapmak istemiyor. Çobanlık itibarsızlaştırıldı. Çobanın ismi sürü yöneticisi olarak değiştirildi ama o bile fayda etmedi. Bugün öyle bir hale geldik ki, sığınmacılar, mülteciler olmasa çoban bulamayacağız. Üretim artmadan et ucuzlamaz. Bizim mera hayvancılığına dönmemiz lazım."

Avrupa Genç Çiftçiler Konseyi Başkanı

Jannes Maes ise dünyada gençlerin tarım ve hayvancılığa yönelmesi gerektiğini belirterek, "Çiftçilerin 21. yüzyılın teknolojisiyle ilerlemesi gerekiyor. Geçmişte bildiğimiz çiftçilik yok artık. Sadece üretici olmakla kalmamanız gerekiyor. Diğer taraftan teknik ve ekonomik becerilerinizi ve aynı zamanda sektörel becerilerinizi bir araya getirmeniz gerekiyor. Gençlerin tarım ve hayvancılığa yönlendirilmesi ve destekler verilmesi gerekir." ifadelerini kullandı.

Yıldızlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi

Hakkı Yıldız da "Ben tarımı olmayan ülkeyi mutfağı olmayan eve benzetiyorum. Kalabalık bir nüfusunuz var ancak evinizde mutfağınız yok. Nasıl karnınızı doyuracaksınız? Her gün dışarıdan sipariş vermekle olur mu? Hayır olmaz. Türkiye'nin durumu da maalesef bu. Tarımımız yoksa mutfağımız yok demektir. Tarım olmadan sağlıklı büyümeden ve gelişmeden bahsedemeyiz." dedi.

Oturum sonunda DenizBank CEO'su Hakan Ateş tarafından konuşmacılara kasket hediye edildi.