Uluslararası Arabuluculuk Eğilimleri Çalıştayı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, uluslararası krizlerin çözümünde "arabulucuk girişimlerinin" çok önemli olduğunu belirterek, "Depremlerin yıktığı binaların yeniden inşa edilmesi gibi, krizlerle başa çıkmanın en iyi yolu da arabuluculuktur" dedi.

Davutoğlu, Sheraton Otel'de düzenlenen "Uluslararası Arabuluculuk Eğilimleri" konulu çalıştayın "Türkiye ve Norveç'in Arabuluculuk Perspektifleri" başlıklı panelde konuştu. Türkiye-Norveç ilişkilerinin "çok özgün" olduğunu vurgulayan Davutoğlu, çatışma ve sorunların çözümü konusunda Türkiye'nin Norveç ile yakın ilişki içerisinde olduğunu söyledi.

Davutoğlu, Soğuk Savaş'ın sona ermesi ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Orta Asya'dan Orta Avrupa'ya kadar yeni bir jeopolitik yapının ve bununla yeni krizlerin de ortaya çıktığını ifade etti. 11 Eylül 2001'de gerçekleştirilen terörist saldırılarla yeni krizlerin tetiklendiğini kaydeden Davutoğlu, Irak ve Afganistan gibi birçok bölge ve ülke de yeni krizlerin ortaya çıktığını dile getirdi.

-"Krizlerle başa çıkmanın en iyi yolu arabuluculuktur"-

2011'de başlayan ve devam eden Arap Baharı ile yeni krizlerle karşı karşıya kalındığını aktaran Davutoğlu, "Depremlerin yıktığı binaların yeniden inşa edilmesi gibi, krizlerle başa çıkmanın en iyi yolu da arabuluculuktur" dedi.

Arabuluculuğun 4 boyutu olduğunu ifade eden Davutoğlu, bunları "ülke içerisinde, ülkeler arasında, bölgesel ve küresel arabuluculuk girişimleri" olarak sıraladı.

-İstanbul'da BM Arabuluculuk Merkezi-

Türkiye'nin aktif dış politikası neticesinde önemli bir uluslararası arabulucu haline geldiğini kaydeden Davutoğlu, "İstanbul'da her yıl birçok arabuluculuk toplantıları düzenliyoruz. Şimdi de İstanbul'da bir BM Arabuluculuk Merkezi açmaya hazırlanıyoruz" ifadelerini kullandı. Davutoğlu, Türkiye'nin Sırbistan-Bosna, Sudan-Güney Sudan ve Pakistan-Afganistan gibi birçok ülkeler arasında arabuluculuk girişimlerine imza attığını söyledi.

Arabuluculuk girişimleri sırasında edindiği tecrübelerinden bahseden Davutoğlu, çatışmaların yüzde 60-70'inin psikolojik olduğunu, yüzde 20-30'unun teknik detaylar ve geriye kalanın ise düzgün bir arabuluculuk girişimi olduğunu gözlemlediğini aktardı. Arabuluculuk girişimlerinde en önemli boyutun psikolojik olduğunu belirten Davutoğlu, "Düzgün bir psikolojik hazırlık yapılmadan bir arabuluculuk girişiminin başarıya ulaşması mümkün değildir" diye konuştu.

Davutoğlu, Suriye krizini çözmek için 10 ay boyunca rejim ile muhalifler arasında temas kurmak için yoğun çaba harcadığını hatırlattı. Arabuluculuğun önemli, saygıdeğer ve etik girişim olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Ancak eğer birileri hava bombardımanları, tank, füze ve kimyasal silahlarla sivilleri öldürüyorsa arabuluculuk girişimi çok zor bir çaba haline geliyor" dedi.

Suriye krizine çözüm arayışları kapsamında Cenevre-2 toplantısının hazırlıklarının sürdüğüne değinen Davutoğlu, uluslararası toplumun soruna bir çözüm bulmasını umut ettiğini ifade etti.

-"Türkiye, güçlü bir aktör olarak arabulucu rolü oynayabilir"-

Norveç Dışişleri Bakanı Borge Brende ise anlaşmazlıkların çözümünde duraksamalar ve aksamalar olabileceğine, sabırlı olunması gerektiğine vurgu yaptı.

Anlaşmazlığın taraflarının müzakere masasına oturtmanın zaman aldığını ifade eden Brende, Norveç'in anlaşmazlıkların çözümünde başarılı bir ortak olmasında toplum, dış politika çevreleri ve parlamentodaki geniş siyasi oydaşmanın etkili olduğunu söyledi.

Brende, başarılı bir barış süreci için kadınların, sivil toplum örgütlerinin ve hükümet-dışı organizasyonların dahil edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Norveç'in barış araştırmaları için yılda 5 milyon dolar ayırdığını belirten Brende, ülkesinin Türkiye ile işbirliği içinde olması gerektiğini söyledi. Brende, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye ve Norveç farklı jeopolitik altyapılardan gelen iki ülke olarak arabuluculuk için işbirliği yapabilirler. Türkiye, etkili ve güçlü bir aktör olarak arabulucu rolü oynayabilir. Norveç ise sadece kolaylaştırıcı olabilir. Norveç bölgesel güçlerle işbirliği yapmak zorundadır. Türkiye, bölgede ve ötesinde de faaliyet gösteren ilgi çekici bir ortak." - Ankara