Unesco Dünya Mirası Alanları Tehdit Altında

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), Dünya Miras Alanları listesindeki bazı yerlerin çeşitli sorunlarla karşı karşıya olduğu bildirildi.

Peru'da İnka medeniyetine ait Machu Picchu'nun, ağaç kesme, yetersiz atık yönetimi ve tarımsal istila ile karşı karşıya olduğu ancak UNESCO'nun Dünya Mirası Komitesi tarafından tehlike altında olarak listelenmiş alanlar arasında bulunmadığı açıklandı.

Perulu uzmanlar, egzoz dumanından, ufak çapta deprem etkisi yaratan ziyaretçi ayak izlerine kadar, Machu Picchu'da çalan tehlike çanlarına dikkati çekiyor.

Günde yaklaşık 2 bin 500 kişinin ziyaret ettiği, Dünya'nın Yedi Harikası'ndan biri olan Machu Picchu'nun zarar görmemesi için tavsiye edilen ziyaretçi sayısının 800 olduğu belirtiliyor.

Japonya, Omori

Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi'ne göre, "hiçbir olağanüstü evrensel değeri" olmayan Japon kentinde geçmişten kalma gümüş madeni ve sekiz odalı bir misafirhane hariç turistik hiçbir yapı bulunmuyor. Ancak Japon yetkililerin yoğun lobicilik faaliyetleri neticesinde, 2007'de UNESCO listesine alınan Omori'ye bir sene sonra yaklaşık bir milyon turistin akın ettiği belirtiliyor.

Japonya'da UNESCO listesine giren diğer ihtilaflı alan ise Meiji Sanayi Devrimi'nde kullanılan fabrika ve madenler. Bu alanda Koreli, Çinli ve yabancı on binlerce savaş mahkumunun çalışmaya zorlandığı iddia ediliyor.

Çin, Lijiang

UNESCO tarafından 1997 yılında Dünya Mirası Listesi'ne alınan 800 yıllık antik kent, bugün ülkenin en önemli turist merkezlerinden biri sayılıyor.

Çin'in güneybatısındaki Yunnan eyaletinde yer alan kentte olan yabancı sermaye ve işçi akını yöre halkını endişelendiriyor. Aylık 150 bin olan ziyaretçi sayısının 2000'lerde 2,8 milyona çıktığı belirtiliyor.

1996'da meydana gelen depremde yerle bir olan eski kentte göz alıcı binaların yeniden inşa edildiği ve yerel kültürün dejenere olduğu kaydediliyor.

Fransa, Mont Saint-Michel

Normandiya kıyısı açıklarında yer alan kayalık adacığın tepesindeki 8. yüzyıldan kalma Benedictine Manastırı'nın, Fransa'nın ilk dünya miras alanı olduğu biliniyor. Orta çağlarda ibadet yeri olarak kullanılan alanda birçok kez dönüşüm geçirmiş, alan Fransız Devrimi esnasında hapishane olarak hizmet vermiş.

100 hektarlık alanda yaklaşık 50 kişinin yaşadığı Mont Saint-Michel'i yılda 2,8 milyon insan ziyaret ediyor ve Orta Çağ'dan kalma sokaklarındaki kafe, otel ve mağazalar turistlerle dolup taşıyor.