Ürdün, İsrail'in Mescid-i Aksa'daki "Restorasyon Çalışmalarını" Engellemesini Kınadı

Ürdün, İsrail'in, Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden Harem-i Şerif'teki restorasyon çalışmalarını durdurmasını istemesini ve emre uymayanları gözaltına almakla tehdit etmesini kınadı.

Ürdün resmi haber ajansı PETRA'nın haberine göre, Hükümet Sözcüsü Muhammed el-Mumeni, yaptığı yazıl açıklamada, Mescid-i Aksa'daki tüm işlerin, uluslararası kanunlar gereğince Ürdün Vakıflar ve İslami İşler Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin sorumluluğunda olduğunu ve İsrail yönetiminin Aksa'daki bakım ve restorasyonla hiçbir alakasının bulunmadığını kaydetti.

Mumeni, ülkesinin bu tür tahrik edici provokatif eylemleri tamamen kınadığını ve reddettiğini, Kudüs'te Müslümanlara ve Hristiyanlara ait kutsalları savunma sorumluluklarını yerine getirme konusundaki kararlılığını vurguladı.

Mescid-i Aksa ve Kudüs vakıfları üzerindeki resmi himaye yetkisi Ürdün Vakıflar ve İslami İşler Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi'nin elinde bulunuyor.

Kudüs İslami Vakıflar İdaresi Basın Sözcüsü Firas Dibs, bugün gazetecilere yaptığı açıklamada, İsrail polisinin Mescid-i Aksa İmar Bürosuna, Kubbetu's Sahra ve Kıble Mescidi olmak üzere Mescid-i Aksa'nın herhangi bir alanında restorasyon çalışmasının "yasak olduğu" yönündeki kararını tebliğ ettiğini belirtmişti.

İsrail polisinin mozaik çalışmaları ve ahşap tavan çalışmalarını da yasakladığını belirten Dibs, yasak kararına rağmen herhangi bir işçinin Mescid-i Aksa'da restorasyona kalkışması durumunda polisin, "İmar Bürosu Müdür Yardımcısı Mühendis Taha Uveyde'yi gözaltına alacağını" da kendilerine ilettiğini aktarmıştı.

Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden dün yapılan açıklamada da Mescid-i Aksa'da geçen temmuz ayında yaşanan olaylar sırasında oluşan arıza nedeniyle yakın zamanda ışıkları tamamen sönen Harem-i Şerif'in sembolü konumundaki Kubbetu's Sahra'nın İsrail makamlarının engellemeleri nedeniyle karanlıkta kaldığı belirtilmişti.

İsrail yönetimi 2003'ten itibaren Yahudi yerleşimcileri, polis korumasında Aksa'nın avlusuna alıyor ve zaman zaman Müslümanların girişlerine yaş sınırlaması getiriyor. Birçok radikal İsrailli örgüt ve siyasetçi, üzerinde daha önce iki kez yıkılan bir Yahudi tapınağının bulunduğuna inandıkları Harem-i Şerif'in kendileri için de ibadete açılması çağrısında bulunuyor.

İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor. Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun bulunduğu Mescid-i Aksa Külliyesi altında Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor.