EMİN İLERİ/KAAN BURAK ŞEN - Beyoğlu'nda yaklaşık yarım asırdır düğmeci dükkanı işleten Siroş Sarıcivar, babasından devraldığı mesleği sürdürmeye çalışıyor.
İstiklal Caddesi'ndeki Aslıhan Pasajı'nda babasından kalan dükkanı 47 yıldır işleten 60 yaşındaki Sarıcivar, ilginin azaldığı düğmeciliği ayakta tutmak için çaba harcıyor.
AA muhabirine, babasının ve amcasının 1928'de düğmeciliğe ilk olarak Aynalı Pasaj'nda başladığını anlatan Sarıcivar, o dönemde düğmelerin sipariş üzerine özel olarak üretildiğini kaydetti.
"Biz güzel şeyler gördük ama şimdikiler maalesef hiçbir şey görmüyor. Herkes internet peşinde, kafalarını telefondan kaldırmıyorlar. Onun için dünyadan haberleri yok." diyen Sarıcivar, düğmeciliğe eskisi kadar rağbet olmamasının nedenini konfeksiyonun yaygınlaşması olarak açıkladı.
Genç jenerasyonun düğmeyle ilgisi olmadığını ifade eden Sarıcivar, şöyle konuştu:
"Bizim eskiden müşterilerimiz ki bunlar özel müşterilerimizdi, bayramlarda seyranlarda sipariş vermek için kuyrukta beklerlerdi. Şimdikiler düğme dikmesini bilmiyor. Bazen geliyor buraya beyefendi düğme alıyor, sonra 'Bunu nerede diktiririm' diyor. Diyorum 'Beyefendi eşiniz yok mu?' Diyor ki 'Eşim iğne tutmasını bilmez.' Şu zamanda insanlarda gusto yok, zevk yok yani. Giyinmek için giyiniyorlar. Herkes kendine yakışanı giymiyor. Yaptığımız bazı düğmeler, ne dünya tarihinde ne de Türkiye tarihinde bulunur. Tamamıyla olduğu gibi işçilik eseri. Babam yapardı. Şimdi usta yok artık. Hepsi konfeksiyonvari plastik ve Çin malı düğme satıyor. Usta yok, bir de artık gusto yok. Modaya uyup özenti üzerine giyiniliyor. Kendine yakışanı giymiyorlar."
"Bu bir sanattır"
Babasının ve amcasının yaptığı bazı düğmeleri satmadığını anlatan Sarıcivar, "Çünkü o kadar kıymetli ki bir daha bir şeyi onun yerine koyamam." dedi.
Sarıcivar, düğmeciliğin püf noktalarından bahsederek, "Çok detaylı olunur. Düğme için kullanacağımız kemik ve süt tozu, İtalya ve Avrupa'dan bize geliyordu. Plaka halinde gelinir, modellere teker teker işlenir. Onun cilası vardır, banyosu vardır, tamamıyla bir sanat yaratıyorsun. Rahmetli amcam, fuarlara falan katılırdı. Bir keresinde düğmeden bebek yapmış ve birincilik almış fuarda. Yani öyle sanattır bu." ifadelerini kullandı.
Şimdi düğme üretimi yapmadıklarını, babasının ve amcasının yaptığı düğmeleri, bunun yanında sanayi tipi düğmeleri de sattıklarını kaydetti.
İstanbul Ermenilerinden olduklarını belirten Sarıcivar, "Biz de ayrı gayri bir şey yok. Ben Hristiyanım ama dükkanımda bereket duası da karınca duası da var." dedi.
Pasajdaki kedilere de "annelik" yapıyor
Siroş Sarıcivar, dükkanın bulunduğu pasajın etrafındaki kedilere de bir nevi "annelik" yapıyor.
Sokak sokak dolaşarak birçok kediye baktığını anlatan Sarıcivar, "Bunlar da benim can yoldaşlarım. Bunlarsız hayat yok benim için." ifadelerini kullandı.
Sarıcivar, kedilerle uğraşırken hastalığını da unuttuğunu söyledi.
Neredeyse her gün, dükkanı açmadan önce kedileri beslediğini belirten Sarıcivar, önce kedileri doyurduğunu daha sonra kendisinin kahvaltı yaptığını sözlerine ekledi.
Son Dakika › Güncel › Usta da Kalmadı Gusto Da' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?