
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa Girişimci İş Adamları Derneği (BUGİAD) İnegöl Şubesi tarafından düzenlenen '2023 Nasıl Bir Türkiye' konulu akşam yemeğine konuşmacı olarak katıldı. Burada yaptığı konuşmada eğitimin önemine değinen Arınç, Afrika Asya, ABD, Sibirya, Moğolistan gibi birçok yabancı ülkede faaliyet gösteren Türk okullarının yabancı cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanların övgüyle bahsettiğini söyleyerek, 'Bu bir hizmettir" dedi.
Kendisinin Türkçe Olimpiyatları Komitesi'nde üye olarak görev yaptığını belirten Arınç, 16 Haziran'da RTÜK ile yapılacak toplantının ardından bu yılki organizasyonu gözden geçireceklerini kaydetti. Arınç, İstanbul, Ankara ve Bursa gibi Türkiye'nin 10 ilinde bu yarışmanın finalinin tekrarlanacağını söyledi. Kamboçya'da Zaman Üniversitesi'ni kendi elleri ile açtığını ifade eden Arınç, Vietnam'da Ufuk Okulları'nı açtıklarını kaydetti. Bu okullar vasıtası ile Türk gelenek ve tarihinin öğretildiğini söyleyen Arınç, bu okullarda yetişen öğrencilerin önemli yerlere gelerek, Türk hayranı olacaklarını söyledi. Arınç, bu okullarda çok iyi eğitim verildiğini ileri sürdü. Bugün sözleşmeli öğretmen olarak Türkiye'nin her yerinde çalışabileceğini belirten öğretmenler olduğunu ifade eden Arınç, kura çekiminin ardından üçüncü ayda 'Beni buradan kurtarın' diye şikayet ettiklerini kaydetti.
'BENİ DİNLEYECEKSİN DÜŞÜNCESİNDEYİZ"
Yanlışlarla mücadele edebilen bir noktada olduklarını dile getiren Arınç, ifade özgürlüğü mutlak bir özgürlük olduğuna işaret ederek, 'Bunun sınırları bellidir. Yani bir insan düşüncesini yazıyla, konuşarak, karikatürle, dergiyle herhangi bir şekilde başkalarına aktarabilir. 'Söyletmem vurun' geçmişte kaldı. Bu Orta Çağ karanlığıdır. Daha sonra 'Vur fakat dinle geldi'. Şimdi ondan da kurtulduk. 'Vuramazsın beni dinleyeceksin, bana saygı göstereceksin' düşüncesi geldi. En azından bizim düşüncemiz böyle" diye konuştu. Avrupa Birliği İnsan Hakları Sözleşmesi'nde ifade özgürlüğünün sınırlarını konduğuna işaret eden Arınç, 'Şiddet, tehdit ve baskı olmayacak deniyor. Bana göre bu doğrudur. 'İstediğimi gerçekleştirmek için her türlü her şeyi göze alacağım, gerekirse zorla yapacağım' diye bir düşünce yok. 'Gerekirse silahla yapacağım' yok böyle bir şey. Bazı siyasetçiler bunu konuşuyorlar. 'Döveceğim, yıkacağım, saldıracağım, molotof kokteyli atacağım' diyor. Ne yapacaksın bunları yapınca" dedi.
"VATANDAŞI KORUYAN ANAYASA'YA DOĞRU GİDİYORUZ"
Kişilere hakaret ve kişilik haklarına müdahale olmaması gerektiğine de değinen Arınç, bunlar olmadıktan sonra her konunun konuşulup, tartışılabileceğini kaydetti. Eskiden devlet odaklı Anayasa olduğunu artık birey odaklı olduğunu ifade eden Arınç, 'Anayasa'nın başlangıç maddelerine kutsal devlet diyerek başlıyorlardı. Devlet hiçbir zaman kutsal olmaz. Hukuk devleti olur. Kutsallık inancımıza ait bir kavramdır. Kutsal dediğiniz zaman yanlış yapmayacağını düşünüyorsunuz. Devletin vatandaşa hükmetmesini düşünüyorsunuz. Devlet karşısında hakkını arayamaz. Bütün Anayasalar insan için mutluluğu için olmalıdır. Haklara sahip olması için yapılır. Bu haklara kim elini ve dilini uzatırsa ona karşıda hakkını korumalıdır. Şimdi öyle bir Anayasaya doğru gidiyoruz.
"KISKANÇLIK SİYASİ HAYATIMIZDA REHBER OLMAMALI"
Ak Parti'nin iktidar olmaması yönünde bazı kesimlerin söylemlerinin bulunduğunu anlatan Arınç, 1996 yılında Refahyol hükümetinin de böyle eleştirildiğini dile getirdi. Neden karşı çıktığının sorulduğunda 'Çünkü başarılı olmalarından korkuyorum' yanıtını aldıklarını söyleyen Arınç, 'Bu bir cinayettir. Ama Türkiye'de bunu söyleyen insanlar var. 'Nasıl olurda dindar adam, ahlaklı, memleketini değişmemiş insan başarılı olur' deniyor. 'Demek ki bundan evvel bizim çok sevdiğimiz, daha Atatürkçü daha laik bulduğumuz insanlar ne kadar başarısızmış diye meydana çıkar' diyorlar. Foyamız meydana çıkar korkusuyla bugün, yine aynı zihniyet tutunmaya çalışıyor. Kıskançlık siyasi hayatımızda rehber olmamalı" diye konuştu.
"BAŞI AÇIĞA DA KAPALIYA DA SAYGILIYIZ"
Bazı kesimin Başbakan Erdoğan'ın İmam Hatip Lisesi mezunu ve eşinin başının örtülü olmasından rahatsızlık duyduğunu söyleyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Bizim çizgimiz belli. Biz hiçbir bayan arkadaşımızın başında, üstünde ne var demedik. Bunlarla meşgul değiliz. Başı açığa da örtülüye de saygı duyuyoruz ama biz bu saygıyı kendi eşlerimiz, çocuklarımız ve bütün Türkiye kadınları için de istiyoruz. "
"EŞİMİN BAŞINDAKİ ÖRTÜYLE İFTİHAR EDİYORUM, UZANACAK DİLLERİ LANETLİYORUM"
Kendisinin 19 Kasım 2002'de 369 oyla 22'nci dönem TBMM Başkanı seçildiğini belirten Arınç, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i yurt dışına yolcu ettikleri bir törende tepki gördüklerini ifade ederek, 'Bizde Cumhurbaşkanı'nı uğurlayacağız diye seviniyoruz. Benimde eşimi değiştirecek durumum yok. Çift hanımım yok. Benim hanımım da Demirkapı'dan Hafız Elmas'ın kızı Münevver hanım. Bir Çerkez kızı. Cumhurbaşkanı'nı uğurlayacağım diye başını açacak durumu yok ki. Biz nasılsak öyleyiz. Meclis Baskanı'nın eşinin başında örtü varsa buna herkesin saygı duyması lazım. Havaalanına gittik. Maalesef Türkiye'de ihtilal oldu. Burada nasıl olur da, kamusal alana Meclis Başkanı'nın eşi başörtüsü ile gelir. Bende şaşırdım. Yıllardır bu işin içindeyim ama bu düşmanlıkta neyin nesi' Kendimizi savunduk. Neresi kamusal alan? Hava alanına gelmiş her insana başındaki örtüyü mü çıkaracaksın? Ben eşimin başındaki örtüsüyle iftihar ediyorum ve uzanacak dilleri de lanetliyorum. Bunu bütün hanımlarımız için istiyorum" dedi.
"TÜRKİYE'DE BAYANLARIN KIYAFETİNİ DÜZENLEYEN KANUN YOK"
Kanunlara saygılı olduklarını ifade eden Başbakan Yardımcısı Arınç, 'Kimliğimizden sıyrılacak halimiz yok. Kanun neyi emrederse onu yaparız. Hukuka inanırız. Başörtüsünü yasaklayan üniversitede bir kural yoktu. Toplum hayatında bir kural yoktu. Hukuku benden iyi mi bileceksiniz' Türkiye'de devrim kanunları diye iki tane kanun var. Bir tanesi şapka İhtası. Sen o kanunu uygula bakalım. Sayın valim, kaymakamım hani şapkanız? İkinci madde ise ruhani liderler hangi kisveyi giyeceği yönünde. Türkiye'de bayanların kıyafetini düzenleyen hiçbir kanun yok. Burası Katanga mı yahu? Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde böyle bir şey olabilir mi?" diye konuştu.
'KORKUP KAÇACAĞIZ ZANNETTİLER"
Başörtüsünün 5 yıl tartışıldığını ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin geldiğini belirten Arınç, 'Cumhurbaşkanlığı bize nasip olacak diye seviniyorum. Anayasa'ya baktık. O zaman 300'den fazla milletvekili var. Bir arkadaşımız aday olsa kazanabilecek durumda. Abdullah Gül kardeşimizi aday gösterdik. 'Milli görüş geleneğinden geliyor. Cumhurbaşkanı olmaz. Eşinin başında örtü var' dediler. Nerde yazıyor? Yazmıyor ama 'Ben öyle söylüyorum' dediler. Sen kimsin be? Nasıl söyleyebilirsin bunu? Sonunda iş 27 Nisan akşamı bir bildiriye kadar vardı. 'Sözde değil, özde laik olanlar seçilmeli. Biz Cumhuriyet'e, rejime sahip çıkmasını biliriz' dendi. Bildik laflar. Depreşti yine bunların darbecilik sevdası. 27 Nisan akşamı bize aba altından sopa gösteriyorlar. Zannettiler ki korkup kaçacağız. Çünkü bunun geçmişte örnekleri var. Şapkasını zor kurtardı birileri. Kurtarılacak ilk eşya şapkasını aldı kaçtı. Eskiden Babanı'nda en kıymetli eşyası şapkasıydı. Sordular 'Neden gittin" diye. 'Ne yapacaktım. Elbette şapkamı alıp gidecektim' dedi. Bizi de öyle zannettiler. 28 Nisan sabahı derslerini aldılar. Sen benim emrimde bir memursun. Anayasa'ya babayasaya karışma. Cumhurbaşkanı'nı parlemento seçecek. Sen oturduğun yerde oturacaksın. İş bitti. 4 ay gecikmeyle Cumhurbaşkanı'nı seçtik" diye konuştu.
"ŞİMDİ TOPUK SELAMI VERİP, HOŞGELDİNİZ DİYORLAR"
Cumhurbaşkanı seçiminin 28 Ağustos'ta gerçekleştiğini belirten Arınç, bir dönem hazmedilmediğini söyleyerek, 'Hanımefendinin elini sıkmaktan kaçtılar. Şimdi aradan 3 yıl geçti. Her şey normalleşti. Artık topuk selamı verip, 'Cumhurbaşkanım' diye söze başlıyorlar. Köşe kapmaca oynamaktan vazgeçtiler. Şimdi hepsi sırada. 'Hoş geldiniz' diyorlar. Türkiye'nin normalleşmesi için bize düşen sabır" dedi. Gecede konuşan Arınç, dernek tarafından yılın eğitim gönüllüsü seçilen Fildişi Sahili'ndeki Türk Koleji Genel Müdürü İbrahim Arıöz'e ödülünü verdi. Gecenin sonunda Arınç, Kamerun'dan gelen iş adamları ile fotoğraf çektirdi.
Son Dakika › Güncel › 'Vatandaşı Koruyan Anayasa'ya Doğru Gidiyoruz' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?