Zirve Yayınevi Cinayetinin Üzerinenden 5 Yıl Geçti

6)başbakan ERDOĞAN'IN 'GELİN SİZDE TÜRK VATANDAŞI OLUN SÖZÜNÜ HATIRLATAN SUZANNA GESKE;

İŞTE BURDAYIZ TÜRK VATANDAŞI OLMAK İSTİYORUM'

Malatya'da Misyonerlik yaptıkları gerekçesiyle 3 kişinin öldürüldüğü Zirve Yayınevi cinayetinin üzerinden tam 5 yıl geçti. Korkunç olayda öldürülen Alman Uyruklu Tilman Ekkehart'ın eşi Suzanna Geske 3 çocuğuyla birlikte Malatya'yı terk etmeyerek Türk Vatandaşlığına başvurdu ancak baçvurusu kabul edilmedi. Geske, şimdi yeniden başvuru yapmak için gün sayıyor.

18 Nisan 2007 günü Tüm dünya Malatya'dan gelen korkunç haberle şok oldu. Hıristiyanlık'la ilgili kitaplar basan Zirve Yayınevi'ne giren Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Abuzer Yıldırım ve Emre Günaydın burada çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel'i vahşice bıçaklayarak öldürmüşlerdi. Aradan geçen 5 yıl süre boyunca yargılama devam etti. Cinayetle ilgili çok sayıda iddia gündeme gelirken, Malatya Özel Yetkili Savcılığı ikinci iddianameyi hazırladığını belirtti. Önümüzdeki celsede Mahkemeye sunulacak yeni iddianame ile davanın seyrinin değişeceği tahmin edilirken, Zirve katliamında öldürülen Tilman Geske'nin eşi Suzanna Geske, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

18 Nisan 2012 tarihinde eşinin 5 ölüm yıl dönümü olduğunu belirten Suzanna Geske, aradan geçen sürecin çok çabuk geçtiğini söyledi. Hayatlarının normalleşme sürecine girdiğini ifade eden Geske, eşinin yokluğunu her zaman hissettiklerini ve çocukları Michal, Miriam, ve Lukas'ın babalarını hiç unutmadığını söyledi. Evin bütün sorumluluğunu kendisinin üstlendiğini belirten Geske, Türkiye'de yaşamaya devam edeceklerini söyledi.

Olaydan sonra yaşanan dava sürecini yakından takip ettiğini ifade eden Suzana Geske, 'Aslında dava ne kadar sürerse sürsün ben çok sabırlıyım, ama sonuç iyi olsun.ö Dedi. Önemli olan olayın arkasındaki azmettiricilerin çıkarılması olduğunu söyleyen Geske, ' Umuyorum böyle bir şeyler bir daha yaşanmaz. ? şeklinde konuştu.

Eşi ve arkadaşlarının vahşice öldürülmesinden sonra, birçok kez zanlılarla görüşmek istediğini söyleyen Geske, kızı Michal'ın de sürekli ne zaman görüşeceğiz diyerek kendisini sıkıştırdığını söyledi. Geske, 'Dün yine kızım sordu ne zaman gidebiliriz diye, bende dedim ki bekle biraz. Kızım bu olaya ona çok takıldı. Onları görmek istiyor, belki bir şey sormak istiyor.ö Şeklinde konuştu. 5 yıldır devam eden yargılama süreci boyunda bütün duruşmalara katılarak zanlılarla yüz yüze gelen Geske, bu durumun kendisini çok etkilemediğini artık alıştığını söyledi. Bayan Geske, cinayetin zanlılarını bütün kalbiyle affettiğini belirterek, 'Çünkü biliyorum onlar bilmeden yaptılar, belki de halen ne yaptıklarının farkında değildirler. Onlara karşı hiçbir nefretim yokö dedi.

Cinayeti işleyen 5 gencin kandırıldığını ileri süren Suzanna Geske şunları söyledi; 'Bu olayın perde arkasındakiler, aslında kendi kafalarında bir hayal kurmuşlar. Çünkü yalanla dolu bir hayal ile yetiştiler. Onların düşündüğü kişiler yok ortada, onlar bir hayal kurmuşlar. Buradan söylemek istiyorum siz bir hayal peşinde koşmuşsunuz. Çünkü öyle bir şey yok, hayali bir düşman yaratmışlar. Burada yaşamayı seviyoruz, gerçekten çok şeyler değişti. Biz geldiğimiz yıldan şuana kadar hayatımızda çok şeyler değişti. Biz Hıristiyanlar olarak daha rahat toplanıyoruz daha rahat yaşıyoruz ve umarım daha iyi olacak.ö

2009 yılında Türk Vatandaşlığı'na başvuran ancak başvurusu ret edilen Suzanna Geske, yeniden vatandaşlık başvurusu için gün sayıyor. İlk başvurusunda prosedür olarak bazı sorunların yaşandığını ifade eden Geske, ? 5 yıl içerisinde 180 gün yurt dışına çıkma yasağı vardı ama ben bunu biraz aştığım için bu yaz Almanya'ya gitmeyeceğim, hiçbir yere gitmeyeceğim Türkiye'de kalacağım. O günler gelene kadar, benim için fark etmez zaten bir yere gitme amacım yok.ö dedi.

Başbakan Erdoğan'ın 3 Kasım 2011 tarihinde Almanya'da yaptığı, 'Ben de Alman vatandaşlarını Türk vatandaşı olmaya davet ediyorumö konuşmasının yer aldığı gazete kupürlerini gösteren Suzanna Geske 'İşte buradayız Türk Vatandaşı olmak istiyoruzö şeklinde konuştu.