ALMANYA'DA EVLAT NÖBETİNDEKİ ANNEDEN DİYARBAKIR'DAKİ AİLELERE ZİYARET

DİYARBAKIR'da terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 233 ailenin HDP il binası önündeki eylemi 730'uncu günde de sürüyor. Almanya'da kaçırılan kızı Nilüfer için Berlin'de evlat nöbetini tek başına sürdüren Maide Türemiş, Diyarbakır'a gelerek HDP önündeki ailelerle buluştu. Kanser hastası olduğunu ve tedavisini yarım bırakıp geldiğini belirten Türemiş, kızına seslenerek, Anneni seviyorsan, annene azıcık da olsa acıyorsan dön gel artık. Benim gücüm ol. Dön gel ki beraber bu hastalığı yenelim dedi.

Diyarbakır'da yaşayan Mehmet Akar, 2 yıl önce 21 Ağustos'ta kayboldu. Oğlunun teröristler tarafından dağa kaçırıldığını düşünen Hacire Akar, 1 gün sonra HDP Diyarbakır il binası önünde oturma eylemi başlattı. Akar'ın oğlu Mehmet Akar, eylemin 3'üncü günü ortaya çıktı. Bunun üzerine Hacire Akar eylemi bitirirken, oğlu da ev hapsine çarptırıldı. Akar'ın oğluna kavuşması diğer ailelere de umut oldu. Akar'ın da çağrısıyla 3 Eylül 2019'da çocukları kayıp aileler, Diyarbakır'da HDP il binası önünde oturma eylemi başlattı. 233 ailenin 729 gündür sürdürdüğü eylemde, Hacire Akar ile birlikte çocuklarına kavuşan aile sayısı 32'ye yükseldi.

'KÜRTLER ÇOCUKLARININ KURBAN ALINMASINA KARŞI ÇIKIYOR'

Almanya'da kaçırılan kızı Nilüfer için Berlin'de evlat nöbetini tek başına sürdüren Maide Türemiş, Diyarbakır'a gelerek HDP önündeki ailelerle buluştu. Ailelerle birlikte birlik ve beraberlik mesajı veren Türemiş, Kürtlerin artık uyandığını ve çocuklarının kurban alınmasına karşı çıktığını söyledi. Türemiş, çocuklarının ölmesini ya da öldürülmesini istemediklerini belirterek, şunları söyledi

Bu anlamda bu mücadeleyi yapıyoruz. Hepimizin yüreği yanık, içimde büyük bir dert taşıyorum. Kötü huylu bir kansere yakalandım. Tedavimi erteledim. Zaman kaybettirmeden tedavimi devam ettirmem lazımdı ama ben Diyarbakır anneleriyle beraber olabilmek için tedavimi erteledim. Sizlerle beraber olmak için geldim. Birlikten güç doğar. Buradan da cesaret bulamayan annelere ve babalara sesleniyorum; benim tedavimi ertelemem hayati risk taşıyor. Ben hayatımı risk altına alıp da Almanya'dan gelebildiysem siz de gelebilirsiniz. Birlik olursak, çocuklarımızı geri getirebiliriz. Lütfen çıkın gelin, çekinmeyin. Çocuklarımızı kurban vermeyelim. Yüreğinizi kavurup, evinizde yanarak bitmeyin. Gelin burada hep beraber yüreklerimizi birleştirelim, çocuklarımızı getirelim. PKK'nın kime, niye hizmet ettiğini biz çok iyi biliyoruz. Dağda olan gençlere de buradan sesleniyorum; yeter artık, annelerinizin babalarınızın acılarını görün. Bu kadar nankör ve vicdansız olmayın. Kızım, ben kanser hastasıyım, hem de kötü huylu. Yüzümde gözükmüyor olabilir ama ben bunu içimde taşıyorum. Berlin'e döndüğümde de çok yoğun tedavi altına gireceğim. Anneni seviyorsan, annene azıcık da olsa acıyorsan dön gel artık. Benim gücüm ol. Dön gel ki beraber bu hastalığı yenelim. Ben gözü açık gitmek istemiyorum, yeter artık. Seni çok seviyorum. Bu vicdansızların kafasına uyup da oralarda durma, çık gel. Yeter ki siz yaşamak için karar verin. Siz yaşamak için karar verirseniz aileleriniz manevi, devlet de maddi yönden sizi yaşatmak için elinden gelen bütün gayreti sarf edecektir.

'HEP BİRLİKTE HDP'NİN İÇ YÜZÜNÜ ORTAYA ÇIKARALIM'

6 yıl önce kaçırılan oğlu Özkan için evlat nöbetini sürdüren Süleyman Aydın da hep birlikte HDP'nin iç yüzünü ortaya çıkaracaklarını ifade ederek, Ha HDP ha PKK. Değişen bir şey yok. Suçlu olmasalardı şu an kepenk kapatıp kaçmazlardı. Ha HDP'ye sahip çıkmışsınız ha Kandil'e. Artık herkes bunların iç yüzünü görsün. Askerimizi, polisimizi, öğretmenimizi gözünü kırpmadan şehit eden terör örgütüne sırtını yaslayan HDP zihniyetine karşı biz de sonuna kadar sırtımızı devletimize yaslıyoruz. Devletimiz çocuklarımız için büyük bir mücadele veriyor. 3 Eylül'de tüm Türkiye'yi buraya davet ediyoruz. Hep birlikte burada HDP'nin iç yüzünü ortaya çıkaralım dedi.