Arnavutköy'de Tuğba Anlak'ın başından vurularak öldürülmesi davası - Son Dakika
Güncel

Arnavutköy'de Tuğba Anlak'ın başından vurularak öldürülmesi davası

Arnavutköy\'de Tuğba Anlak\'ın başından vurularak öldürülmesi davası

Tuğba Anlak'ın, Arnavutköy'deki evinde, çocuğunun gözü önünde başından silahla vurularak öldürülmesine ilişkin 1'i kadın 3 sanığın yargılanmasına devam edildi.

18.12.2020 15:49  Güncelleme: 17:01

Tuğba Anlak'ın, Arnavutköy'deki evinde, çocuğunun gözü önünde başından silahla vurularak öldürülmesine ilişkin 1'i kadın 3 sanığın yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Murat Uslu, Ses ve Görüntü Bilişim sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Maktül Tuğba Anlak'ın kardeşleri olan müşteki Harun Anlak ile avukatlarının katıldığı duruşmada, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da hazır bulundu.

Duruşmada, tarafların mütalaaya karşı beyanları alındı. Müşteki Harun Anlak'ın beyanları avukatı tarafından yazılı olarak sunuldu.

Sanık Murat Uslu da, Tuğba'nın kızını balkona çıkartmayı kendisinin karar vermediğini, kızının yanında ağlamak istemediği için dışarıya çıkartılmasını Tuğba'nın istediğini ifade ederek, "Kızını balkona çıkarttım. Ben ölenin kızını balkondan dışarıya çıkardıktan sonra ölenin yanına gittim. Holde dizlerinin üstünde oturur vaziyette ağlıyordu. Ölenin karşısına geçip dizlerimin üstünde ben de oturacaktım. O esnada silah eşofmandan kaymaya başladığı için tam oturmamış ve oturmak üzereyken eşofmanımın belinden silahı aldım. Silahı yere koyacaktım. Bu esnada Tuğba 'sıkıldım' diyerek silah elimde bulunan kolumun omzuma yakın bölümüne dokundu. Tuğba silaha dokunmadı." ifadelerini kullandı.

Sanık Uslu, savunmasının devamında dizüstü oturduğu vaziyette iken silahın bir anda ateş aldığını söyleyerek, "Bu silahı ben kurmadım. Bu silahı Tuğba bana vermişti. Olay gününe kadar poşetin içinde duruyordu. Bu nedenle silahın kendiliğinden nasıl ateş aldığını bilmiyorum. Benim olaydan sonra oradan uzaklaşmamın sebebi yaşadığım olayın bende yarattığı paniktir." iddiasında bulundu.

Sanık Murat Uslu avukatlarının ise aldıkları uzman bilimsel hukuki mütalaayı mahkemeye sundu.

Sunulan evraka ilişkin, müşteki Harun Anlak ve avukat ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da da evraka karşı beyanda bulunmak için süre istediler.

Ara kararını mahkeme heyeti, Murat Uslu'nun tutukluluk halinin devamına hükmetti. Heyet, müştekiler ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler bakanlığı avukatlarına sanık Murat Uslu müdafilerinin sunduğu bilimsel mütalaaya ilişkin beyanda bulunmaları için süre vererek, duruşmayı erteledi.

Duruşma sonrası basın açıklamasında konuşan Tuğba Anlak'ın kardeşi İlknur Anlak, üzgün olduğunu belirterek, "Emsal olacak nitelikte bir ceza istiyoruz. Cinayetin hiçbir gerekçesi olamaz. Kardeşimin toprağını serinletecek o 6 yaşındaki yavrunun güldürebilecek bir şekilde ceza istiyoruz." dedi.

Olayın geçmişi

Eşinden ayrıldıktan sonra Antalya'dan İstanbul'a taşınan ve burada bir kafe açan Tuğba Anlak, iş yerine gelen ve kendisini mimar olarak tanıtan Murat Uslu ile arkadaşlık kurmuş, işleri iyi gitmeyince kafeyi devrederek başka bir eve taşınmıştı.

Olayın yaşandığı gün Murat Uslu ve kafede çalışan Mustafa Ünver, 31 Temmuz 2019'da Anlak'ın evinin bulunduğu yeni adrese gelmiş, Uslu, araçta bulunan silahını alarak evin penceresinden içeri girip 6 yaşındaki Almira'nın gözü önünde annesini darbetmiş, başından silahla yaralamıştı.

Uslu, devredilen kafenin parasını alarak olay yerinden kaçmıştı.

Soruşturma kapsamında polis ekipleri, Uslu ile Ünver'i yakalamış, adliyeye sevk edilen Murat Uslu tutuklanmış, Ünver ise ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakılmış, bir süre sonra tutuklanmıştı.

Tuğba Anlak, tedavi gördüğü hastanede 27 Ağustos'ta yaşam savaşını kaybetmişti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, sanık Murat Uslu için "kasten öldürme", "hakaret" ve "tehdit" suçlarından müebbet hapis ve 9 aydan 4 yıla kadar hapis cezası istenmişti.

İddianamede, diğer sanıklar Mustafa Ünver ile olayda kullanılan silahı temin ettiği iddia edilen Pelin Altun'un, "kasten öldürmeye yardım" suçundan 10'ar yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.

Bir önceki celse savcılık tarafından açıkanan mütalaada, sanık Murat Uslu'nun "kasten öldürme" suçundan müebbet hapsine, "hakaret" ve "tehdit" suçlarından beraatine karar verilmesi istenmişti.

Sanıklar Pelin Altun ve Mustafa Ünver'in "kasten öldürmeye yardım" suçundan beraatlerine karar verilmesi istenen mütalaada, Ünver'in tahliyesine Uslu'nun da tutukluluk halinin devamına hükmedilmesi talep edilmişti.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Arnavutköy'de Tuğba Anlak'ın başından vurularak öldürülmesi davası - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement