Bakan Çelik, "Eksen Kaymadı, Eksen Genişledi Ve Oturdu"

DEVLET Bakanı Faruk Çelik, Türkiye'nin dış politikada artık büyük aktörlerin kendisine biçtiği rolü dört gözle beklemediğini, kendi yazdığı senaryodaki kendi rolünü oynadığını söyledi. Çelik, Medeniyetler İttifakı projesi, komşularla sıfır problem, bölgesel barış konularında atılan adımlar başta olmak üzere yeni dış politika anlayışına yapılan 'Eksen kaymasıö eleştirilerinin bir karalama olduğunu belirterek 'Olay eksen kayması değil, eksen genişlemesi, oturmasıdırö dedi.

Devlet Bakanı Faruk Çelik Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin düzenlediği, 'Dış Türkler, Soydaş ve Akraba Topluluklarıö konulu konferansın açılış konuşmasını yaptı. Konferansı İzmir valisi Cahit Kıraç, AK Parti İzmir milletvekili Mehmet Tekelioğlu, AK Parti İl Başkanı Cihat Akay, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, Balkan dernekleri temsilcileri ve çok sayıda katılımcı izledi.

Faruk Çelik, konferansın amacının yeni kurulan 'Dış Türkler Soydaş ve Akraba Topluluklar Başkanlığıö tanıtımı olduğunu söyledi. Ter merkezden sorunlarla ilginecek Başkanlık'ın Türkiye'nin yakından ilgilendiği Türkiye'de ve başka ülkelerde yaşayan Türklerin sorunlarını daha hızlı çözeceğini belirtti. Ülkeleri dış politikasını, ülkenin coğrafyası, tarihi, medeniyeti ve kültür havzasından bağımsız düşünmenin mümkün olmadığını belirten Bakan Çelik, 'İmparatorluk kurmuş büyük bir medeniyetin, 22 milyon kilometrekareye hükmetmiş büyük bir ecdadın miraççılarıyız. Bu muazzam devlet tecrübesi her millete kısmet olmaz. Köklü bir milletiz, köklü bir devletiz. Sıradan bir devlet ve millet değiliz. Yüzyıllardır beraber yaşamanın en güzel örnekleri vermiş bir medeniyetin çocuklar olarak bölgemize ve dünyaya karşı sorumluluklarımız olduğunun bilincindeyizö dedi.

MEDENİYETLER İTTİFAKINA FARKLI YORUMA GÜLÜP GEÇMEK GEREKİR

Sorumlu devlet sorumlu siyasetin gereği Türkiye'nin üzerine düşenleri yapmak zorunda olduğunu belirten Bakan Çelik, '2011 dünyasında dünyada yaşanan olayları ibretle izliyoruz. Asimilasyona varıncaya kadar sömürü ve ortaçağ engizisyonunu aratmayacak şekilde acı olayları özellikle balkan coğrafyasında izledik, şahit olduk. Yaşanan bunca acı olaylara karşın halen günümüzde ırkçı bazı yönelişlerin dünyada ve Avrupa coğrafyasında öne çıkması, bu görüşlerin değer bulması dikkatle incelenmelidir. Avrupa'ya ve dünyaya ne oluyor' Olayların içyüzüne bakınca sarsılmamak mümkün değil. Biz, birlikte yaşamının en güzel örneklerini dünya insanlığına sergilemişiz. Geçmişte böyle kavramlar da yoktu. Genç Cumhuriyeti kurulunca kurucumuz Atatürk (Yurtta sulh cihanda sulh) vecih ifadesiyle yola koyuldu. Bugün ispanya ile birlikte Medeniyetler ittifakı projesini yürütüyoruz. Aslında bu proje Türkiye'nin dünyaya karşı sorumluluğunun bir gereğidir. Bu adıma farklı yorumlar kazandırma çalışanlara gülüp geçmek gerekiyor. 20. yüzyılda iki dünya savaşı yaşandı. Bölge savaşları ve çatışmalarda kan oluk oluk aktı. Bu nedenle medeniyetler arasında çatışma değil ittifak, mümkün mertebede konsensüs sağlanması için çalışma yapmak Türk milletine yakışan, yapması gereken bir adımdır. Bu dünya insanlığına karşı sorumluğumuzdurö dedi.

KENDİ YAZDIĞIMIZ SENARYOYU OYNACAĞIZ

Türkiye'nin artık büyük aktörlerin kendisine biçtiği rolü dört gözle beklemediğini vurgulayan Bakan Çelik, 'Dünyadaki gelişmeleri ibretle izliyorsunuz. Dış politikalarını başka ülkelerin eksen algısına esir edenler, saltanatlarını yürütmek için mücadele edenler, başkalarının duygu düşünce dünyasına kendi ülkesinde jandarmalık yaparak sürdürmeye çalışanların düştükleri durum ortadadır. Türkiye olarak kendi rolümüzü kendimiz belirliyoruz. Kendimizin yazdığı senaryoyu kendimiz oynamak zorundayız. Başka rolü yok. Türkiye bu kulvara girdiö dedi.

EKSEN GENİŞLEDİ VE OTURDU

Ancak, belli kesimler bu tabloyu anlamadığını belirten Bakan Çelik, tüm bu olup bitenleri eksen kayması olarak değerlendirenler olduğunu söyledi. Çelik, 'Bu değerlendirme ve eleştiriler, hassas çalışmaları karalamaya yönelik, yüzeysel bilgilerle restgele değerlendirmelerdir. Olay eksen kayması değil, eksen genişlemesi, eksenin oturmasıdır. Olması gerekenler oluyor. Bugüne kadar olamayanlar bugün gerçekleşiyor. Yıllarca dış politikamızı birilerini eksen algılamasına esir ettik. Düşmanlıklar kazandık. Hep birlikte kaybettiğimiz ortada. Ne tarihimiz ne kültürümüz, ne de milletimiz bizden bunu istememektedir.Sırtını bir yerlere dönen dış politika ne derece başarılı olabilir ki'ö dedi.

Bakan Çelik, 50 yıl önce göç yaşandığını, aş ve iş için yurtdışına giden ilk kuşağın durumlarını hiç sormadıklarını ancak arttık tüm dünyadaki Türklerin sorunlarını çözmek için adımlar attıklarını söyledi. Soydaş ve akrabalar için bugüne kadar kurumsal düzeyde değil kişisel gayretlerle adımlar atıldığını belirten Çelik, artık durumun değiştiğini dile getirdi.

Bakan Çelik, konuşmasının ardından Bulgaristan'da 5 yıl hapishanede yatan ve yaşadıklarını (Rodoplarda Türk kalmak) adlı kitapta anlatan gazeteci-yazar İsmet Topaloğlu'na plaket verdi. Topaloğlu da Bakan'a kitabını, Özbekistanlı ressam Ahmet Kulov ise Bakan Çelik'e portre tablosunu hediye etti.

ÖĞRENCİLERİN SORUNLARI

Konferansta söz alan Vali Yardımcısı Mehmet Erdoğan ise İzmir'e 2300 Türk dünyasından gelen öğrenci olduğunu söyledi. Türkiye'ye Türkçe öğrenmeye gelenlerin öğrenci statüsünden sayılmadıkları için ulaşım, sinema, tiyatro indirimlerinden yararlanamadığını belirten Erdoğan, harç paralarının da diğer öğrencilerden yüksek olduğunu söyledi. Okulu biten öğrenciye 15 gün içinde Türkiye'yi terk etmesinin istendiğini, bu sürenin öğrencilerin diplomasını bile almasına yetmediğini belirten Erdoğan, bu öğrencilere staj olanağıyla Türk iş dünyasını sağlanmasının da gerektiğini belirtti

DİN ADAMLARINA SESLENDİ

İzmir İl Müftülüğü'nü ziyaret eden Bakan Çelik'i Şubat ayında emekli olacak İl Müftüsü İbrahim Acar ağırladı. Bakan Çelik, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tarihte inişli çıkışlı, zor, çileli, ama onurlu duruşların sergilendiği süreçler yaşadığını söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın protokolle ilgili sıkıntı yaşadığını, ilk üçte yeralırken bugün 50. sıralara gerilediğini dile getiren Bakan Çelik, 'Protokoldeki yerinin, kurumsal anlamda ilk 10 içinde yeralmasıyla ilgili çalışmayı tamamlayacağızö dedi. Diyanet'in sadece Türkiye'de değil küresel anlamda dünyanın her yerinde hizmet verdiğine dikkat çeken Bakan Çelik, 'Küresel hizmet var ama küresel anlamda İslam'a saldırılar da var. Tüm Diyanet personeli iletişim araçlarını da kullanarak, eski klasik sisteme de başvurarak insanların doğru bilgilendirecek. Yasayla Diyanet TV'nin de kurulması konusunda değişiklik yaptık. Kariyer uzmanlık sistemine geçtik. 17 bin 500 kadro aldık. Din görevlilerinin yargı karşısında diğer kamu görevlileri statüsünün sağlanması olduö dedi.

Çelik, din görevlilerini gençlik konusunda sorumluluk almaya çağırdı, 'Gençlik geleceğimiz. Karşı karşıya bulunduğu sıkıntıları biliyorsunuz. Eski (filan yere gitmeyin) ikazları anlamsızlaştı. Her türlü iletişim imkanları evinizde, odanızda var. Tehlikeden bahsediliyorsa bu tehlike evin içinde de var. Din görevlilerine büyük görevler düşüyor. Bu klasik bir cümle değil. Dertlenmeniz gerekiyor. Mahallenizdeki gençliğin durumunu dikkate alarak, gençliği dini ve manevi değerlerden uzaklaşmasının nedenlerini bulma ve tedavi sorumluluğunuz var. İşi samimiyetle dert edinerek sarılmamız gerekiyorö dedi.

Bakan Çelik, daha sonra Karabağlar İlçe Müftülüğü yanına yapılan Kur-an Kursa inşaatını inceledi. Burada vatandaşlarla sohbeteden Bakan Çelik, öğle yemeğini de Müftülük'te yedi.

İL BAŞKANLIĞI'NDA ROMANLARLA TOPLANTI

Bakan Faruk Çelik, İzmir'de Roman vatandaşlarla AK Parti İl Başkanlığı'nda bir araya geldi. Roman vatandaşların sorunlarını İstanbul'da düzenledikleri çalıştay sonucunda belirlediklerini ve dışlanmışlıkla ilgili bir problem olduğunu kaydeden Bakan Çelik, yasal mevzuatta da ayrımcılık ifadelerinin yer aldığını, ilk etapta bu kelimeleri çıkardıklarını dile getirdi. Roman vatandaşların sağlık güvenceleri konusundaki sıkıntıyı çözdüklerini kaydeden Çelik, 'Nüfus cüzdanı sorumlulukları var. Valiliklere talimat verildi. Kimliği olmayan roman kardeşimizin kalmaması için çalışmalar sürdürülüyorö dedi.

YEREL YÖNETİMLERE ÇAĞRI

En önemli sorunun ise Romanların sağlıksız koşullarda yaşamlarını sürdürmeleri olduğunu söyleyen Çelik, daha uygun yaşam alanları üretmek için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın TOKİ'ye 8 bin 400 konut üretimi için talimat verdiğini, bunların bir kısmının ihale, bir kısmının da bitme aşamasında olduğunu ifade etti. Çelik, 'Ama bugün aldığım bilgiye göre İzmir'de henüz bir arsa üretimi gerçekleşmemiş. Bütün belediye başkanlarına sesleniyorum. Valilikle bir araya gelerek varsa hazine arazileri ya da belediyenin uygun göstereceği bir arsa bulunarak gerekli desteğin sağlanması gerekiyor. Vatandaşlarımızın sağlıksız koşullardan kurtarılması gerekir. Hükümet konut yapılması ile ilgili irademiz ortada. Bu konuda yerel destek gerekiyor. Bu konunun particiliği, siyaseti olmaz. Bu insan meselesi. İnsanın huzur ve sağlıklı ortamda yaşaması için sorumluluğun yerine getirilmesi ile ilgili bir durumdur. Herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidirö dedi.

TABİİ Kİ OY VERSELER ÇOK İYİ OLUR AMA

Alevi çalıştayları konusundaki eleştirilerin hatırlatılması üzerine değerlendirme yapan Bakan Çelik, Alevi vatandaşlarla büyük fikir ayrılıklarının olmadığını belirtti. Çelik, 'Olanları izlemeyenle, ideolojik bakanların çıkardığı bir sorun olabilir. Bizim çalışmamıza katılanların tamamı ne gibi samimi duruş sergilediğimizi biliyorlar. Belki bin 300 yıllık bir sorunun çözümü konusunu biz niye gündeme getirelim' Geçmiş yıllarda birileri seçime dönük çalışmalar yaparak Alevilerin gönlünü almaya çalışmış. Biz de bu yolu deneyebilirdik. Bizim böyle bir derdimiz var. Biz 'Aleviler ille bize oy versinler' diye bir mücadelenin içinde değiliz. Tabii ki verseler çok iyi olur ama bu hizmeti onun için yapmıyoruz. Oy verene de vermeyene de hizmet gidiyor. Bu anlamda bunların çözülmesi gerekiyorö dedi.