Çelik'e Tepki Artıyor

Tuzla tersanelerindeki işçi ölümlerinin nedenlerinin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu Üyesi ve CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in, Tuzla'daki ölümlerin devam edeceğine yönelik sözlerini eleştirerek, "Tuzla'daki ölümlerle ilgili Bakan Çelik'in itirafıyla karşı karşıyayız" dedi.

Tuzla'da büyük bir yoğunluk olduğunu vurgulayan Soysal, "350 bin dönümlük denizi doldurarak, 15 tane daha yeni tersane yapıyorlar. Mevcut yoğunluğun üstüne şimdi yeni ölüm tabloları oluşturuluyor" diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Soysal, ANKA'ya yaptığı açıklamada, Tuzla'daki işçi ölümlerinin önlenebilir ölümler olduğuna dikkat çekmeye çalıştıklarını ancak bugüne kadar yapılan denetimlerde gerekli tedbirlerin alınmadığını kaydetti. Soysal, Bakan Çelik'in açıklamalarıyla, konuya ilişkin tedbirsizliğini ve diğer makamların almadığı önlemleri meşrulaştırmaya çalıştığını savunarak, şu açıklamalarda bulundu:

"Burada vahim olan 15 yeni tersane için Çevre Bakanlığı'nın da onayının olmasıdır. Orası deprem bölgesi olmasına karşın, bölgenin ekolojik yapısını bozarak, üniversitelerle kurum ve kuruluşların görüşü olmadan o yoğun bölgeye yeni yoğunluk katacak anlayış için de yeni tersaneler oluşturuluyor. Bu tamamen ranta dayalıdır. Bölgede halen yeterli önlem alınmıyor, kayıt dışılık ve ölümler devam ediyor. Bakan orada 40 bin çalışanın olduğunu yeni mi anladı, yeni mi keşfetti. Bugüne kadar bunları niye söylemedi ve hala neden sessiz kalınıyor?"

-ÇELEBİ: "BUGÜNE KADARKİ TESPİTLERLE GELİNEN NOKTA ÇELİŞİYOR"

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de açıklamasında, "Bakan Çelik'in bugüne kadarki tespitleriyle, bugün geldiği nokta fazlasıyla çelişiyor. Çözüm çözümsüzlük olmamalıdır" dedi. Çelebi, teknoloji ve üretim ilişkilerinin geliştiği bir ortamda bu sorunların çözüm bulacağını, gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini belirtti.

Tuzla'da ruhsatı verenin de eleştirenin de yine Hükümet yetkilileri olduğunu dile getiren Çelebi, tek taraflı yaklaşımlar nedeniyle konuya ilişkin yapılan araştırma ve uyarıların dikkate alınmadığını ifade etti. Çelebi, "Olaylar tek taraflı değerlendiriliyor. Öncelik yasadışı çalışma koşullarının ve taşeron uygulamaların ortadan kaldırılmasıdır" dedi. Bölgede bir "İzleme Kurulu" oluşturulması gerektiğini söyleyen Çelebi, söz konusu kurulda Hükümet, işveren ve işçilerin temsil edilmesi gerektiğini belirtti. Bakan Çelik'in konuya ilişkin farklı düşünen ve eleştiri getiren örgütleri elinin tersiyle ittiğini savunan Çelebi, "Bugüne kadar bu sorunların üzerine gitmeyen Bakanlık bu işten sorumlu, topu taca atarak, işten çıkamaz. Bizim derdimiz burada çağdaş üretim ilişkisinin yaratılmasıdır, çare tedbir almaktır. Ancak tek taraflı yaklaşımla, farklı görüşlere tahammülsüzlükle bu işler çözülemez" diye konuştu.

-"BAKANLIK, TUZLA'DAKİ ÖLÜMLER KARŞISINDA HAVLU ATTI"

Liman, Tersane Gemi Yapım-Onarım İşçileri Sendikası (Limter-İş) Genel Başkanı Cem Dinç'te yaptığı açıklamada, "Çalışma Bakanlığı, Bakanın bu açıklamasıyla Tuzla'daki ölümler karşısında havlu attı. Son yapılan açıklamalar bunu açıkça belirtti" dedi. Tuzladaki ölümlerin önüne geçilebileceğini vurgulayan Dinç, sorunun temel işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmasından öte sistemden kaynaklandığını dile getirerek, şunları dedi:

"Özellikle taşeronluk sisteminin bu kadar yaygın olmasıyla birlikte bu ölümlerde peşi sıra geliyor. Bir kere Sayın Bakan, "Üç dört Bakan bir araya gelmemiz gerekiyor' diyorsa, istedikleri anda bir araya gelebilirler. Bu işi de eğer yapamıyorsa kesinlikle istifa etmesi gerekir. Sadece Tuzla tersanelerinde son 5 ayda 11 işçi, Yalova ve Pendik'i de içine koyarsak 13 işçi hayatını kaybetti, cinayete kurban gitti. Bu ölümler önlenebilir nitelikte, Sayın Bakanda bunu çok iyi biliyor."

Sendikaların uyarı ve taleplerinin görülmezlikten gelindiğini kaydeden Dinç, ölümler karşısındaki tepkileri nedeniyle "ideolojik sendikalcılar" olarak hedef gösterildiklerini dile getirdi. Dinç, işçilerin teker teker ölüme gönderildiğini savunarak, Bakan Çelik'i istifaya çağırdı. Dinç, "Çalışma Bakanlığı'nın tüm kurumları, Tuzla tersaneleri söz konusu olduğunda acizlik içine düşüyor. Sonuçta ruhsatı da kendileri veriyorlar, Tuzla tersanelerini de kendi müfettişleri denetliyor, bunların nasıl olurda önüne geçilemez. Daha öncede belirttiğimiz gibi, Tuzla'da aslında "tersane patronları mı devlet yoksa devlet mi tersane patronu' bunun açıklığa kavuşturulması gerekiyor" diye konuştu. (ANKA)

(NUR/ZG)