Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu, 66'sı tutuklu, 275 sanıklı "Ergenekon" davasının 319. duruşması başladı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal, Tuncay Özkan ve İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in de aralarında bulunduğu 45 tutuklu sanık katıldı.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde (GATA) tedavi gören Yüksek Askeri Şura (YAŞ) Üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler ve emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün de aralarında yer aldığı 21 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada, "Odatv" davasından tutuklu olan Yalçın Küçük ile 15 tutuksuz sanık da hazır bulundu.
-Veli Küçük'ün reddi hakim talebi-
Duruşmada söz alan Veli Küçük, 66 aydır tutuklu olduğunu belirterek, yargılamalarda tüm iddiaların gerçek dışı olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Küçük, mütalaada kendisiyle ilgili Danıştay saldırısına azmettirmek olmak üzere 6 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendiğini, Danıştay dosyası sanıkları Süleyman Esen ve Salih Kurter'in ise adeta zırhla korunduğunu savundu.
Gizli tanıkların yalan beyanlarıyla Danıştay saldırısı ile ilişkilendirilmeye çalışıldığını, mahkemenin de buna itibar ettiğini ifade eden Küçük, mahkemenin tarafsızlığını yitirdiği gerekçesiyle reddi hakim talebinde bulundu.
Reddi hakim talebini reddeden mahkeme heyeti, tutusuz sanıkların esas hakkındaki savunmalarının alınmasına geçti.
-Suikast listesindeki teğmenler
Duruşmada, Alevi Bektaşi Federasyonu'nun eski Genel Başkanı Ali Balkız ve eski Genel Sekreter Kazım Genç ile Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan'a yönelik suikast yapılacağı iddiasına ilişkin hazırlanan S1 listesinde isimleri bulunan tutuksuz sanıklar, esas hakkındaki savunmalarını yaptı.
Teğmen Emre Baltacı, sözde suikast timi listesi olan S1'de adı yazıldığı için 17 ay tutuklu kaldığını ifade ederek, kimlik bilgileri ve kan grubunun İbrahim Şahin'in evinde bulunduğunu söyledi.
Tutuksuz yargılanan Üsteğmen Taylan Özgür Kırmızı ile yaptığı telefon görüşmesinde, "Terörle mücadele ise ben varım" dediğini ifade eden Baltacı, "Suikast yapılacağı iddia edilen Ali Balkız'ı suikast timinde yer alan kimse tanımamaktadır. Bu listedekiler de birbirlerini tanımamaktadır. Bu nasıl bir suikast timidir. Birbirlerini, suikast yapılacak kişiyi, bu bölgeyi tanımamaktadır. Balkız suikast yapılacağı belirtilen evi 1 yıl önce boşalttığını söylemiş" dedi.
Teğmen Melih Yüksel de, Aktütün saldırısının ardından terörle mücadele kurulacak birimde görev yapmak amacıyla kimlik bilgilerini Taylan Özgür Kırmızı'ya verdiğini ifade ederek, "S1 belgesini bilmiyorum. Karşınızda bulunmaktan utanç duyuyorum. Terörle mücadele ederken terörist yaftası yedim. Beni okutan milletime karşı ihanet içinde olmadım. Adaletin tecelli edeceğine inanıyorum" dedi.
Aynı listede isimleri yer alan özel harekat polisleri Kemalettin Balcı ve Zerrar Atik de suçlamaları kabul etmedi.
Duruşma, S1 listesinde isimleri yer alan özel harekat polislerin ve teğmenlerin savunmalarının alınmasıyla devam ediyor. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › 'Ergenekon' Davası - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?