Fatih'te bankacı eşini öldürdüğü iddiasıyla yargılanan sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis talebi

Fatih'te banka çalışanı 32 yaşındaki eşi Pınar Baykan'ı evinde bıçakla öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan sanık Erhan Baykan'ın, "eşe karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi.

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki 3. duruşmaya tutuklu sanık Erhan Baykan katıldı. Müdahil kardeş Fatih Umay ve anne Nimet Umay ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada söz alan müdahil Fatih Umay, babasının 6 Kasım'da olayın üzüntüsü sebebiyle öldüğünü belirterek, "Verilecek kararı göremedi. Olayın üzerinden 8 ay gibi bir zaman geçmiştir. Bir an önce karar verilmesini ve sanığın en üst hadden cezalandırılmasını talep ediyoruz." dedi.

Beyanı sorulan sanık Erhan Baykan ise olay yeri görüntülerini izlediğini ve olaya dair savunmaların dışında hatırladığı bir kısım olmadığını söyleyerek, "Bıçağı attığım yeri polislere göstermiştim. Olay günü eşimin mutfakta ne doğradığını bilmiyorum, patates diye tahmin ettiğim için öyle dedim." diye konuştu.

Tekrar söz alan müdahil Fatih Umay ise görüntüleri izlediğini ve dosya içerisinde eksiklik bulunmadığını dile getirerek, "Sanık ilk savunmasında sesi titremeden olayları anlatmıştır. Sanığın cezalandırılmasını ve duruşmanın bir an önce bitirilmesini talep ediyorum." ifadesini kullandı.

Mütalaa

Esas hakkında görüşü sorulan cumhuriyet savcısı hazırladığı mütalaayı mahkemeye sundu.

Mütalaada, yaklaşık 7 yıldır evli olan maktul Pınar Baykan ile sanık Erhan Baykan'ın 2 yaşlarında bir kız çocuklarının olduğu, olay günü 6 Mart 2020 sabah saatlerinde ailesinin maktulden haber alamaması üzerine babası olan ve kovuşturma aşamasında vefat eden Celal Umay'ın aynı gün saat 09.30 sıralarında eve gittiğinde kızını evin salonunda yerde sırt üstü vaziyette ve kanlar içerisinde gördüğü belirtildi.

Celal Umay'ın damadı sanığı arayarak durumu anlattığı ve ambulans çağırmasını istediği, sonrasında maktulün olay yerinde hayatını kaybettiğinin tespit edildiği aktarılan mütalaada, otopsi raporuna göre maktulde 6 kesici alet yarası bulunduğu ve üçünün öldürücü nitelikte olduğunun tespit edildiği ifade edildi.

Ön görüşme yapılan sanığın yüzü ve boynunda çizikler bulunduğu, sol baş parmağının kesik vaziyette olduğunun görüldüğü, sorulduğunda tutarsız cevaplar verdiği belirtilerek, delillerin incelenmesinde sanık ve maktule ait DNA profillerinin uyum gösterdiğinin tespit edildiği ifade edildi.

Olaydan sonra sanki hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi mesajlar gönderen sanığın savunmasına yer verilen mütalaada, sanığın, "sabah evden çıkıp kızını yakındaki kayınpederinin evine bıraktıktan sonra cep telefonunu unuttuğu için eve geri döndüğü, mutfakta patates doğrayan eşiyle tartışmaya başladıkları, eşinin elindeki bıçağı kendisine doğru salladığı, 'bıçağı bana mı saplayacaksın' diye sorması üzerine 'düşünmüyor değilim' cevabı aldığı, ardından nasıl olduğunu anlamadığı bir şekilde bıçağı eşinin elinden aldığı, itiş kakışla salona doğru gittikleri, bu sırada elindeki bıçağı savurduğu, bıçağın eşine saplandığı ancak kan görmediği, eşinin yere düşmesi üzerine panikleyerek bıçağı, patatesleri ve kan lekesi bulaşan kıyafetini bir poşete koyup evden ayrıldığı, poşeti çöpe attığı, olay sırasında eşinin kendisine söylediği erkekliğine yönelik gururunu inciten sözler nedeniyle öfkelenerek böyle bir eylem gerçekleştirdiği ve pişman olduğu" beyanında bulunduğu kaydedildi.

Erhan Baykan'ın ikrar mahiyetinde kaçamaklı savunma yaptığı, tek bıçak darbesiyle yetinmeyip eylemini devam ettirdiği ve eşi Pınar Baykan'ın vücudunda üçü öldürücü 6 kesici alet yarası bulunduğuna dikkat çekilen mütalaada, bu kişinin olay sonrasında maktule yardım etmek ve yardım çağırmak bir yana sanki hiçbir şeyden haberi yokmuşçasına tutum sergilediği de anlatıldı.

"Canavarca hisle öldürme değil, kasten öldürme maddesi uygulansın"

Sanığın ele geçirilemeyen kesici bir aletle, haksız tahrik veya meşru müdafaa hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek bir hal olmaksızın resmi nikahlı eşi olan maktulü kasten öldürdüğü ve eyleminin, Türk Ceza Kanunu'ndaki (TCK) "eşi kasten öldürme" maddesine temas ettiği vurgulandı.

İddianamede, sanıkla ilgili, "eşi canavarca hisle kasten öldürme" maddesine göre ceza istemi yapıldığı hatırlatılan mütalaada, somut olayda ölüm neticesini almak için maktule kesici bir aletle 6 darbe vuran sanığın, canavarca hisle ya da eziyet çektirerek öldürme amacıyla hareket ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşıldığından sanığın, "eşe karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.

"Bir kızın var, ona borcun olduğunu düşünüyorum"

Duruşmanın sona ermesinin ardından mahkeme başkanı Burcu Zurnacı, ara kararını açıklamadan önce sanığa, "Taktir tabii ki mahkemenin ama ben de bir anneyim. Bir anne olarak şunu söylemek istiyorum, bu olayın bir de vicdani yönü var. Bir kızın var. Yarın bir gün büyüyecek. Belki bu duruşma tutanaklarını okuyacak. Ona bir borcun olduğunu düşünüyorum, vicdani olarak. İfadelerinde hatırlamıyorum dediğin kısımlar var, bu kısımları bir daha düşün. Ona göre savunmanı hazırla. Bu konuştuklarımızı gidince bir daha düşün." dedi.

Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti başkanı, tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına ve mütalaaya karşı beyanda bulunmaları için taraflara süre verilmesine yönelik hüküm kurdu.

Duruşma 26 Kasım'a ertelendi.

-Olayın geçmişi

Fatih'te Yavuz Sultan Selim Mahallesi Aşık Paşa Sokağı'ndaki 4 katlı binanın 3. katındaki dairede oturan Pınar Baykan'a ulaşamayan eşi, yakınlarını aramış, eve gelen yakınları, Baykan'ın bıçaklanmış halde yerde yattığını görünce polise haber vermişti.

Eve gelen ekipler, karın ve göğüs bölgesinden bıçaklanan Pınar Baykan'ın hayatını kaybettiğini belirlerken, olayın faili olduğu ortaya çıkan Erhan Baykan tutuklanmıştı.

İstanbul Cumhuriyet başsavcılığı tarafından olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, sanık Erhan Baykan'ın, "canavarca hisle tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyordu.