Bayrampaşa'da bir kardeşin öldüğü, diğerinin de yaralandığı bıçaklı saldırı davası

Sosyal medyada kendisini "metafizik ve bioenerji uzmanı" olarak tanıtan Muhammed Emin Kırmızıkan'ın bıçakla yaralanması, özel bir hastanede imam olarak görev yapan kardeşi Emrah Kırmızıkan'ın ise öldürülmesine ilişkin 9 sanığın yargılandığı dava karara bağlandı.

İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına tutuklu sanıklar Ferhat Yıldırım, Sabri Ahi, Ufuk Yüceer ve Furkan Sevencan katıldı. Tutuksuz sanıklar Ahmet Yapar, Barış Can Yolaçan ve Baran Ozan Korkmaz ile müşteki Kırmızıkan ailesinden 3 kişi de duruşmada hazır bulundu.

Bir önceki celse savcılığın sunduğu esasa ilişkin mütalaaya karşı diyeceği sorulan Kırmızıkan ailesinin avukatı İnan Ötün, tüm sanıkların fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiklerini belirterek, sanıkların "kasten öldürme" ve "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan en ağır şekilde cezalandırılmalarını istedi.

Sanıkların olaydan sonra mensubu oldukları ülkü ocağına gittiklerini kaydeden avukat Ötün, "Sanıklar yan gözle baktılar bahanesine sığınmışlardır. Yok ben 3 tane vurdum yok ben 2 tane yumruk attım şeklinde birbirleriyle konuşmuşlar. Yaralı müvekkil Emin Kırmızıkan'ın ölmemesinin nedeni, ölen Emrah Kırmızıkan'ın araya girmesi ve daha fazla darbeye maruz kalmasıdır. Sanıkların para aldıklarını da biliyoruz. 2 kişiye karşı 3'ü bıçaklı 7 kişi saldırmıştır. Müvekkil bunlara karşılık vermemiştir. Tutuksuz sanıklar da tutuklanmalıdır. O az vurdu, o bıçakla vurdu diye bir mesele yok. Kanuna göre hepsi fail olarak değerlendirilmelidir." diye konuştu.

Maktulün annesi Fatma Kırmızıkan, "Oğlumun 3,5 aylık oğlu, 23 yaşında karısı var. Nasıl kıydınız? Sizin kardeşiniz, çocuğunuz yok mu? Nur yüzlülerdi. Benim içimde hala köz var. 8 kişiye 2 kişi adalet mi?" ifadelerini kullandı.

Son savunmalarını alınan sanıklar ise tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Karar

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanıklar Baran Ozan Korkmaz, Ferhat Yıldırım, Sabri Ahi ve Ufuk Yüceer'i maktul Emrah Kırmızıkan'ı "kasten öldürme" suçunda önce müebbet hapis cezasına çarptırdı. Heyet, sanıkların duruşmalardaki tutum ve davranışlarını dikkate alarak müebbet hapis cezalarını 25'er yıla indirdi.

Aynı sanıklara müdahil Muhammed Emin Kırmızıkan'a karşı "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 15'er yıl hapis cezası veren heyet, sanıkların duruşmalardaki tutum ve davranışlarını dikkate alarak cezayı 12'şer yıl 6'şar aya düşürdü.

Heyet, sanıklar Ahmet Yapar, Barış Can Yolaçan ve Furkan Sevencan'ı "kasten öldürmeye yardım etmek" suçundan 12'şer yıl 6'şar ay, "kasten öldürmeye teşebbüse yardım" suçundan ise 6'şar yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırdı.

Sanıklar Ferhat Yıldırım, Sabri Ahi, Ufuk Yüceer ve Furkan Sevencan'ın tutukluluk halinin devamına hükmeden heyet, firari sanıklar Can Kölan ve Mert Ceylan hakkındaki dosyanın ayrılmasını kararlaştırdı.

Mütalaada müebbet hapis cezası istemi

Cumhuriyet savcısı tarafından davanın 9 Haziran'daki duruşmasında açıklanan esasa ilişkin mütalaada, sanık Can Kölan'ın, 23 Şubat 2020'de sanıklardan Sabri Ahi ve hakkında ayrıca soruşturma açılan 18 yaşından küçük E.Y'yi yanına çağırdığı, Kölan'ın bu kişilere, "Muhammed Kırmızıkan'ın kız arkadaşını taciz ettiği ve gözdağı verilmesi gerektiğini" söylediği, olayı gerçekleştirmek üzere sanıklar Furkan Sevencen, Ahmet Yapar ve Mert Ceylan'a olay yerinde keşif yaptırdığı ifade edilmişti.

Sanıkların Bayrampaşa'da Orta Mahalle Oğuzhan Sokak'taki olay yerine geldikleri ve müşteki Kırmızıkan'ı beklemeye başladıkları aktarılan mütalaada, müştekiyle kardeşi maktul Emrah Kırmızıkan'ın iş yerlerinden çıktıkları sırada sanıkların daha ileride bulunan müşteki Muhammet Kırmızıkan'a saldırıda bulunulduğu aktarılmıştı.

Sabri Ahi'nin Muhammet Kırmızıkan'ın kalça ve bacak bölgesini bıçakladığı, diğer sanıkların da darbettikleri belirtilen mütalaada, maktul Emrah Kırmızıkan'ın ise bindiği araçtan inerek ağabeyini kurtarmak amacıyla sanıkların arasına girdiği anlatılmıştı.

Sanık Ferhat Yıldırım'ın bıçağıyla maktulün kasık bölgesine iki kez vurduğu, diğer sanıklar E.Y ile Ufuk Yüceer'in de tekme yumrukla saldırdıkları kaydedilen mütalaada, sanıkların olay yerine 2 saat önce gelerek beklediklerinin tespit edildiği vurgulanmıştı.

Adli Tıp raporuna göre, müşteki Muhammet Kırmızıkan'ın 16 bıçak darbesiyle yaralandığı ve yaralarının basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek nitelikte olduğu dile getirilen mütalaada, maktul Emrah Kırmızıkan'ın vücudunda ise 1 sırt, 5 kalça, kasık bölgesi olmak üzere 7 bıçak yarası tespit edildiği ve maktulün büyük damar kesisinden öldüğünün belirlendiği aktarılmıştı.

Eylemlerinin öldürmeye yönelik olduğu, ancak maktulün araya girmesi üzerine sanıkların katılana yönelik öldürme eylemini gerçekleştiremedikleri belirtilen mütalaada, sanıkların Emre Kırmızıkan'a yönelik "öldürme" suçundan müebbet, Muhammet Kırmızıkan'a yönelik "öldürmeye teşebbüs" suçundan ise 9 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.