İlik Bekleyen Sonat İçin Türkiye Kızılay'a Akın Etti

İlik bekleyen Sonat için Türkiye Kızılay'a akın etti

14 yaşındaki Sonat için 10 günde 17 bin kan bağışı yapıldığı belirtildi

Anne Sinem Güney Kuru:

"Kızılay'daki doktorlar, yemek yiyecek fırsat bulamadıklarını, Kızılay tarihinde ilk defa böyle bir şey yaşandığını söyledi"

ANTALYA - Antalya'da Akut Lenfoblastik Lösemi hastalığıyla 4 yıldır savaşan 14 yaşındaki Sonat Emre Özcan'ın yaşama tutunabilmesi adına gerekli olan ilik nakli için Türkiye'nin dört bir yanından kan bağışında bulunuldu. Şu ana kadar 17 bine yakın bağışta bulunulduğunu belirten anne Sinem Güney Kuru, "Doktorlar, yemek yiyecek fırsat bulamadıklarını, Kızılay tarihinde ilk defa böyle bir şey yaşadıklarını söyledi" dedi.

4 yıl önce baş dönmesi ve ağrı şikayetiyle gittiği hastanede yüksek riskli ALL hastası olduğunu öğrenen Sonat Emre Özcan'ın hayatı, hastane koridorlarında geçiyor. Daha önce kemoterapi ve ilaç tedavisi gören Özcan'ın hastalığı uygun ilik bulunamadığı için hastalığı son günlerde nüksetti. Hastanede müşahede altına alınan Özcan, hayata tutunabilmesi için gerekli iliği dört gözle bekliyor.

Türkiye, Sonat için Kızılay'a akın etti

60 gün içerisinde ilik nakli olması belirtilmesinin ardından geçen 10 gün sonra adeta gün saymaya başlayan Sonat Emre Özcan ve annesi Sinem Güney Kuru'nun umutlarıysa, İhlas Haber Ajansı'nın yaptığı haber sonrası tekrar yeşerdi. Haberin ardından Türkiye'nin farklı noktalarından vatandaşlar, Sonat'a ilik nakli uyumunun tespiti için kan vermek istedi. Şu ana kadar 17 bine yakın bağış toplandığı belirtildi.

"Oğlumu, yüzde 50 yaşama şansına bırakmak istemiyorum"

Uygun donör bulunması için umutla beklediğini ifade eden anne Sinem Güney Kuru, şu ana kadar yapılan bağışlardan dolayı Türk halkına minnet duyduğunu ifade etti. Kuru, "Doktorlar, yemek yiyecek fırsat bulamadıklarını, Kızılay tarihinde ilk defa böyle bir şey yaşandığını söyledi. Sanırım 17 bin kadar bağış gerçekleşti. Gün gittikçe de bağışa gelenlerin sayısı artıyor. Sonat şu anda hastanede ve tedavisi devam ediyor. Uygun donör bulunamazsa, yarı uyumlu nakile girecek. Bu da onun yarı yarıya hayat şansı demek. Ben oğlumu yüzde 50 yaşama şansına bırakmak istemiyorum" dedi.