"Kız Öğrenciler Travma Yaşasa da Yardım Almıyor" - Son Dakika
Yerel

"Kız Öğrenciler Travma Yaşasa da Yardım Almıyor"

Karadeniz Teknik Üniversitesinde (KTÜ), 328 kız öğrencinin katılımıyla yapılan araştırmaya göre, kızların en çok sevilen bir kişinin ölümü veya hastalığı, özel bir insandan ayrılma ya da kişisel hastalıklar karşısında travma yaşadığı, ancak...

14.02.2012 12:40

Karadeniz Teknik Üniversitesinde (KTÜ), 328 kız öğrencinin katılımıyla yapılan araştırmaya göre, kızların en çok sevilen bir kişinin ölümü veya hastalığı, özel bir insandan ayrılma ya da kişisel hastalıklar karşısında travma yaşadığı, ancak psikolojik destek almaya pek yanaşmadığı belirlendi.

KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hikmet Yazıcı ile Psikolojik Danışma ve Rehberlik Programı Araştırma Görevlisi Fatma Altun tarafından üniversitede okuyan kız öğrencilerin travmatik yaşantıları ve psikolojik yardım alma durumlarını incelemek için 328 öğrencinin katılımıyla araştırma gerçekleştirildi.

Altun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 328 öğrenciye yaşadıkları travmatik olayları sorduklarını belirterek, "Çalışmamızın sonucuna göre, deneklerin en çok yaşadığı travmatik olayın yüzde 36.3 ile sevilen bir kişinin ölümü olduğu ortaya çıktı. Özel bir insandan ayrılma yüzde 15.9 oranıyla ikinci sırada yer aldı" dedi.

Katılımcılara 14 yaş öncesinde istenmeyen cinsel ilişki, cinsel zorlama, aile içi şiddet, gasp ve fiziksel şiddet gibi olaylarla ilgili de soru yönelttiklerini ifade eden Altun, "Daha sonrasında bu kişilere psikolojik destek alıp almadıklarını sorduk. Katılımcılardan yüzde 89'luk kısmı, yaşadıkları travmatik olaylar karşısında herhangi bir yardım almadığını belirtti. Bu da önemli bir bulgu bizim için" diye konuştu.

-"Psikososyal odaklı çalışmalara hız verelim"-

Doç. Dr. Yazıcı ise Türkiye'de tüm üniversitelerde kızların sayısının oran olarak arttığını belirterek, "Belli bir takım kültürel ortamdan, sosyal yapılardan öğrencilerimiz geliyor. Üniversitelerin amacı, sadece akademik anlamda öğrencilerin bir takım başarılar kazanması değil, aynı zamanda farklı yönleriyle etkili bir gelişim göstermelerine imkan vermektir. Biz de sosyal yaşantıları inceleme çabası içine girdik ve gördük ki 17 farklı alanda öğrencilerin yaşamış oldukları ya da halen yaşamakta oldukları bir takım travmatik olaylar var" dedi.

Bu tür travmatik olayların kişilerde önemli izler bıraktığını, akademik çalışmalarını olumsuz yönde etkileyen unsurlar olduğunu vurgulayan Yazıcı, şunları söyledi:

"Mutlaka yüksek öğretim kurumlarımızda veya diğer öğretim kurumlarımızda önleyici hizmetlerin düzenlenmesi gerekiyor. Yani öğrenciler, özellikle kızlar bu tür travmatik olaylarla karşılaşma ihtimaline karşı önleyici nitelikte bazı becerilere sahip olmalılar. Yaşanan bu sorunların çözümlenmesi gerekiyor, çünkü sadece genel bir uyum sorunu değil, ruhsal açıdan da önemli problemler ortaya çıkmakta. Bugün kadınlarımız arasında özellikle psikiyatrik nitelikteki sorunlar giderek daha çok gözlemleniyor. Biz önce Türkiye'de böyle bir veri tabanının oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Öncelikle sorunları belirleyelim ve önleyici ruh sağlığı hizmetleri açısından neler yapabiliriz konusunda bir takım modeller geliştirelim. Yüksek öğretim kurumlarında sadece eğitim odaklı değil, aynı zamanda psikososyal odaklı çalışmalara da hız verelim."

Piskolojik danışma merkezleri, ruh sağlığı merkezlerinin geliştirilmesi ve uzmanların sayısının artırılması gerektiğini savunan Yazıcı, şöyle devam etti:

"Özellikle mahrem olarak tanımlayabileceğimiz, örneğin erken yaşta evlendirilme, cinsel bir takım olaylara maruz kalma ve benzeri durumlar çok paylaşılır unsurlar değildir. Toplum olarak bunları sık paylaşan, profesyonel düzeyde yardım alma çabası içerisinde olan bir toplum değiliz. Haliyle bunlar oldukları gibi de kalmıyor, muhakkak ki insanların içinde önemli çatışmalara yol açıyorlar. Toplumumuza ve kültürümüze özgü sorunlar var ve mutlaka bu sorunların bu bağlamda tespit edilmesi gerekiyor. Kızlarımızın uyumunu olumsuz yönde etkileyen bu sorunların tespit edilmesi ve ne tür çözüm yolları kullandıklarının araştırılması hem ülkemizdeki kadınlarla ilgili politikalara hem de eğitim kurumlarımızın işlevine farklı bakış açılarıyla yaklaşmamıza katkı sağlayacaktır."

-Araştırma sonuçları-

Türkiye'nin değişik illerinden gelerek KTÜ'nün farklı fakülte, bölüm ve programlarında okuyan 328 öğrenci üzerinde gerçekleştirilen çalışmada, oransal olarak sevilen bir kişinin ölümü ya da hastalığı yüzde 36.3, özel bir insandan ayrılma yüzde 15.9 ve yaşanan kişisel bir hastalık yüzde 10.4 ilk üç travmatik yaşantı olarak saptandı.

Cinsel zorlanmaya-tacize maruz kalma yüzde 0.3, gasp ya da fiziksel şiddete maruz kalma yüzde 0.3 ile en az yaşanan travmatik durumlar olarak belirlendi. Katılımcıların yüzde 27.1'i travmatik yaşantılarını aşırı derecede sarsıcı olarak değerlendirirken, yüzde 2.1'i bu durumu sarsıcı olarak algılamadıklarını belirtti. Travmatik yaşantılara maruz kalanların sadece yüzde 11'inin profesyonel düzeyde psikolojik yardım aldığı tespit edildi.

- TRABZON

Kaynak: AA

Son Dakika Yerel 'Kız Öğrenciler Travma Yaşasa da Yardım Almıyor' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement