Kuşlar Kanatlı Uygarlık Filmi

Bir varmış, bir yokmuş...

Seyahat eden kuşların hikayesi bir vaatmiş!

Dönüş vaadi...

Binlerce kilometrelik, tehlikelerle dolu yolculuklarını tamamlıyorlarsa, en yüksek dağları aşıyor, kızgın çölleri geçip, kötü hava şartlarıyla mücadele ediyorlarsa, tüm bunların nedeni yaşamsal bir amaca yöneliktir: Hayatta kalmak.

Göç, yaşamak için savaşmaktır.

Kuzey yarıküreye bahar geldiğinde, onlar doğdukları yerlere, buzullara göçerler. Üremelerini gerçekleştirebildikleri tek yer bu uçsuz bucaksız beyaz vadilerdir.Doğanın gizemli kanunudur bu.

Bazıları gece gündüz, hiç ara vermeden uçarlar.

Bazıları ise kendi vaat edilmiş topraklarına doğru, büyük çaba sarf ederek, kademe kademe.

Bir enlemden diğerine yolculuk ederken yönlerini bulabilmek için astronomik göstergelerden yararlanırlar: Güneş ve yıldızlar.

Pusula ibresi gibi, dünyanın manyetik alanlarına karşı duyarlıdırlar. Farklı, farklı kıtalardan gelen göçmen kuşlar, Arktik topraklara ulaşıp, burada yayılırlar. İnsanlar için yaşanamaz bu topraklar, onlar için idealdir.

Kısa bir süre sonra, yavrular yumurtadan çıkarlar. Uçmayı çabucak öğrenerek, kendileri için büyük bir sınav olan ilk göçlerine hazırlanmaya başlarlar.

Arktik bölgede yaz çok kısa sürer.

Bu açıklık alanlar hızla donacak ve aylar sürecek uzun kutup gecesi başlayacaktır.

Yavrular, bazen ebeveynleri bile olmadan, uçsuz bucaksız göklere kanat açıp, tropik bölgelere uçmadan önce, kendi başlarının çaresine bakmayı öğrenmek zorundadırlar. Binlerce kilometre uzaklıktaki belirli bir noktaya, daha önce hiç uçmamış oldukları halde, yollarını şaşırmadan varmalarını sağlayan gizemli güç nedir?

Albatroslar, azgın dalgaların üzerinden zarifçe süzülürken, uçamayan penguenler inanılmaz mesafeleri yüzerek geçerler. Arktik kırlangıçlar ise 20 000 kilometrelik en uzun göç yolunu kat ederler.

Kanatlı göçmenler, kuzey yarıküreye baharın dönüşünü müjdeliyorlar.

Hiç değişmeyen gökyüzü güzergâhı bir kez daha kat edildi ve tüm engellere rağmen dönüş vaadi bir kez daha gerçekleşti.

Kuşlar insanın düşünü gerçekleştiriyorlar...

Göç Yolları

Göçmen kuşların izlediği güzergâh binlerce yıldır mevcudiyetini sürdürmektedir. Kuşlar üredikleri yerdeki yaşam şartları zorlaştığında, başka yerlere giderek daha uygun şartlar ararlar.

Çoğu kuzey-güney ekseninde hareket ederler. Sonbahar yaklaştığında, ılıman ya da kuzey iklimlerinde yaşayan kuşlar, daha yumuşak olan tropikal bölgelere ve Ekvator’a yönelirler.

Bu dört temel eksen şöyle tanımlanabilir :Kuzey Amerika kuşları (kar kazı, Kanada kazı, kumtepe turnaları, vs.) ABD’nin güney eyaletlerine ve Orta ve Güney Amerika’ya yönelirler;

Avrupa ve Asya kuşları (Avrupa turnası, beyaz leylekler, öğrenci kırlangıçlar, vs.), Afrika’ya yönelerek Akdeniz’i geçerler ya da İspanya üzerinden ya da Orta Doğu’dan dönerler;

Asya kuşları (şeritli başlı kazlar, Sibirya turnası, vs.), Hindistan’a giderken, Himalayalar’ın doğu veya batısından dolaşırlar, ya da Dünyanın Çatısı sayılan tepelerin üzerinden uçarlar;

Nihayet, bir diğer grup Asya kuşu da güneydoğu Asya’ya, Avustralya’ya ve Pasifik Okyanusu’na göçerler.

Her bir göçmen kuş, bu dört güzergâhtan birini izler; bunu yaparken kendi sınırlarını, kapasitesini, geçmişini, kalkış ve varış noktalarını göz önünde bulundurur.

Örneğin, kışı Afrika’da geçiren Avrupa beyaz leyleği, kırlangıçların aksine, Akdeniz’i geçemez. Çünkü leylekler denizde bulunmayan termal, yukarı akıntıları kullanırlar. Bu nedenle, İspanya ya da Türkiye üzerinden geçmek zorunda kalırlar.

Dolayısıyla, her türün kendine özgü bir göç yolu vardır ve bu göç yolları az ya da çok yukarıda belirtilen kıtalararası 4 güzergâhtan birine yakındır. Göç yolları, türün kendine özgü doğal geçmişini yansıtır. Bu yüzden, söz konusu 4 güzergâh pek çok çakışmayı, yoldan sapmaları, dallanmaları içerir. Birbiriyle kesişen ya da birbirinden ayrılan bu alt güzergâhların sayısı kanatlı göçmen türlerinin sayısıyla doğru orantılıdır.

Yönetmen: J