'Öğrencilerin yüzde 50'si cevap vermişse bu önemli başarı kriteridir

EĞİTİMCİLER Birliği Sendikası (Eğitim Bir-Sen) Genel Başkan Vekili Latif Selvi, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından 4'üncü sınıf öğrencileri arasında gerçekleştirilen 'Türkçe-Matematik-Fen Bilimleri Öğrenci Başarı İzleme Araştırması' (TMF-ÖBA) sonuçlarını DHA'ya değerlendirdi. Selvi, "Bütün öğrencilerin vasatını aldığımızda öğrencilerin en az yüzde 50'si sorulan şeylerle ilgili net cevaplar verebilmişse bu önemli bir başarı kriteridir" dedi.

Latif Selvi, raporu uzmanlar ile birlikte incelediklerini, değerlendirme yaparken hem artıların hem de eksilerin göz önüne alınması gerektiğini söyledi. MEB'in böyle bir araştırma yapmasının önemine işaret eden Selvi, elde edilen sonuçlarla öğrencilerin okul başarılarının uyumlu olduğunu, bu durumun ölçmede doğru yöntem kullanılmasından kaynaklandığını ifade etti.

'YÜZDE 50'LİK BAŞARIYI KÜÇÜMSEYEN YÖNTEM BİLMİYOR'

'Öğrencilerin yüzde 40'ı Türkçe'de okuduğunu anlamıyor', 'yüzde 50'si matematikte akıl yürütemiyor' şeklindeki değerlendirmelere karşı çıkan Selvi, "Böyle değerlendirenlerin eğitim ortamını bilmeyen kişiler olduğunu düşünüyorum. Herkes okuduğunu mükemmel şekilde anlar diyemeyiz. Bunların her birisi belli bir eğitim, pratik, yorumlama kabiliyeti gerektiriyor. Yani bir yeterlilik meselesi bu. Özellikle akıl yürütme dediğimiz şey farklı bir muhakeme kabiliyetini ölçüyor. Yani yüzde 50 başarıyı küçümseyen, bu yöntemi bilmiyor demektir. Yapmamız gereken işler var. Ama bütün öğrencilerin vasatını aldığımızda öğrencilerin en az yüzde 50'si sorulan şeylerle ilgili net cevaplar verebilmişse bu önemli bir başarı kriteridir" dedi.

'GELİŞTİRİLMESİ GEREKEN ALANLAR VAR'

Araştırma sonuçlarına bakıldığında özü itibarıyla bir sorun görmediğini, Türkiye'nin sürekli bir gelişim içerisinde her yıl bir öncekinden daha başarılı bir grafik çizdiğini dile getiren Selvi, "Geliştirilmesi gereken alanlarımız var. Okuma, anlamada da matematikte sayılarla işlem yapabilmede de fen yeterliliğinin geliştirilmesinde de yapılması gerekenler var. Ama birtakım eleştirel yaklaşımlar olması da MEB'i üzmemeli, kızdırmamalı. Çünkü biz eğitimin içindeki insanlarız. Eğitim dinamik bir alan ve bu alanın bu ülkenin geleceğine imza atacak kadroları yetiştiren bir alan olduğunu bilmeliyiz. Bunun için de sürekli gelişim içerisinde olması gerekiyor. Bu izleme herkesi geliştirecektir. Bu tür çalışmaların devam etmesi gerekiyor" diye konuştu.

'BAKANLIĞIN OLUMLU ADIMLARI ATMASI LAZIM'

Bakanlığın olumsuz verileri olumluya çevirebilmek için gerekli adımları atması gerektiğini kaydeden Selvi, "Buradan Temel Eğitim Genel Müdürlüğü, ilkokul eğitimi ile alakalı olarak neler yapması gerekiyor? Yine müfredat geliştirmek için Talim Terbiye Kurulu neler yapması gerekiyor? Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğü öğretmen arkadaşlarımızın hangi noktalarda daha bir yetkin hale getirilmesi için gayret sarf etmesi lazım? Bunlarla ilgili de önemli bir ışık tuttuğunu düşünüyoruz" görüşünü dile getirdi.