Özel Bir Kadından Özel Bir Sergi

Bu özel kadın, son hobisi olan dalmayı da o kadar tutku ile yaptı ki bundan koskoca bir sergi çıktı. 17 Nisan'da açılacak ve satış gelirlerinin " Ege'nin Kadın Balıkçıları Derneği"ne gideceği sergisi için canla başla uğraştığı şu günlerde özel bir söyleşi yaptık.

Su altına, dalmaya olan merakınız nasıl başladı?

Tüm gençliğimde lisanslı yüzücü idim ve Türkiye kurbağalama rekorunu uzun yıllar elimde tuttum yani su ile her zaman çok yakın bir ilişkim oldu. Dalma sporuna ise 2010 yılında başladım, brövemi alır almaz da sualtı fotoğrafları çekmeye başladım. Dalmak insana büyük özgürlük veren bir spor, kendinizi uçuyor gibi hissediyorsunuz, öyle bir ortam ki yalnızca sadece siz, nefesinizin sesi ve sualtı canlıları mevcut. Bambaşka bir dünya...

Bu hobinizi sergiye götüren yol nasıl gelişti?

Dediğim gibi sualtı çok başka bir dünya. Dalışlarım süresince gördüklerim beni o kadar büyüledi ki bu dünyayı ve bu dünyanın sakinlerini herkesle paylaşmak istedim.

Böylece fotoğraf çekmeye başladım. çektiğim fotoğrafları paylaştıkça gerek ailemden, gerek arkadaşlarımdan gerekse de profesyonellerden çok pozitif geri dönüşler aldım ve daha farklı bölgelerde, daha derinlerde, daha farklı canlıları fotoğraflama isteği duydum. Gittiğim değişik bölgelerde karşılaştığım sualtı cennetleri ve orada yaşayan bazı canlılar gerçekten çok ender karşılaşılabilen türdendi ben de bu güzellikleri herkesle paylaşmak istedim ve sergi serüvenim de böylece başlamış oldu.

Nerelerde daldınız? Bu sergi Endonezya'daki dalışınız ağırlıklı? Sizi en çok etkileyen dalışınız burası mıydı? Neden?

Bu sergi Endonezya'nın Sulawesi Adası'nda çektiğim fotoğraflardan oluşuyor ama Türkiye'nin de her yerinde daldım. Bodrum'da yazın hemen hemen her gün dalıyorum ama Kaş, Kalkan, Ayvalık gibi birçok dalış noktasında dalışlar yaptım. Aynı zamanda Avrupa'nın güneyi ve Akdeniz'in başka birçok yerinde de epeyi daldım.

Endonezya tabiat olarak çok enteresan çünkü dışarıdan deniz oldukça sakin ve volkanik olması nedeniyle de sualtı tamamen siyah görünüyor. Ancak daldığınızda çok farklı ve çok renkli bir dünya ile karşılaşıyorsunuz.

Sergiden elde edilecek gelir Ege'nin kadın balıkçılarına gidecek. Bundan biraz bahseder misiniz?

Sergini geliri Ege'nin "Kadın Balıkçıları" projesine bağışlanacak. Ege üniversitesi Su ürünleri Fakültesi tarafından yapılan bir çalışma, güney Ege bölgesinin Türkiye'de en fazla kadın balıkçının bulunduğu alan olduğu ortaya çıkarmıştır.

Güney Ege bölgesindeki toplam 3911 lisanslı balıkçıdan 163 tanesi kadın balıkçıdır. Ege'nin kadınları çoğunlukla balıkçılık sektöründeki küçük teknelerde mürettebat olarak çalışmaktadır. Kadın balıkçıların yüzde 41 gibi bir oranı 40 ila 49 yaş arasındadır. Büyük çoğunluğu kocasıyla avlanmaya giden bu kadınlar ilkokul düzeyinde eğitime sahiptir.Bu proje ile Ege'nin kadın balıkçılarının hayatını değiştirecek projenin başlıkları şöyle sıralanıyor: Kadınların çoğu yeni takım ve malzemelere sahip olmayı istemekte, yeni takımların teknolojik olarak avlanma potansiyellerini yükselteceğine inanıyor.Yine imkAnları elverirse teknelerini yenilemek ya da teknelerini restoran veya kafeye dönüştürmeyi planlıyor.Tarım sektöründe olduğu gibi düşük faizli banka kredilerinin kendilerine de tanınmasını bekliyor.Devletten en büyük beklentileri ise sosyal güvence sahibi olabilmektir.Sürdürülmesi zor bu şartlara rağmen hemen hiçbiri mesleklerinden çıkmayı düşünmüyor.

Bundan sonraki projeniz ne olacak?

Bundan sonra Türk sularında çektiğim fotoğraflardan bir sergi istiyorum.

Godiva çikolata ile yollarınız nasıl çakıştı?

Godiva bir dünya markası ve birçok dünya markası gibi bilinçli bir marka; benim bu projemde de ana amaç bilinç arttırmak ve farkındalık yaratmaktı. Bu fikrimi onlarla paylaştım ve destek olmaya karar verdiler. Hatta bu sergi için özel çikolatalar ürettiler ve Sualtı Araştırmaları Derneği yararına hem mağazalarında hem de açılış gecesi bu özel çikolataları satacaklar. Amaç büyük küçük herkesi denizlerimiz hakkında bilgilendirmek ve onları temiz tutmaya özendirmek.

Tuana Zeynep Bilgin