ŞUTSO Yoğun Bakımdan Çıkmaya Çalışıyor

Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası (ŞUTSO) yönetim kurulunun büyük bölümünün FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanması geri kalanın da bu yüzden istifa etmesi üzerine oda kayyuma devredildi. Pazartesi göreve başlayacak olan kayyum bir ay içerisinde odayı seçime götürecek. Kentin iş anlamında motor vazifesi görmesi gereken oda bu yüzden uzun bir süredir kendi sorunlarıyla boğuşuyor. Gazete İpekyol olarak başlattığımız "ŞUTSO Başkanını Arıyor" başlıklı röportajlar dizisinde adı başkanlık için geçenler, ekonomi anlamında söz sahibi olanlar ve Şanlıurfa için kaygısı olanlar konuşacak. Röportaj dizisinin ilk bölümünde ise; ŞUTSO yönetiminin istifası, ŞUTSO'ya kayyum atanması, sanayi ve ticaret anlamında atılacak adımlar ve nasıl bir ŞUTSO yönetimi konularını İş Adamı Ahmet Oruç ile konuştuk. Oruç, "Maalesef Şanlıurfa'nın ticareti ve sanayisi çok gerilerde, Şanlıurfa'nın Ticaret ve Sanayi Odası'nın itibarı şu anda çok zedelenmiş durumdadır. Çok örselenmiş durumda, yerlerde tabiri caizse diyebiliriz. Ama inşallah bu komalık bir hasta, öyle diyelim, ona benzetelim. İnşallah el birliğiyle bu hastayı yoğun bakımdan çıkarıp sağlıklı bir hale getirmektir tüm amacımız." dedi.

Sizleri tanıyacak olursak…

Ahmet Oruç, evli ve 3 çocuk babasıyım. Çocukluğumuzdan beri esnafız, şu anda Tutku Giyim adı altında tekstil işyerimiz var. Ayrı müteahhitlik de var. Bütün çalışmamız Şanlıurfa için, Şanlıurfa çok kadir bir şehir, eski bir şehir, peygamberler şehridir. Buraya hizmet etmek bir vatan borcudur. Namus borcu, kısacası bir ülke borcudur. Daha önce Fazilet Partisi'nde ilçe başkan yardımcılığı yaptım. Daha sonra istifa ederek, Ak Parti'de kurucu üye oldum. Ak Parti'de yönetim kurulu üyeliği yaptım. Son iki dönemde de aday adaylığı sürecim oldu. Ak Parti'liyiz, Ak Parti'nin yaptığı hizmetlerden çok memnunuz. Ak Parti'nin bir neferi olarak sürekli sahadayız ve çalışmalarımızı yapıyoruz. Şu anda 2013 yılında Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası (ŞUTSO) meclis üyeliğine seçildim. Tekstil komisyonluğu başkanlığı görevimi sürdürmekteyim. ASKON yönetim kurulu üyeliğim var.

Meclis üyesi olduğunuz ŞUTSO'nun şuan ki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Amacımız Şanlıurfa'nın aynası olan, ticaretin ve sanayinin gelişmesi olan ŞUTSO'yu en iyi yerlere getirmek. Bütün çalışmalarımız bu yönde. Maalesef Şanlıurfa'nın ticareti ve sanayisi çok gerilerde, Şanlıurfa'nın Ticaret ve Sanayi Odası'nın itibarı şu anda çok zedelenmiş durumdadır. Çok örselenmiş durumda, yerlerde tabiri caizse diyebiliriz. Ama inşallah bu komalık bir hasta, öyle diyelim, ona benzetelim. İnşallah el birliğiyle bu hastayı yoğun bakımdan çıkarıp sağlıklı bir hale getirmektir tüm amacımız.

Süreci hepimiz yakından takip ediyoruz. Siz içerisindesiniz. Nasıl bu sürece gelindi yani nasıl komalık oldu?

Bu sürece gelinme aşaması maalesef eski yönetimin bunda çok büyük bir katkısı var. Eski yönetim kendi içlerinde anlaşamadı. Yani düşünün yönetim 11, yedek 11, 22 kişilik bir ŞUTSO yönetiminden şu anda 2 kişi var. Hepsi istifalarla maalesef tutuklamalarla geçti. Yönetim kurulunun birçok yanlışları oldu. O yüzden süreç maalesef bu aşamaya geldi. Şu anda kayyum heyeti atandı. Kayyum heyeti de Pazartesi Urfa'da göreve başlayacak. Bir ay içerisinde de Ticaret ve Sanayi Odası'nı seçime götürecek. Yeni bir yönetim, yeni bir yüzle, inşallah elini taşın altına koyan, gövdesini taşın altına koyan insanlar yönetime gelir. Çok daha farklı bir yönetimle karşılaşırız. Amaç hizmet olmalı. Yani herkesin amacı hizmet olmalı. Kimse burada farklı amaç gütmemeli.

Az önceki cümlenizde eski ŞUTSO yönetimi için, 'birbirine düştüler' cümlesini kullandınız. Acaba eski yönetim üyeleri arasında bir rant kavgası veya bir koltuk savaşı mı yoksa farklı bir yerlere mi kanalize oldu?

Muhakkak olmuştur. En başta koltuk sevdası olmuştur. Hiç kimse koltuğu bırakmak istemedi. Ama buna inanın birçok arkadaşımızın makam odaları var, sekreterleri var, çaycıları var. Yani amaç makam sevdası olmamalı, hizmet olmalı, Şanlıurfa olmalı. Şanlıurfa olursa emin olun hizmet de gelir. Yoksa farklı olaylar olursa, koltuk sevdası olursa, bu memleket başarılı olamaz.

Sizce seçimden sonra gelecek yeni yönetimin ilk çalışması ne yönde olmalı?

Benim amacım şu, görüşüm şu; buraya memleket sevdası olan insanlar gelmeli. Koltuk sevdası olan insanlar gelmemeli. Yapabilecek arkadaşlarımızın gelmesi gerekiyor. Toplumda bu insanların kabul görmesi lazım. İnanın bazen görüyoruz Ticaret Odası'nda çok farklı agresif tavırları olan insanlar 'ben başkan adayıyım' diyerek ortaya çıkabiliyor. Fakat tahminim gelecek kişilerin tek amacı Şanlıurfa olmalı ve olmalıdır. Çünkü süre çok kısa, bu süreçte kendilerini ispat etmeleri gerekiyor. Kendi kendilerini kanıtlamaları gerekiyor. Amaç Şanlıurfa'ysa en iyi hizmeti yapmaları gerekiyor. Zaten bunu da bekliyoruz.

Seçim süreci nasıl işleyecek?

Bu seçim sürecinde kayyum heyeti hafta içerisinde Pazartesi burada olması bekleniyor. Kayyum heyeti görüşmelerini yapacak. Odayı inceleyecek, incelemelerde bulunacak ve daha sonra birçok meclis üyesiyle görüşecek. Gruplar halinde insanlar listelerini hazırlayacaklar. Bu yarışa girecekler ve ama 74 meclis üyemiz var, hepsi de birbirinden değerli kardeşlerimizdir. İnşallah koltuk sevdası olmaz da memlekete sevdası olur.

Seçim için güçlü bir aday olarak ön plana çıkıyorsunuz. Başkan olduğunuz takdirde önceki yönetimin yapmadıklarını ya da eksik bıraktıklarını siz yapacak mısınız?

Bir önceki yönetimin yapamadıklarını yapmaya çalışacağız. Daha iyisini yapmaya çalışacağız. Bir yönetim kendi halkıyla vardır. İktidar olan partisinin varlığıyla vardır. İnşallah iktidar partisinin de gücünü alacağız. Urfa'ya çeşitli yatırımları çekeceğiz. Gerekirse gidip yatırımcının kapısında yatacağız. Şanlıurfa'ya çok farklı yatırımcıları getireceğiz. Tek amacımız bu.

Önceki yönetim kendi ekibinin yatırımcılarını Urfa'ya getirdi. Başka yatırımcıların gelmelerine izin vermediler. Siz bunu gören ve gözlemleyen bir ekiptiniz. Bunu siz nasıl değerlendireceksiniz?

Çok yatırımcı var. Bundan iki yıl önce biz bazı yatırımcıları Urfa'ya getirdik. Yer problemi vardı veya yer problemi yoktu, öyle gösterildi, öyle bir izlenim yaratıldı. Birçok yatırımcı Urfa'dan kaçtı. Tesisi bıraktı gitti. Çünkü Organize'de yerimiz var ama yolumuz yok, suyumuz yok. Çok eğimli olan yerlerimiz var bunun düzleştirilmesi gerekiyor. Bunun maliyeti çok düşük, gerçekten de çok düşük, yatırımcının kapısına gitmek gerekir.

Bundan önceki yönetim sadece bazı STK'lar ile çalışıyordu. Kendine yakın olan STK ile iş tutuyordu. Siz Urfa'da olan bütün STK'lar ile birlikte çalışabilecek misiniz?

Urfa'nın çok önemli STK'ları var. Çok değerli başkanları var. Fikir alacağımız çok insan var. Görüşlerini değerlendireceğimiz çok insanlar var. Bunlarla oturup istişare edeceğiz ve amaç Şanlıurfa''da en iyisini yapmak. Kendi yönetim kendi içinde düşündüklerini kendi içinde uygularsa emin olun başarılı olamaz. Ama halkın görüşleri önemli, diğer STK'lardaki kardeşlerimizin ve başkanlarımızın görüşleri de bizim için önemlidir. Bizim görmediğimizi onlar görebilirler. Amaç burada hepsinin ortak aklıyla en iyiyi yaratmak. Devasa firmalara yer verip, imkân verip hem teşvikten yararlanmak lazım hem de bu firmaların önünü açmak gerekir. Her türlü imkânı sunmak gerekiyor. Şimdi ki odamız noter görevini görüyor. Başka bir görevi yok. İmzala, git, başka bir görevi yok.

Nasıl bir yönetim olmasını istiyorsunuz?

Bütün yönetim çalışkan, elini taşın altına koyan, turizm sektöründeyse turizm sektörüne ağırlık verecek, tekstildeyse tekstil sektörüne ağırlık verecek, gıdadaysa gıda sektörüne ağırlık verecek bir yönetim olmasını istiyoruz. Bu insanlar kendi gruplarında, kendi mesleklerinde başarılı olan insanlar ama bunu tüm Şanlıurfa'ya göstermeleri lazım, yatırımcıları çekmeleri lazım. Yönetimin en başta kendi içinde barışık olması gerekiyor ve bunu da dışarıya yansıtması gerekiyor.

Son olarak eklemek istediğiniz bir husus var mı?

İnşallah Şanlıurfa çok daha iyi yerlere gelecek. Zor bir süreçten geçiyoruz. Kaynayan kazanın içerisindeyiz. Şanlıurfa bölgesel olarak da bugün Suriye sınırına yakın, yani çok tehlikeli bir bölgede yer alıyor. Ama inşallah halkımızın duyarlılığıyla bu tehlikeler geçecek. Şanlıurfa 15 Temmuz'da da dik durdu. Bundan sonra da dik duracak. Şanlıurfa terör olaylarını kabul etmeyen bir şehirdir. Hep bu yönüyle kendini ispatladı. Bundan sonra da ispatlayacaktır. İnşallah el birliği ile ekonomik anlamda da daha iyi yerlere gelecektir. (Kaynak: Gazete İpekyol)