Çıplak Halde Çadırlarını Terk Eden 9 Dağcının Ölümü Gizemini Koruyor

Ural Dağları'na bir gezi ve kamp yapmak amacıyla bir araya gelen ve tamamı henüz 20'li yaşlarındaki gençlerden biri hariç tamamı, sebebi hala bilinmeyen bir şekilde hayatlarını kaybettiler. Kurtulan tek isim olan Yuri Yefimoviç Yudin ise ayağını burktuğu için yolculuğun başında ekipten ayrılarak geri dönmüştü. İgor Alekseyeviç Dyatlov'un liderliğinde Sibirya'nın zorlu şartlarına karşı zor bir mücadeleye girişen gençlerin hepsi bu konuda deneyimlilerdi. Gerekli ekipmanlara ve tecrübeye sahip olan gençlerin planlanana göre 12 Şubat'ta Vidaj şehrine dönmeleri gerekiyordu.

ÇADIRLARI PARÇALANMIŞ

Bu tarihin üzerinden birkaç gün geçmiş olmasına rağmen gruptan herhangi bir haber alınamaması üzerine arama çalışmaları başlatıldı. Oldukça geniş çaplı ve yüksek katılımlı arama kurtarma çalışmaları ancak 26 Şubat günü sonuç verdi ve parçalanarak kullanılmaz hale gelmiş çadırlara ulaşıldı. Grubun lideri Dyatlov kampı daha korunaklı olan orman yerine zirveyi kaybetmemek için açık araziye kurdurmuştu. İlginç olan ise grubun ekipmanları ve hatta ayakkabılarının bile karla kaplı ve parçalanmış haldeki çadırların içinde olmasıydı. Gençlerden ise herhangi bir iz yoktu. Çadırlar ise ilginç bir şekilde içeriden yırtılarak parçalanmıştı. Gençlerin kendilerini panik içerisinde, hızlıca çadırdan dışarı atmış oldukları anlaşılıyordu. Polis, gençlerin kar üzerindeki ayak izlerini takip etse de izler bir yerden sonra kesiliyordu. -30 derecelik soğukta ve yoğun kar yağışı altında çoğu üzerlerinde elbiseleri ve hatta ayakkabıları olmadan çadırlarını terk etmişlerdi.

CESETLER BİR AĞACIN ALTINDA BULUNDU

Genişletilen araştırmalar sonucunda önce iki gencin ormanlık alandaki cesetlerine ulaşıldı. Üzerlerinde sadece iç çamaşırları vardı. Altında yattıkları ağacın bazı dalları kırılmış ve hemen yanlarında bir ateş yakılmıştı. Daha sonra birbirlerinden ayrı olarak yol boyunca sıralanmış olarak üç gencin daha cesedine ulaşıldı. Diğer dağcılara ulaşılması ise neredeyse üç ayı buldu. Bunlar, diğerlerine göre biraz daha iyi giyimli haldelerdi. Daha sonra yapılan araştırmada, bu gençlerin üzerlerindeki kıyafetlerde yüksek oranda radyasyona rastlandığı ilan edildi. Cesetlerden ilk bulunmuş olanlar donarak ölmüşlerdi ancak diğer beş gencin vücutlarında çeşitli kırıklara rastlandı. Kafasında ve kaburgalarında ciddi kırıklara sahip olanlar vardı. Bir gencin ise dili, gözleri ve dudağı ortada yoktu.

VÜCUTLARINDA TURUNCU LEKELER GÖRÜLDÜ

Ne çadırın etrafında ne de gençlerin öldükleri bölgede herhangi başka bir ayak izine rastlanmadı. Bu kadar deneyimli, cesur bir dağcı grubunun çadırlarını çıplak bir şekilde terk etmesine sebep olan şeyin ne olduğu ise çözülemedi. Yıllar içerisinde UFO'lardan Rus İstihbarat Servisi'ne, tuhaf yaratıklardan dağın sebep olduğu ses sınırının altındaki düşük frekanslı ses dalgalarına kadar pek çok sebep suçlu ilan edilse de hiçbiri doğrulanamadı. Otopsi esnasında vücutlarında turuncu lekeler tespit edilen dağcıların hiçbirinde fiziksel mücadeleye dair bir iz de yoktu.

BİR DAĞCI KAMERASINI YANINA ALMIŞ

Sırrı çözülemeyen ölümlerle ilgili bugün hala pek çok iddia ortaya atılsa da gençlerden geriye kalan günlükler, kameralar ya da fotoğraf makinelerinden herhangi bir delile ulaşılamadı. Sadece bir dağcının çadırını terk etmeden önce kamerasını yanına aldığı fark edildi ancak ondan da bir sonuç alınamadı. Böylece tarihe Dyatlov Vakası olarak geçen olayda hayatını kaybeden 9 gencin, o gece Sibirya'nın dondurucu soğuğunda büyük bir panikle neyden veya kimden kaçtıkları asla öğrenilemedi.