Bu yıl yedincisi düzenlenen "Edebiyat Mevsimi", yazar ve okurların katılımıyla başladı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığı ve Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi'nce düzenlenen festival, "Hür Tefekkürün Kalesi: Dergiler" temasıyla okurlarla buluşacak.
TYB İstanbul Şubesi'nde gerçekleştirilen etkinliğin açılışına katılan İstanbul milletvekili ve TYB üyesi İsmet Uçma, Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar gereği, çok kritik süreçlerden geçtiğini ifade ederek, "Ülkemiz adı koyulmamış bir 3. dünya savaşından geçiyor. Bu, edebiyatımıza da yansıyacaktır. Bu ülkede silah ve kitap aynı masada yargılandı. Yani silah ne kadar suçsa, kitap da o kadar suçtu. Hatta bazıları için silah suç değildi. Yol biziz, yolcu biziz. Yoldaki en büyük engel de biziz. Eğer bu tespit doğruysa, aynı masaya oturmamız gerekiyor. Bu geleceği hep birlikte inşa etmeliyiz" ifadelerini kullandı.
Etkinlikte konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız da öğrencilerin okul dergisi çıkarttıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Sadece bir okulumuzda, öğrenciler tarafından 6 dergi çıkartılıyor. Göreve geldiğim zaman, buradaki arkadaşlarımızı, okullarımızda bu tarz çalışmalar yapmaları için projelere başlattık. Çocuklarımızın, bizim medeniyet değerlerimizle buluşmaları için, bu ortamda bulunanlara büyük görev düşüyor."
Minder: "Cumhuriyet öncesi çıkan birçok dergi, dijital ortama aktarıldı"
İBB Kütüphane ve Müzeler Müdürü Ramazan Minder, etkinlikten ötürü TYB'ye teşekkür ederek, "Türkiye'de bu güne kadar birçok dergi çıkmış. Bu dergileri kütüphane ortamlarında muhafaza etmek gerekiyor ki gelecek nesil bundan istifade edebilsin. İBB Atatürk Kitaplığı'nda, cumhuriyet öncesi çıkan birçok dergi, dijital ortama aktarıldı. İnternet üzerinden herkes ulaşabilir" diye konuştu.
TYB İstanbul şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı dergilerin bir okul olduğuna vurgu yaparak, Edebiyat Mevsimi'nin Türkiye'nin nitelikli, derinlikli ve devamlı bir edebiyat organizasyonu olduğunu söyledi.
TYB Kurucu Onursal Başkanı D. Mehmet Doğan, herkesi kapsayacak şekilde edebiyat kültürü oluşturulması gerektiğinin altını çizerek, şunları aktardı:
"Bu birleştirici zemin, siyasetin ayrıştırıcılığından uzak olsun. Devletin kapsayıcı bir kültür politikası olmalı. Eğer devlet, doğudan batıya herkesi kucaklayan kültür alanı açmak istiyorsa, TYB gibi 30-40 yıllık tecrübesi olan kurumlara belli destekleri vermek zorunda. Türkiye'de bugünkü siyaset, çok güçlü bir fikir zemini ortaya çıkardı. Cumhurbaşkanından, Başbakana ve milletvekillerine kadar aynı fikir zemininden beslendiler ama günümüzde sanki, siyasetin 'fikri zemini' etkilediğini görüyorum. Ben tekrar fikir zeminine dönülmesini istiyorum. Türkiye'de hala, canlı bir edebiyat ve fikir zemininin olduğundan haberleri olması gerekiyor."
Akın: "Dergicilik direniştir"
Etkinliğin koordinatörlüğünü üstlenen Hüseyin Akın, dergiciliğin bir direniş olduğuna dikkati çekerek, "Küçük bir faaliyet gibi görünse de dergicilik, dünyayı da Türkiye'yi de kurtaracaktır. Çocuklarımıza bu dergicilik bilincini göstermek gerekir. Dergiler, okuyucuya olduğu kadar, yazara da hizmettir. Ben 1980'li yıllarda taşradaki küçük bir dergide yazmıştım ilk kez. Eğer o yazıyı yazmamış olsaydım, bugün burada olamayacaktım" diye konuştu.
Etkinliğe katılan yazar Ali Ural ise "Bu etkinlik, medeniyet zincirimizin bir halkasıdır. Mahmut Bıyıklı'ya teşekkür ediyorum. O, medeniyet adına konuşma yaptı. Ben de TYB'nin geleceği adına umutlandım. Mecmua, dergilerin eski adıdır. 'Cem eden' demektir mecmua. Birliğimize ve yakınlığımıza vesile olsun. Kalplerimizi ve ruhlarımızı birleştirsin" dedi.
Su: "Öyle sanıyorum ki Paris'te bile Türkiye'deki kadar edebiyat dergisi yok"
Festival kapsamında düzenlenen ilk oturumda "Dergilerin Misyonu ve Geçmişten Bugüne Edebiyat Dergileri" konuşuldu.
Yazar Hüseyin Su, batı ülkelerinde dergi sayısının Türkiye'deki kadar çok sayıda olmadığını ifade ederek, "Öyle sanıyorum ki Paris'te bile Türkiye'deki kadar edebiyat dergisi yok" diye konuştu.
Hassasiyetlerin edebiyat dergiciliğine nakşedilemediği kanaatinde olduğunu kaydeden Su, şu bilgileri aktardı:
"Ben 'Büyük Doğu'ya 65-70'li yıllarda yetiştim. 'Diriliş', 'Edebiyat' dergilerini biliyoruz. Bunlara da aynı sorunların mani olduğunu düşünüyorum. Bugünkü edebiyat dergiciliğine baktığımızda, dergiler arası savaş görüyoruz. Bunların hiçbiri sanat, edebiyat savaşı değil. Bunlar son derece hissi, hırsi ve başka kültürel kodlar üzerinden süren kavgalardır. Bugünkü dergiler birbirini beslemelidir. Ama maalesef bunun tersi yapılmaktadır. Evrensel bir düşüncesi dünyasının dergileri böyle olmamalı."
Oturumda ayrıca Beşir Ayvazoğlu "Edebiyat Dergilerinin Misyonu", Ali Haydar Haksal "Günümüz Edebiyat Dergiciliğinde Çizgi Sorunu", A. Ali Ural ise "Bir Mektep Olarak Edebiyat Dergileri" konularını ele aldı.
Edebiyat Mevsimi, 24 Ekim'e kadar TYB İstanbul Şubesi'nde devam edecek.
Son Dakika › Kültür Sanat › Edebiyat Mevsimi Başladı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?