Etemenanki Tabuları Yıkıyor!

Bize kendinizden kısaca bahseder misiniz?

Elbette. 14/04/1984 yılında İstanbul'da dünyaya merhaba dedim. Küçük yaşlarımdan itibaren doğaya, hayvanlara ve insanlara karşı hassastım. Aile yapısı dolayısı ile hassas konuları dahil sorgulama imkanım oldu. Bu nedenle fazlaca düşünerek büyüdüm. Oldukça haşarı bir çocukluğum oldu. Yani çocukluğumu doya doya yaşadım. Bilgi Üniversitesi İşletme bölümü mezunuyum. Evliyim ve iki güzel çocuk sahibiyim. İşletmeciliğin beni tatmin etmediğini anladığım günden beri yazıyorum. Ancak yazdığım tüm eserler zihnimin ve kalbimin adeta sıradışı yansımaları. Yuvaya Yolculuk ve Felsefe Taşı dergilerinde aylık felsefe yazıları yazarak başladığım yazarlık yolculuğum, edebiyat dünyasına hızlı bir giriş ile devam ediyor. Sonuçlar şahane. Ve durmak yok. Hedef büyük.

1 AYDA 5 BASKI

En büyük Babil kulesi olan "Etemenanki" adını verdiğiniz ikinci romanınız, fantastik felsefe türünde yazılmış. Mitolojiye olan yoğun ilginizin yeni ve sıra dışı bir yansıması diyebilir miyiz bu eserinize?

Tabii ki diyebiliriz. Öyle ki Türkiye'de yazılmış bir çok mitolojik roman var. Ve bir çok felsefe romanı da mevcut. Ancak Etemenanki romanının tüm diğerlerinden farkı, fantastik temele oturttuğum kurguya eşlik eden toplumbilim, felsefe, bilim ve dinler tarihi dokunuşlarıdır. Bunu yapan bir Türk yazar henüz yok. Karmaşık ancak bir o kadar tutarlı kurgusunda hiç düşmeyen adrenalin ise okuru kendine bağlıyor. Söylemeliyim ki Etemenanki 1 ayda 5 baskı yaptı ve başarısı artmaya devam ediyor. İyi bir eser çıkardığımı düşünüyorum.

Peki oldukça fazla olan bilgi birikimini kurgusal bir roman olarak tasarlamak sizce nasıl bir zorluk? Esinlendiğiniz kaynaklar var mı?

Öncelikle sizin de söylediğiniz gibi büyük bir bilgi birikimim var. Ancak bunu kurgulamak için yüksek zeka unsuru öncelikli şart olandır. Ayrıca bir çok farklı perspektiften dünyayı görüyor olmak ve bunu okura esaslı biçimde yansıtmak da oldukça zor. Okurun kalbine ve zihnine kelimelerin ahengiyle küçük dokunuşlar yapmak bence işin sanat kısmı. Bilgi, zeka, perspektif ve sanat kabiliyeti bir araya gelince kaçınılmaz olarak ortaya Etemenanki romanı çıktı.

İNSANLIK HALEN İLKEL

Milattan önceki yüzyıllarda yaşayan toplumların "ilkel" olduğu kabul edilir. Fakat siz bu tabuyu kırarak onların da gelişmiş olabileceğini mi savunuyorsunuz?

İşte olay bu bakış açısında başlıyor. "İlkeldiler"… Ancak neye göre ilkeldiler? İnsanlığın 2016'da ilkel olmadığını söyleyebilir miyiz? Kesinlikle hala ilkeliz. Hala tüm dünyada yapılan kanlı savaşlar, tecavüzler, cinayetler ve daha bir çok şey insanoğlunun hala dürtüleri ile hareket eden bir varlık olduğunu açıkça gösteriyor. Elimizdeki akıllı telefonları kullanıyor olabilmemiz veya kıyafetlerimiz bizleri birer bilge yapmıyor ne yazık ki. Bizler kapitalizmin birer kölesi durumundayız ve bu çok acı. Düşünebilen ve gerçekten sorgulayabilen kaç kişiyiz?

ETEMENANKİ TABULARI YIKIYOR

Sorunuza istinaden belirtmeliyim ki; Babil ve öncesinde Sümer halkı M.Ö. 4000-2000 yılları arasında yıldızları inceleyen, yazıyı, hukuku, tarımı ve hayvancılığı geliştirenlerdi. Bana göre gerçek anlamda düşünen, irdeleyen ve üreten hiçbir insan ilkel değildir. Etemenanki tabuları yıkmaya başladı. Okuyucu yorumları da bu yönde. Gerçek başarı da işte burada başlıyor.

İŞTE RUHSAL EVRİM

İnsanlık için üretilmiş en etkili aşının "sevgi" olduğunu söylüyorsunuz. Sizce sevgi tam olarak nedir ve kaynağı var mıdır? Ve romanlarınızda "sevgi"yi nasıl ve hangi boyutuyla işliyorsunuz?

Sevgi… Aslında bir çok şeyin ilacı sevgi. Yaradan'a koşulsuz sevgi ve yaradılana koşulsuz sevgi. Hatta tüm yaradılışa koşulsuz sevgi… İşte ruhsal evrim bu! Eğer bu üçüne koşulsuz sevgi duyabilseydik belki insanlık çok daha farklı yerde olurdu… Her türlü ayrımcılığın sonu olurdu, yaradılan her zerreyi Yaradan'dan ötürü sevebilseydik. İşte bu yüzden sevginin gücü kutsaldır. Etemenanki de sevgiyle yazıldı.

EDEBİYAT DÜNYASINDA SIRADIŞI PROJELER

Bundan sonraki projelerinizden de konuşalım biraz. Neler planlıyorsunuz? Okuyucularınıza biraz ipucu verebilir misiniz?

Goa yayınlarının ve okurlarımın isteği üzerine şu sıralar Etemenanki'nin devamını yazıyorum. Bunun dışında bir sosyal içerikli aşk romanı projem daha var. 2016 bitmeden beni 2 kitapla daha görecek okurlar. Ve her konuda yazmayı planlıyorum artık. Sosyal romanlar, tarihi romanlar, aşk romanları… Bundan sonra edebiyat dünyasında sıradışı projelerimle var olacağım.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Son olarak tüm okurlarıma gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür etmek isterim. Nisan ayında tüm yurtta başlayacak D&R imza günlerime herkesi bekliyorum. Sevgilerimle…