FİKRİYE SUSAM UYAR - Ayvacık ilçesine bağlı Küçükkuyu beldesinde yaklaşık 13 yıl önce kurulan özel müzede hem geleneksel usullerle zeytinyağı üretiliyor hem de tarihi ahşap mengene, yağ lambası ve amforalar sergileniyor. Müzeyi gezenler, bir taraftan "sıvı altın" olarak bilinen zeytinyağının eskiden nasıl üretildiğini görüyor, öbür yandan antika eşyalar arasında geçmişe yolculuk yapıyor.
Özel Adatepe Zeytinyağı Müzesinin kurucusu Haluk Yurtkuran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 13 yıl önce 3 arkadaşıyla kurduğu yapının, Türkiye'nin ilk zeytinyağı müzesi olduğunu söyledi.
Müzeyi kurmadan önce Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde zeytinyağı ürettiklerini belirten Yurtkuran, şu anda müzenin bulunduğu iki katlı binayı görünce burasını restore ettirdiklerini ve hem üretim hem de zeytinyağı kültürüne ait bir alan oluşturma fikrinin ortaya çıktığını anlattı.
Yerli ve yabancı ziyaretçilere zeytinyağı kültürüne ait eski kaplarla üretim tekniklerini gösterdiklerini dile getiren Yurtkuran, binanın alt katında, eski usul taş baskı zeytinyağı üretimine devam ettiklerini bildirdi.
Sonbaharda müzeyi ziyaret edenlerin geleneksel usulde zeytinyağı üretimine tanıklık ettiği bilgisini veren Yurtkuran, binanın girişinde eski saklama kapları olan küplerle modern paslanmaz çelik saklama kaplarının bir arada bulunduğunu, böylelikle eski ile yeninin karşılaştırıldığını kaydetti.
Binanın ikinci katında, yani müze bölümünde ahşap mengene, pres, amfora ve zeytinyağına ait kaplar bulunduğunu ifade eden Yurtkuran, eski yağ lambaları ve fatura, irsaliye gibi yazılı ve görsel malzemeleri de sergilediklerini belirtti.
Müzeyi her yıl ortalama 60 bin kişi geziyor
Zeytinyağı üretimine yönelik eşyaları bulmaya, toplamaya çalıştıklarını dile getiren Yurtkuran, şöyle konuştu:
"Yazılı ve görsel malzemeyle zeytinyağının çağlar boyunca, tarih boyunca nasıl üretildiğini, zeytinin nasıl evcilleştirildiği, insanların kullanımına sunulduğuna ait açıklamalarımız İngilizce ve Türkçe olarak yer alıyor. Bir ahşap mengene var. En az 350 senelik bir mengene bu. Bizans ile Roma döneminde zeytinyağını amforaların içinde saklıyorlarmış. Bir dalgıç arkadaşımız, gemi batıklarından çıkan amforayı bize hediye etti. Kayıt altında, deftere işlendi. Bunlar muhtemelen 2 bin yıllık amforalar. Müzeyle yörenin asıl ekonomik gelir kaynağı olan zeytinciliğin devamına, sürdürülebilirliğine dair bir katkı sunmak istedik. Burada her taraf zeytinliktir ve halkın yüzde 90'ı zeytinden gelirini elde eder. Müzeyi yaparken, 'En azından bir farkındalık yaratırız, en azından tüketiciler açısından zeytinin değeri anlaşılır, bu da esnafımıza katkı olur' diye düşündük."
Yurtkuran, Kültür ve Turizm Bakanlığı denetiminde olan müzeyi en çok Almanya, Japonya, Hollanda ve ABD'den gelen turist gruplarının ziyaret ettiğini, yılda yaklaşık 60 bin kişinin binayı gezdiğini sözlerine ekledi. - Çanakkale
Son Dakika › Kültür Sanat › 'Sıvı Altın'In Zaman Tünelinde Geçmişe Yolculuk - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?