Asıl Erkekler İzlemeli! - Son Dakika
Magazin

Asıl Erkekler İzlemeli!

Asıl Erkekler İzlemeli!

Senaryosunu usta yazar Barış Pirhasan'ın kaleme aldığı, oğlu Yusuf Pirhasan'ın yönettiği 'Kurtuluş Son Durak' filminde rol alan Demet Akbağ ve Belçim Bilgin;....

27.12.2011 06:03
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ünlü oyuncular Demet Akbağ ile Belçim Bilgin Erdoğan önceki gün; Günaydın Yayın Yönetmeni Şirin Sever ve Bülent Ülgen'in sunduğu 'Pazar Eki' programına konuk oldu. Programda ve program sonrası yaptığımız röportajda yeni filmleri 'Kurtuluş Son Durak'ı ve rollerini anlatan Akbağ ve Bilgin, reyting sisteminden ünlü İtalyan oyuncu Monica Bellucci'ye kadar pek çok konuda samimi açıklamalar yaptı...

Filmin nasıl bir hikayesi var, sizin rolleriniz neler?

DEMET AKBAĞ: Kurtuluş'ta bir apartmanda yaşayan nevi şahsına münhasır beş kadının hikayesini anlatıyor film. Apartmana yeni taşınan 'Eylem' adlı kadının hayatlarına girmesiyle değişiklikler yaşamaya, hayatlarındaki rutinden çıkıp kendi geçmişleriyle yüzleşmeye, kendilerini sorgulamaya başlıyor bu kadınlar. Ben filmde, 'Vartanuş' adında, yatalak babasına bakan Ermeni bir kadını oynuyorum.

BELÇİM BİLGİN: Ben de, evlenmeden iki hafta önce terk edilmiş psikolog 'Eylem'i oynuyorum. Kurtuluş'taki bu apartman, aslında evlendikten sonra eşiyle birlikte oturacakları yer ama ayrıldıkları için elinde gelinliğiyle maalesef tek başına geliyor. Komşuları da 'Eylem'i çözmeye çalışıyorlar. Her birinin farklı hikayeleri ve alıştıkları ama değiştirmek için çaba sarf etmedikleri sorunları var. Birbirlerini rehabilite ederek hep birlikte bunları değiştiriyorlar.

Filmde oynamayı kabul etmenizde ne etkili oldu?

D.A.: Barış'la (Pirhasan) birlikte çalışmayı çok istiyordum. Uzun bir flörtümüz vardı ama bir türlü zamanlarımızı denk getiremedik. Senaryo geldi, okudum. O zaman daha Yusuf'un çekeceğini bilmiyordum filmi. Ama Barış Pirhasan senaryoyu yazmışsa ve ben bunu beğenmişsem, işin içinde BKM ve Necati Akpınar varsa, oyuncular iyiyse ve ben bir oyuncuysam; daha ne yapacağım? Evde yemek yapacak değilim ya; bir filmde oynayacağım yani.

Yönetmen Yusuf Pirhasan'ın ilk sinema filmi olması sizde bir endişe yarattı mı?

D.A.: Hiç çekincemiz olmadı. Dünyalar tatlısı, iyi kalpli, mavi gözlü bir yönetmenle çalıştık.

B.B.: O kadar heyecanlıydı ki... Küçük bir erkek çocuğu gibiydi.

D.A.: Ama her şeye de hakimdi. Zaman zaman Türkçesinin yetersiz kaldığı yerlerde Türkçe'den Türkçe'ye tercüme yaptım onun için. (Gülüyor)

Fuşya fularlar filmin simgesi oldu. Ne anlama geliyor bu fularlar?

B.B.: Kadınların bir araya gelip güçlerini birleştirdikleri operasyonun simgesi.

D.A.: Kadınların 'Eylem' önderliğinde yaptıkları bir projeyle ilgili... Aktivistlerin sembolü gibi düşünebiliriz. Bu simgeyi morhipo. com'dan kadınlara ulaştıracağız. İsteyen alabilecek.

TOP ARTIK SEYİRCİDE

Kariyerinizde bu filmi nereye koyuyorsunuz ve filmle ilgili beklentiniz ne?

D.A.: Diğer filmlerimin yanına koyuyorum. Hiçbirini birbirinden ayırmam. Bilinmez ama benim ilk filmim Zeki Ökten'in 'Davacı' filmidir. Oysa herkes benim filmlerimi saymaya 'Vizontele'yle başlıyor. Küçücük bir rolünüz de olsa, o yine sizin filminizdir. Bu da bambaşka bir rol benim için. Ermeni bir kadını canlandırmayı çok istiyordum ve bu hayalim gerçek oldu. Filmle ilgili beklentime gelince; top artık seyircide...

B.B.: Oyuncu, "Filmin gişesi ne olur?" diye düşünemez. Benim aklımdan bile geçmiyor gişe bir film yaparken. Benim için her zaman önce rol gelir.

#Sayfa#

FİLMİ İZLEYECEK HER ERKEĞE TEBRİKLER!

Filmi, kadınların sorunlarını anlattığı için sosyal sorumluluk projesi olarak tanımlamak yanlış olur mu?

B.B.: Kesinlikle! Bu film için 'Feminist film' demek doğru değil. Kadınların sabrı taşarsa, bir gün roller değişirse ne oluru anlatan, aslında erkeklerin daha çok izlemesi gereken bir film olduğunu söyleyebiliriz ama...

D.A.: Filmi kara komedi olarak tanımlamak daha doğru olur. Büyük laflar eden, altı çizili mesajlar veren bir film değil bu. Tüm filmlerde, ucundan köşesinden kadının yaşadığı fiziksel veya ruhsal şiddet işlenir aslında. Ama bu filmde ana tema bu. Yine de, ne kadar kadından bahsetsek de, bu iş için "Bir kadın filmi" demek çok yanlış olur. Bu, hikayenin kadın bakış açısıyla anlatıldığı bir film sadece. Herkese çok eğlenceli bir film vâdediyoruz ve eşleriyle bu filmi izlemeye gidecek olan her erkeği de şimdiden tebrik ediyorum.

YATACAK YERLERİ YOK!

Bir kadın olarak, kadınların yaşadığı şiddet için ne diyeceksiniz?

B.B.: İskandinav ülkelerinde falan böyle şeyler yaşandığında toplum hemen "Biz nerede yanlış yaptık?" diyor, özeleştiri yapıyor. Biz ise hiç kendimizi sorgulamıyoruz; sadece o aileye, yaşanan drama üzülüyoruz ve unutuyoruz. Kanun açısından da erkekler her zaman daha şanslı zaten.

D.A.: 12 yaşındaki çocuk için "Kendi isteğiyle bizimle birlikte oldu" dediler. Bunun olduğu bir ülkede ben daha bir şey söylemek istemiyorum. Bahsederken bile tüylerim ürperiyor. Yatacak yerleri yok bu adamların! Hayattan alacakları intikamı kadınlardan mı alıyor bu erkekler? Yaptırımların çok daha ciddi olması lazım. Pankart açmakla olacak iş değil bunlar.

ŞÖVALYELİK YAPIYORUZ

Dizilerdeki reyting sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?

D.A.: Tüm oyuncuları üzmeyecek tek şey; televizyon. Dizisinin kaldırılması insanı üzmüyor artık. Ben hiçbir zaman reytingi baz almıyorum. Tiyatroda boş salona oynamak beni çok üzer, bir hafta dışarı çıkamam ama televizyonda dizim izlenmedi diye üzülmem. Çünkü hangi şarkının tutup tutmayacağını biliyorum ama hangi hikayenin televizyonda beğenileceğini tahmin edemiyorum artık. Zaten sadece reyting düşünseydik çok fazla projede yer alırdık. Biz televizyonda şövalyelik yapıyoruz.

#Sayfa#

MONICA YEMEKLERİME BAYILI

Monica Bellucci ve eşiniz Yılmaz Erdoğan ile, Bahman Ghabadi'nin 'Gergedan Mevsimi' adlı filminde oynadınız. Çekimler nasıl geçti?

B.B.: Bahman benim eski arkadaşım. Birlikte bir şeyler yapmak istiyorduk zaten. Filmde küçük bir rolüm var, daha çok kamera arkasında yapım sorumlusu olarak çalıştım. İran'da devimden önce hapse giren ve 30 yıl yattıktan sonra ailesini arayan İranlı bir şairin hikayesini anlatıyor film. Monica Bellucci de o şairin eşini oynuyor.

KAPRİSİ YOK

Monica Bellucci gibi bir dünya starının bu filmde oynaması filme ne katıyor sizce?

B.B.: Filmi daha fazla seyirciye ulaştırma açısından büyük bir avantaj tabii ki... Filmde o da Farsça konuşuyor.

D.A.: Yakında Türkçe de konuşur. Türkiye'ye aşık olmuş. Bence buradan ev alır.

Çok yakın arkadaşsınız; nasıl biri kendisi?

B.B.: Hiçbir şey boşuna olmuyormuş, onu bir kez daha gördük. Hiç bitmeyen bir güzelliği var. Çok entelektüel, zeki ve çok donanımlı kadın. Tevazusu çok acayipti. Alışık olmadığı bir set ortamında çalışmasına rağmen hiç kapris yapmadı.

D.A.: Monica benim yemeklerimi çok beğendi. Kebap delisi. Eve bir kebap düzeneği kurduk Yılmaz'la beraber. Ama benim yaptığım zeytinyağlılara, tatlılara bayıldı. Her şeyi yiyor. Akdeniz sıcaklığı var. "Hiç gitmeyebilirim buradan" diyordu.

#Sayfa#

ŞARKILARIM HİT OLUYORSA POPÇULAR DÜŞÜNSÜN!

Demet Hanım, filmde Ermenice şarkı söylüyorsunuz. Bu sahne için nasıl hazırlandınız?

D.A.: O; kadınların artık iyice kaynaştığı, keyfe keder oldukları, sevgi yumağı haline geldikleri bir yemek sahnesiydi. Yönetmenimiz Yusuf, "Sahne kuru kuru olmasın" dedi ve türkü söylersek o eğlenceyi daha iyi vereceğimizi düşündü. Biz de türkü arayışına girdik. Ermeni bir dostumuzdan da türkünün okunmasıyla ilgili tüyolar aldım. Türküyü söylemek için yarım gün çalıştım. Bir saat içinde toparlayıp söyledim. Videosunun internette rekorlar kırdığını, çok izlendiğini görünce inanamadım. O sahnenin o kadar etkili olacağını düşünmemiştim.

Son dönemdeki projelerinizde hep şarkı söylüyorsunuz. Denk mi geliyor, yoksa iyi söylediğiniz düşünüldüğü için mi bu tür roller teklif ediliyor?

D.A.: Rol gerektiriyor ve yapıyorum. Ben şarkı söylemeyi, oyunculuğumda bu yönümü kullanmayı seviyorum. Şarkı söyleyebilmek büyük bir avantaj bir oyuncu için. Roller de denk geliyor galiba...

Söylediğiniz şarkılar genellikle hit oluyor. Albüm yapmayı düşünür müsünüz peki?

D.A.: Bu da Türk müziği için hazin bir durum. Benim açımdan değil, Türk popu için düşünmek gerek. Benim şarkılarım hit oluyorsa, onlar düşünsün ne yapacaklarını. (Gülüşmeler)

HER FİlM BAŞKA BİR MACERA

Konuyu değiştirecek olursak; bir oyuncuyu tatmin eden şey ödül müdür, gişe mi?

B.B.: İkisi de... Aslında oyuncuyu en çok tatmin eden şey; rolünü en iyi şekilde oynamasıdır. Javier Bardem'in bir söz var: "Bir gün öldüğümde, oynadığım tüm karakterler bir odaya girsinler ama konuşacak ortak hiçbir şeyleri olmasın." Ben bu lafa aşık oldum, kendi manifestom yapabilirim! Çünkü benim derdim de bu. Her film başka bir macera. Tabii ki gişesi de iyi olsun isterim ama biz oyuncular film için elimizden geleni yapıyoruz.

D.A.: Rafa ödülleri dizdiğinizde, biri çıkıp "Bunlar nereden geldi?" demesin. Onların neyle geldiğini bilmesi için, o filmleri izlemesi lazım. İkisi birden en tatlı durum. Seyirciye ulaşamamış bir işin ödülü de keyifli olmaz.

Sabah : http://www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr

Son Dakika Magazin Asıl Erkekler İzlemeli! - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement