Bazı Oyuncular Akvaryumda Yaşıyor

Fenomen dizi 'Leyla ile Mecnun'daki 'Erdal Bakkal' tiplemesiyle hafızalara kazınan Cengiz Bozkurt, şimdi de Ata Demirer'in yazdığı 'Eyyvah Eyvah 3' filmiyle izleyicinin karşısına çıkıyor. Filmde sahtekar bir organizatörü canlandıran Bozkurt; 14 yıl kaldığı İngiltere'deki yaşamını ve Türkiye'deki oyunculuk serüvenini GÜNAYDIN'a anlattı.

'Leyla ile Mecnun'dan sonra geniş kitlelerin tanıdığı bir isim oldunuz. Hayatınızda ne değişti?

Hayatım ve hayata bakışım hiç değişmedi. Parasızken de Kaş'ta bir aile pansiyonunda kalıyordum, şimdi de aynı yerde kalıyorum. Yani para, şöhret, popülarite hiçbir zaman hayatımı değiştirmedi. "Popülerlik yüzünden yürüyemiyorum, otobüse binemiyorum" diyenlere de inanmıyorum. Hiçbir şey olduğu yok, binsinler otobüse. Ben metrobüs kullanıyorum mesela.

DUYUNCA ŞAŞIRIYORUM

Metrobüste sizi görünce nasıl tepki veriyorlar?

Millet yorgun argın, yer kapma telaşında; herkes önüne bakıyor. Görenler de gülüyor, selamlaşıyoruz. Herkes işe veya eve atmaya çalışıyor kendini bir an önce. Metrobüste ünlü birini görünce ne konuşacaklar ki! Vapurda da öyle. Bazı oyuncular kendilerini fanusa kapatmış; akvaryumda gibi yaşıyorlar. Neyse ki böyle düşünenler çok az kaldı.

Neden böyle yaşıyorlar sizce?

Bizim kuşak böyle değil; bizim bir üst kuşağımızda var böyle şeyler. 'Sen oyuncusun, insan içine karışmamalısın' bilincinin, okullarda hocaları tarafından kendilerine dikte edildiğini duyuyoruz. Bu da sonrasında 'Şizofrenik bir meslek yapıyoruz, oyunculuk deli işi' gibi söylemleri de beraberinde getiriyor. Bu tür konuşmaları duyunca şaşırıyorum.

ŞİZOFREN DEĞİLİM

Oyunculuk öyle bir iş değil mi?

Öyle olduğunu düşünmüyorum. Ne şizofrenim, ne de şizofrenik bir iş yapıyorum. Saplantılı olduğum zamanlar oluyor tabii, özellikle de rol çıkarma döneminde. O da mükemmeliyetçi olduğum için... Yoksa ben, oyuncu olduğum için çok mutluyum.

Nasıl oyuncu oldunuz peki?

ODTÜ'de fizik okurken, tiyatro bölümüne girip oyuncu olmaya karar verdim. Üniversiteyi ikinci sınıfta bıraktım ki, bu hayatımın dönüm noktasıdır. Oyuncu olmasaydım fizikçi veya akademisyen olurdum.

İNGİLTERE'DE İÇİM KURUDU

Peki yolunuz İngiltere'ye nasıl düştü?

ODTÜ'de altı yıl oyalandıktan sonra yurtdışına çıkmam gerekti çünkü askere gitmeye hazır değildim. Ankara'da bir İngilizce öğretmeniyle evlendim. Kendisi 22 yaşındaki kızımın annesi... Onunla İngiltere'ye gittik. Orada oyunculuk eğitimi aldım. Tezgahtarlıktan pazarcılığa, garsonluktan şoförlüğe kadar bir sürü işte çalıştım. Bambaşka bir hayata geçtim ve tutunmam kolay olmadı.

Türkiye'ye nasıl döndünüz?

İngiltere'de kurduğumuz tiyatronun başarısı Türkiye'de de ses getirdi. 'Inishmore'lu Yüzbaşı' oyunu için Kenter Tiyatrosu'ndan teklif geldi. O oyunda oynadım ve Türkiye maceram yeniden başladı. 'Ülkemden kaçıp gitsem hiç özlemem' diyenlere beş yıl tanıyorum. Ben güneşe hasret bir memlekette 14 yıl yaşadım, içim kurudu.

YURT DIŞI ÇOK ŞEY KATTI

Şu anki başarınızı yurt dışı tecrübenize bağlayabilir miyiz?

Olabilir... Orada sinema-TV okudum; montajı, kamera kullanmayı öğrendim. Sonra belgeselciliğe ağırlık verdim. Orada olmak, dünya vatandaşı olma adına çok şey kattı bana.

Son olarak 'Leyla ile Mecnun' ekibiyle 'Ben de Özledim' dizisinde oynadınız. Dizi neden başarısız oldu sizce?

Yaptığınız her şarkı tutmaz; biz de yeni şarkılar besteleyeceğiz. Biraz acele ettik sanırım, ondan olmadı. Biraz bekleyebilirdik. Hep başarılı işler yapacağız diye bir şart yok. Onur'dan (Ünlü) başka sürprizler bekliyorum.

'Leyla ile Mecnun'un bitişi de çok tartışılmıştı...

TRT'ye, her şeye rağmen gönül koymadım. Hiçbir kanalda şans bulamayacağımız bir ortamda, 103 bölüm arkamızda durdular. 'Leyla ile Mecnun' fenomen olduysa, TRT sayesinde oldu. Kötü konuşmaya gönlüm el vermiyor.

İYİ KARAKTERLERİ OYNAMAK ÇOK SIKICI

'Eyyvah Eyvah 3' kadrosuna nasıl katıldınız?

Yönetmen Hakan Algül'le 'Sevgili Dünürüm' dizisinde tanıştık ve çok iyi anlaştık. 'Berlin Kaplanı'nda da o vesileyle rol aldım. Sonra 'Eyyvah Eyvah 3'te rol teklif edilince kabul ettim. Ucundan kıyısından BKM ailesine girdiğim için çok mutluyum.

Hep sahtekar, dolandırıcıları oynuyorsunuz. Bu, tesadüf mü?

Aslında ben kaşınıyorum biraz! O karakterler ilginç geliyor bana. İyiyi oynamak çok sıkıcı. Ben kötülerin tarafını hep ilginç buldum. Büyük hayalleri olan küçük adamları oynamak beni cezbetti. Para ve mevki peşinde olan insanların düştüğü durum ilgimi çekiyor.

Sabah : http://www.sabah.com.tr