Yönetmene Değil Senaryoya Bakarım - Son Dakika
Magazin

Yönetmene Değil Senaryoya Bakarım

Yönetmene Değil Senaryoya Bakarım

'Hükümet Kadın' filminde belediye başkanını canlandıran Demet Akbağ, oyunculukta tekrara gitmediğini söylüyor.

28.10.2012 06:03  Güncelleme: 09:40

Demet Akbağ'dan bu yazın başlarında; deniz kenarında, tembel bir akşam üstü saatlerinde dinledim yeni filmi 'Hükümet Kadın'ın hikayesini. Okuma yazması bile yokken, 1950'lerin sonunda belediye başkanlığı yapmış bir kadının öyküsüydü bu. Midyat'ta babadan oğula geçen bir belediye başkanlığı sisteminde, eşi erken vefat edip yerine geçecek uygun yaşta oğlu olmayınca, başkanlık koltuğuna kendisi oturmak zorunda kalan bir kadındı Xate (Hate). Üstelik hikaye gerçekti. O kadın, yönetmen-oyuncu-senarist Sermiyan Midyat'ın babaannesiydi.

EN ÖNEMLİSİ GÖÇLÜ SENARYO

Hayatının merkezinde çalışmak olan bir Oğlak burcu kadını olarak, bir de üstüne oyunculuğa böylesi sağlam bir aşkla bağlıyken, birkaç hafta sonra başlayacak çekimler Akbağ'ı çok heyecanlandırıyordu. ve en önemlisi Midyat'ın yazdığı senaryo çok içine sinmişti. "Zaten artık ne olursa olsun, teklif kimden gelirse gelsin; senaryo çok güçlü değilse o projeyi kabul etmiyorum" diyordu. Bir kez daha, dokuz hafta süren çekimlerin sonunda Mardin'de bir araya geldiğimizde ise yanımızda filmin sahibi Sermiyan Midyat da vardı. Benim ilk merak ettiğim; ikisinin de, 25 Ocak'ta vizyona girecek bu filmden umduklarını bulup bulamadıklarıydı...

Film gösterime girdiğinde 'Xate' karakteri ile 'Vizontele'deki 'Siti Ana' arasında karşılaştırma yapılacaktır. Benzerlikler aranacak, "Akbağ oyuncu olarak tekrara mı düştü?" denecektir. Böyle söyleyenlere cevabınız ne olur?

SERMİYAN MİDYAT: Bunlarla işim olmaz, cevap bile vermem. Bu olursa, kötü niyetli bir düşüncedir. İyi niyetle böyle bir eleştiri gelmez. Evet; ikisi de Doğulu, ikisi de şiveyle oynuyor ama o kadar. İki gözü, iki kulağı, bir ağzı olan hiç kimseyi oynamayalım o zaman. 'Siti Ana'yla 'Xate' arasındaki en büyük benzerlik, ikisinin de insan olması. Sadece bu.

DEMET AKBAĞ: Benim cevabım; Xate', 'Siti Ana' değil olur, ne olacak! İkisinin tek ortak noktası, Doğulu kadın oluşları. Bir de ikisinde de Doğu kadınına has sert bir duruş var, o kadar. Kötü bir espri yapmak istersem de, "Biri belediye başkanının karısıydı, diğeri bizzat belediye başkanı" derim.

#Sayfa#

BENDEN BAŞKASI OYNAYAMAZDI!

Böyle bir eleştirinin gelme ihtimali bile sizi sinirlendiriyor anlaşılan?

D.A.: Evet, çünkü bu rolü benden başka kim oynasa; o oyuncu da ikinci kez Güneydoğulu kadını oynamış olacaktı. Genç kız rolü olmadığı için benim yaşımdaki bir oyuncu, illa ki bu zamana kadar bir veya birkaç kez Doğu şivesini kullanacağı rollerle karşılaşmıştır. Ayrıca buna benzer beş tane karakter oynamış olsa bile, böylesi bir senaryoyu reddedebilecek bir oyuncu bu ülkede yoktur! Kimse kayıtsız kalamazdı. 'Xate'yi de benden başka kimse böyle oynayamazdı, onu da söyleyeyim!

Demet Akbağ'dan ilk kez böyle iddialı bir cümle duyuyoruz...

D.A.: Bana böyle bir eleştiri getirecek varsa; önce oturup sadece saçını kahkül kestirip maşa yapınca farklı bir karaktere büründüğünü zanneden ve böyle de kabul gören oyuncuları tartışalım. Aynı ifadesiz suratla sadece saçını, makyajını, kostümünü değiştirerek ve 'ı'ları 'i' diye okuyarak karakter oluşturanlar itibar görüyor çünkü bu piyasada. Seyirci de bunu böyle kabul ediyor ya; aslında yapanı tebrik etmek lazım!

Bu laf birilerine gitti ama...

D.A.: Gitsin! 'Sultanım'ı, 'Sultanim' diye okuyunca yeni bir karakter yaratılmış olmuyor. Beni de sadece şive benzerliği için tekrara düştü diye kınayacak olan varsa, kınasın. Bir de bu ülkede Şener Şen yıllarca; onlarca filmde aynı Doğu şivesiyle, neredeyse aynı adamı oynamadı mı? Kimse o rolleri birbiriyle kıyaslamadı, herkes de ayakta alkışladı. Sadece iki karakterin şivesi birbirine benzer diye, benim kadar oynadığı bir rolün benzerini oynamamaya bu kadar özen gösteren bir kadına mı laf edecek şimdi bu insanlar? Üstelik benzer diyorum çünkü 'Siti Ana' Doğu Anadolu, 'Xate' ise Güneydoğu Anadolu şivesiyle konuşuyor; ki ikisi birbirinden oldukça farklı.

gençlerin hepsi çok iyiydi

'Xate' sekiz çocuklu bir kadın olduğu için filmin genç oyuncu kadrosu çok geniş. İçlerinden ünlü olma yolunda gelecek vaat eden var mı sizce?

D.A.: Hepsi çok iyiydi. Şimdiki genç oyuncular çok önde başlıyor hadiseye. Üstüne bir de biraz akıllı ve komikse, ilerleme çabuk oluyor. Ben 'Bütün oğlanlarım' diyorum onlara... İçlerinde beni en çok şaşırtanlar; Ahmet Sarsılmaz ve Bahadır Efe oldu. Ahmet şiveyi hiç beceremeyecekmiş gibi görünüp çok da iyi beceren, tatlı tatlı, yormadan, sakin, telaşsız oynayan biri. Bahadır Efe'nin ise özellikle kamera arkasında yaptıkları seyredilmeye değer. Rolünün gereğini ve üstüne düşeni yaptı ama nasıl bir yetenek olduğunu asıl kuliste kanıtladı. Şahane bir sesi var, çok iyi dans ediyor ve müthiş bir taklit yeteneği var. Bu yönü keşfedilirse çok ünlü olacak, buna eminim.

S.M.: Bu filmden sonra yıldızı çok parlayacak olan birkaç banko isim var kafamda ama kimseyi etki altında bırakmak istemem. Filmin yönetmeni olarak bunu söylemem de doğru olmaz; sadece Demet'inkilerden farklı isimler diyebilirim.

HİÇPROBLEMLİ BİR KULİSTE BULUNMADIM

Filmde, oyunculuk tecrübesi az olan gençlerle çalışmak sizi zorladı mı?

D.A.: Hepsi de çok şeker ve çok başarılıydı. Bir de benim şansım mıdır yoksa iyi niyetimin ödülü mü bilmiyorum ama ben hiç problemli kulislerde bulunmadım. Bu da öyle oldu.

S.M.: Bilakis bence daha da iyi oluyor. Daha da büyük bir heyecan taşıyorlar. Kadroda 'olmuş' insanların olmaması aslında filmi daha da güzelleştiren, heyecanı daha yüksek tutan bir şey.

#Sayfa#

BU MALZEMEYLE İYİ BİR YEMEK ÇIKAR GİBİ

Filmin çekimlerine başlarken çok heyecanlıydınız; şimdi çekimler bitti, neler hissediyorsunuz? O heyecanınız karşılık buldu mu sizce?

D.A.: Buldu. Çünkü benim okuduğum, hayal ettiğim senaryoyu tam olarak gördüm çekimlerde. Tabii şimdi iş kurguya kalıyor ama ortaya çıkan bu malzemeyle de iyi bir yemek çıkar gibi geliyor.

S.M.: Bence de kesinlikle buldu. Bir kere tüm ekibimle çok iyi anlaştım; hem iş, hem dostluk açısından. Yapım imkanları da çok elverişli olunca, kafamdaki neyse onu filme aktarabildim. İlk filmimi çekerken nasıl hızlı yapacağımı düşünüyordum, bu filmde 'en iyiyi nasıl yaparım'ı düşünerek çalıştım.

BU KADAR İPUCU YETER

Bugüne kadar oynadığınız filmleri şöyle bir düşünseniz; ilk üç sıralamanız nasıl olurdu?

D.A.: Birinci sırada 'Vizontele' gelir, ki o filmde çalışan kime bu soruyu sorsan, aynı yanıtı verir bence. O hepimiz için, tüm BKM için çok özel bir işti. İkinci 'Eyvah Eyvah 1-2', üçüncü ise 'Neredesin Firuze?'. Bu filmin, yani 'Hükümet Kadın'ın finali ise benim tüm filmografim içinde bir ilk. Başka bir şey söyleyemem, bu kadar ipucu yeter!

S.M.: Benim için birinci 'Banyo', ikinci 'Polis', çüncü ise 'Ay lav yu'.

Demet Hanım, başrolü kimseyle paylaşmamak büyük bir sorumluk değil mi? Tüm yük sizin üzerinize binmiş sanki... D.A.: Fiziksel olarak bu kadar yorulduğum başka bir filmim olmadı. Tek başrol ben olunca, neredeyse tüm sahnelerde rolüm vardı. Sorumluluğum da daha çok tabii. Hiç öyle bir ihtimal vermiyorum ama eğer bu film başarısız olursa, bu başarısızlığı ben kendi omuzlarımda hissederim. Dediğim gibi; neredeyse her sahnede ben varım çünkü. Ama yine de bir filmin başarısındaki en büyük etkenin sağlam bir senaryo olduğunu düşünüyorum, ki bu filmin senaryosu gerçekten çok iyiydi.

ZAFER ÇİKA EŞİNE UYUM SAĞLAMAYA ÇALIŞTI

'Hükümet Kadın'ın çekimleri nedeniyle bir süre Mardin'de kalan Demet Akbağ'ı, eşi Zafer Çika da yalnız bırakmadı. Sık sık Akbağ'ı sette ziyaret eden Çika, zaman zaman eşinin kostümüne uyum sağlamak için yörenin geleneksel kıyafeti olan poşuyu da başına geçirmeyi ihmal etmedi.

#Sayfa#

BU FİLM DEMET AKBAĞ'SIZ OLMAZDI

Bu filmi ülkedeki bütün kadın belediye reislerine ithafen yaptım. Bu hikayeyi onları da düşünerek yazdım.

Babaannemin, ülkenin ilk kadın belediye reisi olmasının dışında hikayenin geri kalanı kurgudur. Bunu özellikle belirtmek isterim. Biyografik bir film değil yani bu.

Görsel açıdan da çok tatminkar bir film olduğunu düşünüyorum. ve en önemlisi Allah herkesin başına Necati Akpınar gibi bir yapımcı versin diyorum. Çok profesyonel, çok akıllı, vizyonu çok geniş bir yapımcı.

HENÜZ BİR PLANIM YOK

Üçüncü film için henüz bir planım yok. Avucumu kaşındıran hikayeler var tabii kafamda ama belli bir yaştan sonra hayatın, sen plan yaparken başına gelenlerden ibaret olduğunu anlıyorsun. Dolayısıyla 21'inci yüzyıl icadı olan kariyer kelimesini hayatımdan çıkarttım. Eminim Dostoyevski de "Üçüncü kitabımda şunu yapayım, kariyerim şöyle gitsin" deyip bir ikoncanlık yapmamıştır.

Demet Akbağ bu filmde benim için çok önemlidir. Demet'in kafasında bu filmde çalışıp çalışmamakla ilgili herhangi bir soru işareti olsaydı, ben bu filmi bekletecektim. Ta ki o hazır olana kadar. Demet konusunda inatçıydım. Bu film onsuz olmazdı.

#Sayfa#

GÖZÜMÜN ÖNÜNE PERDE İNİYOR

Saç ve makyajdan önceki Demet Akbağ ile kostümlü Demet Akbağ'ın bakışlarında, duruşunda bile bir fark oluyor. Ne oluyor böyle durumlarda, içinize oynadığınız karakterin ruhu mu giriyor? En azından sizde sanki öyle oluyor gibi...

D.A.: Evet, öyle bir şey oluyor hakikaten. "Şimdi 'Xate' olmam lazım" deyince gözümün önüne bir perde iniyor ve ben artık sadece o karakteri görüyorum. Bir şeyi düşündüğümde, hayal ettiğimde o sırada gözümün önüne bir fotoğraf geliyor. Yeteneğim icabı bunu dışarı yansıtabilen bir cinsim. O şive gelince otomatik olarak bilinçaltı devreye giriyor bence ve öyle yürüyorum, öyle bakıyorum. Ben mesela uzun uzun da çalışmam ayna karşısında. Yıllar içinde dizisinden, tiyatro oyunundan filmine kadar aynı projenin içinde bile ayrı ayrı o kadar çok tipe girdim ki; o yüzden artık çok çabuk başka biri olabiliyorum.

BAYRAM MESAJLARI

SERMİYAN MİDYAT

Herkesin birbirinden kaçıp uzaklara gitmediği, yakınlaştığı ve paylaştığı nice bayramlar dilerim.

DEMET AKBAĞ

Ben, çocukları kurban edilmekten kurtarmadan kimsenin bayramını mayramını kutlamıyorum.

Sabah : http://www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr

Son Dakika Magazin Yönetmene Değil Senaryoya Bakarım - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement