Anneannesiyle birlikte yün iplerin arasında örgü ile haşır neşir büyüyen Miray Aşan, örgünün bu şekilde nostalji olarak kalmasından korkar ve bir girişim başlatır. Miray Aşan, geleneksel örgüyü modern ve zamansız bir hale getirmek ister ve kendi markasını kurar.
Genç girişimci Aşan, ürettiği ürünlerle yaz kış algısını bozarak, örgünün zamansızlığını hafızalarımıza yerleştirmeye çalışıyor. Örgüye hak ettiği itibarı vermek istediklerini belirten Aşan, bu işe yalnız ticari olarak değil, sosyal sorumluluk gözüyle de bakıyor.Nitekim 3 yıl önce ihtiyaç sahibi 12 ev hanımıyla yola çıkan Siis, bugün 15 ev hanımı dahil, 19 kadına kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlayan bir girişim haline gelmiş. Yeni bir girişim olmasına rağmen kadın iş gücünü destekleyen marka, bu yüzden öne çıkmayı hak ediyor. Örgünün tekrar moda olduğu son iki yılda genç girişimci Miray Aşan'la anneannesinden aldığı ilhamla kurduğu markasını, girişimciliği ve gelecek planlarını konuştuk.
Siis'in hikayesi ben çocukken başlamış ama ben bunu 22 yaşında fark etmişim gibi hissediyorum. El işi konusunda son derece yetenekli, bu yeteneğini kızlarına miras bırakmış bir anneannenin bu konuda yeteneksiz torunuyum. Onun yeteneği anneme, annemin modaya olan ilgisiyle harmanlanarak geçmiş. Dolayısıyla daha modernize örgü kazaklar, elbiseler çıkmış ortaya. Bana ise örgü konusunda sıfır kabiliyet verilmiş ama onların yeteneğini değerlendirecek pazarlama kabiliyeti ve o yeteneklerden bir marka oluşturma ilgisi yüklenmiş. Velhasılı 3 sene önce annemin bana ördüğü kazakların fazlasıyla beğenilmesi ve aynı dönemlerde sokakta örgü ören hanımları görmemle başladı bu hikaye. Her biri farklı bir kadının emeğini içinde barındıran, ruhu olan ürünler üretmeye başladık. Ve bu ürünleri tekdüzelikten sıyrılmış, farkındalık sahibi, sıcak ve samimi kadınlara alternatif olarak sunan bir marka olduk.
İlk anlaştığımız hanım, bu işin aklıma gelmesine vesile olan, kapısında örgü ören ablaydı. Sonrasında onun ihtiyaç sahibi olan arkadaşlarıyla da çalışmaya başladık. Sonrasında Suriye Derneği ile görüşüp oradaki hanımlara da ulaştık.
En başından beri söylediğimiz hanımlarla öncesinde bir deneme sürecinden geçiyoruz. Eğer örgü stilleri marka ile uyum sağlıyorsa çalışmaya başlıyoruz.
Şu anda örgü ören 15 hanım; pazarlama, sosyal medya yönetimi, ip tedarik, kalite kontrol ve kargo bölümlerinde çalışan 4 hanımla birlikte toplamda 19 kişi çalışıyor. 2019'un sonuna kadar 30 hanımla birlikte çalışmayı hedefliyoruz.
'KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ ÜRÜNLER DEĞERLİ HİSSETTİRİYOR'
Siis modayı takip eden insanlardan ziyade, kendisi moda olan insanlara hitap ediyor. Siis'e göre moda, kişinin ta kendisi: Kişiselleştirilmiş ürünler. İnsanlar değerli ve bunun farkında. "Birisinin beni beğenmesi değil, benim beni beğenmem önemli. Peki, hangi koşullarda kendimi beğenirim? Satın aldığım ürün tamamen beni yansıttığında hatta "ben" olduğunda." diyorlar, haklılar. Bazen öyle bir renk seçiyor ki, ondan başka kimseye yakışmaz. Öyle bir detay istiyor ki, ondan başka kimse anlamaz. Dolayısıyla kendini o ürüne baktığında eşsiz hissediyor. Hangi moda bunun önüne geçebilir ki!
Biz kışın doğal yün, yazın ise doğal keten ya da doğal pamuklu ip kullanıyoruz. İçerisinde polyester barındırmadığı için terleme ve sıcaklama vb. problemlerin önüne geçiyoruz. Ek olarak yaz sezonunda çanta üretimine de ağırlık verdiğimiz için olumsuz herhangi bir etkilenme söz konusu olmuyor.
'İŞİN RAST GİTSİN KIZIM DEMELERİ BENİ AYAKTA TUTAN EN ÖNEMLİ GÜÇ'
Öncelikle ihtiyaç sahibi hanımlara evde iş imkanı sunmak; onların ayakta kalmasına yardım ederken aynı zamanda hayatlarına dokunmamı sağlıyor. Yaşadıkları evi, çocuklarını, dertlerini ve sevinçlerini görüyorum. Sabah gidersem birlikte kahvaltı yapıyoruz, akşam üstü gidersem yorgunluk kahvesini birlikte içiyoruz. Evlerinden çıktığımda ise bana içten gülümseyip bir anne gibi ''işin rast gitsin kızım'' demeleri beni ayakta tutan en önemli dinamik. Sonrasında ise kendi paranı kazanmak, kendi ayaklarının üzerinde durmak var tabii.
Ben zorluklardan besleniyorum. Markamın ilk senesinde, eğer evde boş oturuyorsam ya da arkadaşlarımla dışarıda bir kahve içiyorsam tüm işler yolundadır fakat bir süre sonra bozulur. İşte tam o anda ben girerim devreye. Sonra tekrar rahatlarım ve bozulur ve tekrar… Zorluklardan beslendiğimi ikinci senemizde anladım ve kendime her ay ve her sene için yeni hedefler koydum. Dolayısıyla rahat olmama izin vermedim, hep bir diğer hedef için çalışmaya devam ettim. Eş zamanda hayatımın dönüm noktası olarak nitelendirdiğim Levent Erden motivasyonu ve eğitim görmeme vesile olduğu yüksek lisans programı var tabii… İki sene boyunca her biri kendi alanında uzman, akşam derste anlattıklarını yarın iş hayatında uygulayan eşsiz hocalardan ders aldım. Tavsiye ettikleri kitapları okudum.
-Sizin gibi yolun başında olanlara zorluklar karşısında pes etmemeleri için neler tavsiye edersiniz?
Kimse ''sen'' değil ve bu senin en büyük gücün. Herhangi bir işi herkes yapabilir ama senin tutkulu olduğun işi en iyi ''sen'' yapabilirsin. İlk başta mükemmel olmak zorunda değil, ki zaten imkansız. En iyi "mükemmel" hatalarından ders çıkararak ortaya çıkarttığın iştir. İnsanlar önemsemeyedebilir, motive de edebilir. Ne önemsenmediğinde demoralize ol ne de motive edildiğinde havalanıp işini aksat. Sadece odaklan, daha iyisini iste. Güç içinde!
Kısa vadeli hedeflerimizde Türkiye'nin önde gelen mağazalarından birinde satış yapmak var. Görüşmelerini gerçekleştiriyoruz, olduğu takdirde en kısa zamanda duyurusunu da yapacağız inşallah. Uzun vadeli hedefimiz ise; kullanılan iplerin de üretimini gerçekleştirmek ve örgü örmeyi seven herkese eşsiz bir alternatif olarak Siis markalı ipleri sunmak.
Son Dakika › Moda › Anneannesinden aldığı ilhamla kadınlara iş olanağı sunuyor - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?