Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker,
"Yeryüzünde 7 milyarın, 1 milyarı açsa ve bunların sayısı artarsa, o küre veya dünya, geride kalan 6 milyar için güvenli yer olmaz. Bunu sadece insanlığın vicdanı açısından değil, dünya güvenliği açısından da değerlendirmek lazım" dedi.
Bakan Eker, Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TÜRKİYEM-BİR) tarafından Serik'e bağlı Belek'te bir otelde düzenlenen 11. Uluslararası Yem Kongresi ve Yem Sergisi'nin açılışında, yem sektörünün gelişmesinin tarımsal ve hayvansal üretimi doğrudan etkilediğini söyledi. Yem sektörünün birçok sektör için stratejik önemi bulunduğunu anlatan Eker, yem sektörünün gelişmesinin, tarım ve hayvancılık sektörünün gelişmesiyle de ilişkili olduğuna işaret etti.
Dünyada yeteri kadar gıda bulunduğunu, herkese yetecek üretim yapıldığını, açlık krizinde farklı nedenler bulunduğunu belirten Eker, şöyle konuştu:
"Eğer dünyada 7 kişiden birisi açsa bunun üretim dışındaki sebeplerinin de irdelenmesi gerekiyor. Çünkü toplam üretime baktığımızda buradaki gelişme, ihtiyaçları giderecek kadardır. Bakıyoruz ki anormal şekilde, beklenmedik şekilde fiyatlar artıyor. Burada bir müdahale var. Örneğin enerji, petrol fiyatları burada zaman zaman devreye giriyor. Örneğin, küresel, mali krizle değişen piyasalar, fonların başka piyasalara yönelmesi, bir takım spekülasyonlar da gıda fiyatları üzerinde etkili. Özellikle siyasi manada istikrara sahip olmayan ve dolayısıyla ekonomik alanda da istikrara sahip olmayan ülkelerin beslenmelerinin ithalata bağlı olduğunu ve bunun kısa süre içinde krize dönüştüğünü görüyoruz. Burada tabii, insanlık vicdanının harekete geçmesi gereken alan var. Eğer sadece yüksek kar güdüsüyle bütün piyasalar, politikalar, müdahaleler, ticaret politikaları belirlenir veya seyirci kalınırsa, petrol bölgesi ile ilgili uluslararası müdahaleler, bu alandaki politikalar insanlığın önüne başka problemler çıkarmaya devam ederse, küresel açlık sorunu devam eder. Hiç unutmayalım ki, yeryüzünde 7 milyarın, 1 milyarı açsa ve bunların sayısı artarsa, o küre, dünya, geride kalan 6 milyar için güvenli yer olmaz. Bunu sadece insanlığın vicdanı açısından değil, dünya güvenliği açısından da değerlendirmek lazım."
-"Tarım sektöründe pozitif büyüme var"-
Türkiye'deki tarım sektörünün son 8 yılının 7'sinde pozitif büyüme sağlandığını anlatan Bakan Eker, 2002'de 23 milyar dolar olan tarımsal üretim değerinin geçen yıl 63 milyar dolar seviyesine çıktığını bildirdi.
Dünya sıralamasında 9 yıl önce Avrupa'da 4'üncü, dünyada ise 11'inci sıradaki Türkiye'nin bugün Avrupa'da birinci, dünyada ise 7'nci sırada olduğuna işaret eden Eker, "Hazırladığımız politikalarla, verimliliği esas alan ölçek ekonomisine doğru gidişi teşvik eden sistemle, Türkiye bundan sonraki süreçte de tarım sektöründeki büyümesi ve potansiyelinin daha fazlasını kullanmaya devam edecektir" diye konuştu.
Bakan Eker, Türkiye'de doğru hayvan yetiştiriciliği alanında da araştırmalar yaptıklarını, Anadolu coğrafyasının büyükbaş değil, küçükbaş hayvancılığa daha uygun olduğunu bildirdi.
Mehdi Eker, "Coğrafya kendi üzerindeki canlıları kendisinin tayin eder. Hangi canlılar orada yaşayacaksa, coğrafya karar verir. Hangi bitkiler yetişecek, hangi canlılar, hangi bitkilerle beslenecek, coğrafya karar verir. Anadolu coğrafyası sığır coğrafyası değil, koyun coğrafyası" dedi.
Türkiye'nin 24 milyar hektar tarım arazisinin her 2 bin 500 metrekarelik alanında toplam 528 milyon data kullanıldığını ifade eden Eker, toprak yapısı, verimlilik düzeyi, hangi ürüne elverişli olduğunun net şekilde takip edilebildiğini kaydetti.
-Tarım arazilerinde küçülme tehlikesi-
Türkiye'nin bugün tarım envanteri, üretim planlamasına yönelik teşvik sistemi ve doğru politikaya sahip olduğunu anlatan Eker, ancak hala bazı alanlarda sorunlar bulunduğuna işaret etti.Türkiye'deki tarım arazilerinin giderek küçüldüğünü belirten Eker, şöyle konuştu:
"Türkiye'de tarım alanları babadan oğula geçtiği için tarımsal alanlar bölünüyor. Tarım arazilerimiz bugün bir halı alanına kadar küçülmüştür. Bu ciddi bir sorundur. Türkiye'nin rekabet yeteneği açısından son derece önemlidir. Bizim bu sorunu çözmemiz lazım. Bu sorun çözülmezse, bu şekilde bölünmeye devam ettiği takdirde bu alanlar işletilemez hale gelir. Atomize olur, kullanılamaz hale gelir. Bu topraklarda verimli, sürdürülebilir tarımsal üretimi, dünya ile rekabet edebilecek şekilde yapamayız."
Bu sorun üzerinde çalışmalar yaptıklarını dile getiren Eker, bu durumdan rahatsız olan üreticilerin de çözüm beklediğini söyledi. Eker, tarım alanlarındaki küçülmeye rağmen Türkiye'nin geçen yıl 4 milyar dolar dış ticaret fazlasına sahip ülke konumunda olduğuna da işaret etti.
-Tarım alanındaki gelişmeler-
Bakan Mehdi Eker, Türkiye'de süt sığırı sayısının 9 yılda 178 binden 4 milyon 200 bine, saf kültür ırkının yüzde 19'dan yüzde 40'lara yükseldiğini bildirdi. Anadolu topraklarında olmayan sığırcılığın da Türkiye'de gelişme gösterdiğine işaret eden Eker, "Coğrafyamızda olmayanı benimseyip, kendi şartlarımıza göre hayvancılık sektörümüzü buna göre dizayn etmeye çalışıyoruz" dedi.
Türkiye'de karma yem üretiminin yüzde 91 arttığına dikkati çeken Eker, şunları söyledi:
"Karma yem üretimi 2004 yılında 6,9 milyon ton civarındayken, 2011 yılında 13 milyon 200 bin ton seviyesine ulaştı. 9 yıl önce tarım desteklerinin yüzde 4,4'ü hayvancılığa ayrılıyordu. Bu, Türkiye'de geçmişte hayvancılık sektörüne ne kadar önem verildiğinin ibreti. 100 lira destek veriliyorsa, 4,4 lirası hayvancılığa gidiyordu. Biz bugün bu oranı yüzde 28 oranına çıkardık. Yani 100 liranın 28 lirası hayvancılığa gidiyor. Önemli kısmını da yem üreticilerine veriyoruz. Hayvansal üretim işletmelerini de destekleme kapsamına aldık. Faizsiz kredi dönemi açıldı. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 6 milyar lira faizsiz kredi kullanıldı. Bundan 111 bin kişi faydalandı."
-TÜRKİYEM-BİR Başkanı Karakuş-
TÜRKİYEM-BİR Başkanı Ülkü Karakuş, 10 yıl önce 7 milyon ton civarında olan Türkiye'deki yem üretiminin, bu yıl 13 milyon tona ulaştığını ve 2023 için 28 milyon ton yem üretiminin öngörüldüğünü bildirdi.
Gelişmiş ülkelerde hayvansal gıdaların tüketilmesine önem verildiğini ve her geçen yıl tüketimin arttığını kaydeden Karakuş, "Türkiye'de de hayvansal gıda üretimi artmakta. Bu da doğru sektörde olduğumuza ve sektörümüzün yakın gelecekte de büyüme kaydedeceğine işaret ediyor" dedi.
Türkiye'nin son 10 yılda hem siyasi hem de ekonomik gelişmeler yaşadığını ifade eden Karakuş, "Dünya için ekonomik ve siyasi bakımından Çin ne kadar önemliyse, Avrupa Birliği için de ekonomik ve siyasi bakımdan Türkiye o kadar önemli" diye konuştu.
Toplantıda Karakuş, Bakan Eker'e plaket sundu. Bakan Eker ve davetliler, daha sonra yem sergisini gezdi.
- ANTALYA
Son Dakika › Politika › 11. Uluslararası Yem Kongresi ve Yem Sergisi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?