AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz'ın olduğundan çok farklı bir Türkiye çizmeye çalıştığını belirterek, "Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile ilgili kanun teklifinden büyük rahatsızlık duyuyorlarmış. Senin rahatsızlık duyduğun ne? Etrafınızdaki belli maaşlı memurlarınız var. Onların size vermiş olduğu bilgilerle mi siz bunu değerlendiriyorsunuz? Ey TÜSİAD, ananas meselesinden, Uganda'da sizlere rafineri bağlantısı kuranlardan, yargı içindeki paralel örgütlenmenin iş dünyası üzerindeki ağır baskısından, şantajından rahatsızlıklarınız niye yok? Niye? Çünkü bazılarının işleri tıkır tıkır yürüyor. Ananaslar gelip gidiyor" dedi.
Erdoğan, partisinin Ankara Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı'nda, "Yeter, söz de karar da milletindir" sözünün kuru kuruya bir slogan olmadığını, siyaset anlayışlarının en temelinde bu ilkenin yer aldığını, 11 yıllık iktidarları boyunca bu ilkeden asla taviz vermediklerini, bu ilkeyi unutmadıklarını, ötelemediklerini, asla geri plana itmediklerini söyledi.
Milletin kararını yok sayanlara karşı cesaretle milletin kararını savunduklarını dile getiren Erdoğan, "Milletin sözünü tahkir edenlere karşı, kararlılıkla milletin sözünü savunduk. Milletin yetkisini, iradesini, egemenliğini küçümseyenlere karşı ısrarla, inatla, cesaretle, umutla, milleti savunduk, milletin mührünü savunduk. Mafyayla, cuntayla, çetelerle mücadele ederken işte biz bu ilkeden hareket ederek sonuna kadar bunun arkasında durduk. Demokrasi dışı müdahalelerle mücadele ederken işte bu ilkeyi yanımıza aldık. Darbe senaryolarına, komplolara, sabotajlara karşı bu ilke hep yol arkadaşımız oldu, azığımız oldu, gayemiz, maksudumuz oldu" diye konuştu.
Erdoğan, 11 yıl boyunca her ne yaptılarsa millet için, milletle birlikte yaptıklarını, milli iradeyi ve demokrasiyi güçlendirmek için yaptıklarını, neyi destekledilerse millet için desteklediklerini bildirdi.
-"Milletim artık manşetlerin dilini çözdü"
Demokrasi ve milli iradeye güç kazandırmak için hiç kimsenin cesaret edemediği, yanına yaklaşamadığı, hatta hayalini dahi kuramadığı reformları gerçekleştirdiklerini vurgulayan Erdoğan, "Bu ülkede malum bir medya zihniyeti, malum bir medya yapılanması vardı. Ağız birliği yaparak, emir ve talimat alarak milletin değil kendilerinin ve kendi sahibi olan holdinglerin çıkarlarını gözeterek hükümet kuruyor ve hükümet yıkıyorlardı. Çıkarlarına uyanı göklere çıkarıyor, uymayanları hedef alıp acımasızca yıpratıyorlardı. İşte o malum medya bu 11 yıllık süreçte milli irade üzerindeki etkisini, gücünü yitirdi" dedi.
Milletin artık manşetlerin dilini çözdüğünü ifade eden Erdoğan, "Fotoğrafların, başlıkların, haberlerin, köşe yazılarının dilini ve maksadını milletim artık çok iyi anlıyor. İşte bu malum medya bu olumsuz etkisini yitirdiği için, milli irade üzerindeki etkisini yitirdiği için şu anda son bir gayretle demokrasiye saldırıyor" diye konuştu.
Demokrasi ve milli irade üzerinde keyfince tasarrufta bulunan bir başka kesimin de sermaye olduğunu dile getiren Erdoğan, "Onlar da millet iradesini yok saydılar. Onlar da bu ülkede hükümet kurdular, hükümet yıprattılar, hükümet yıktılar. Eski günlerdeki gibi şu anda bunu yapamıyorlar. Yine belli yerlerde toplanıyorlar, bir araya geliyorlar ve oralarda 'Acaba AK Parti iktidarını nasıl yıkarız' bunun hesaplarını yapıyorlar. Fakat şimdi milli iradeye söz geçiremiyorlar. Milletin üzerinden bir güç olarak siyaset sahasında varlık gösteremiyorlar. İşte onun için yeni Türkiye'den rahatsız oluyorlar, eski günlere dönmek için feryat ediyorlar" ifadesini kullandı.
-"Rafineriyi alırken rahatsız değilsin, peki cezalar kesilirken niye rahatsız oluyorsun"
TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz'ın dünkü açıklamalarıyla olduğundan çok farklı bir Türkiye, olduğundan çok farklı bir manzara çizmeye çalıştığını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Neymiş? Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, bununla ilgili kanun teklifinden büyük rahatsızlık duyuyorlarmış. Senin rahatsızlık duyduğun ne? Bir defa sen şu anda neden rahatsızlık duyduğunu hiç gelip de bu ülkenin yetkili birimi olan Adalet Bakanı ile veya Hükümeti ile görüştün mü? Bu nedir, ne değildir diye sordun mu? Yok. Etrafınızdaki belli maaşlı memurlarınız var. Onların size vermiş olduğu bilgilerle mi siz bunu değerlendiriyorsunuz? Siz işinize geleni yanınızda barındırırsınız, işinize gelmeyeni hemen kapıya koyarsanız. Peki Hükümet şu anda bu ülkenin menfaatlerini korumayan insanları acaba istediği gibi sağa sola atama imkanına sahip mi? Maalesef değil, eli kolu bağlı. İşte biz onları düzenliyoruz.
Peki ey TÜSİAD, ananas meselesinden niye rahatsız değilsin? Uganda'da sizlere rafineri bağlantısı kuranlardan niye rahatsız değilsin? Yargı içindeki paralel örgütlenmenin iş dünyası üzerindeki ağır baskısından, şantajından rahatsızlıklarınız niye yok? Niye? Çünkü bazılarının işleri tıkır tıkır yürüyor. Ananaslar gelip gidiyor. Herhalde bu bildiğiniz ananas değil, anlıyorsunuz. Bunlar farklı, ananas bunun kod adıdır kod. Rafineri dağıtımları da yapılıyor. Yargıda bazı işler çözülüyor. Beyefendiler bundan rahatsız olmuyorlar. Rafineriyi alırken rahatsız değilsin, peki cezalar kesilirken niye rahatsız oluyorsun? Yanlışın var da onun için."
Devlet içindeki paralel yapıdan değil o yapıyla mücadele için attıkları adımlardan rahatsız olunduğunu ifade eden Erdoğan, "Yargının bağımsızlığını savunur gibi yapıyor ama yargıda bozulan tarafsızlığı hiç dile getirmiyorlar. Biz sadece bağımsız yargı demiyoruz, bağımsız ve tarafsız yargı diyoruz" dedi.
-"Vermezsen verme, bize milletimiz yeter"
"TÜSİAD kusura bakmasın, maalesef bugüne kadar hiçbir zaman milletin yanında durmadılar" ifadesini kullanan Erdoğan, TÜSİAD'ın bugün de milletin yanında durmadığını söyledi. TÜSİAD'a rağmen iş dünyasının üzerindeki baskıyı, şantajı, tehditleri kaldırdıklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Eğer bugün kendi ifadeleriyle, 'Bire beş kazandık' diyenler var bunların içinde. Bizzat bana söylediler, bana. 'Sizin döneminizde bire beş kazandık' dediler. Şimdi utanmadan, sıkılmadan 'Böyle bir ülkeye küresel sermaye gelmez' diyorlar. 120 milyar dolarlık sermayeyi siz mi getirdiniz bu ülkeye? Üyeleriniz, küresel sermayelerle ortaklık kurarken neye dayanarak kurdular? Bu ülkedeki bu güzel atmosfere dayanarak buraya geldiler. TÜSİAD'ın üyelerinin birçoğunun, küresel sermayeli ortaklıklara bak, nasıl geldiler? Bu havayı görerek geldiler. Türkiye'yi güvenli bir liman olarak gördükleri için buraya geldiler. Ben şaşıyorum. Bu TÜSİAD bugüne kadar bu ülkede hiç samimi davranmadı. ve yeri geldi şu ifadeyi de kullandılar, 'Hükümet başarılı ama bizim oyumuz başka yere.' Bunu da kullandılar. Zaten vermezsen verme, bize milletimiz yeter. Siz yine gidin o yolsuzluklarla iç içe olanlarla oturun belli yerlerde lobi faaliyetlerini yapmaya devam edin. Anamuhalefetin zaten lobisini yaptığı bunlar, bunlarla beraber çalışıyorlar, bunu biz gayet iyi biliyoruz."
-"O zaman karşınızda bizi bulacaksınız"
Bugüne kadar sustuklarını, bundan sonra susmayacaklarını, bunları artık yeri geldiği zaman kendilerinin de teşhir edeceğini anlatan Erdoğan, "Çünkü AK Parti iktidarına karşı bu kadar açık bir şekilde tavır ortaya koyanlar, bilsinler ki bundan sonra biz de onlara karşı bu tavrı koyacağız. Bunlar bu ülkede hükümete karşı yapılan bu darbe girişimine yönelik bir tavır ortaya koymadılar. Siz darbe girişimine karşı ortaya tavır koymuyorsunuz öyle mi? O zaman karşınızda bizi bulacaksınız. Samimi, dürüst her işinizde yanınızdayız ama yanlışınızda asla bizi yanınızda bulmayacaksınız, bugüne kadar bulmadığınız gibi. Bunu çok açık net söylüyorum. Bugüne kadar kendileriyle birçok kez bunları konuştuk, dürüst davrandığınız sürece sizin yanınızdayız ama yanlışınızda bizi yanınızda bulamazsınız. Bunu kendilerine her zaman söyledim" diye konuştu.
- Ankara
Son Dakika › Politika › AK Parti Ankara Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?