AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş Açıklaması

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Takdirle ifade etmek istiyorum ki bugün Türkiye'de bu kadar çok iç politik tartışmalar olmasına rağmen Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta kademesinden bir tane açıklama gelmemekte ya da Türk Silahlı Kuvvetlerine atfen hiç kimse bir tane açıklamayı gündeme getirememektedir. Bu, Türkiye için önemli bir gelişmedir" dedi.

Merkeze bağlı Kepez beldesinde bir otelde, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve partisinin teşkilat mensuplarıyla bir araya gelen Kurtulmuş, demokratik gelişme ile ekonomik kalkınma arasında bire bir ilişki olduğunu söyledi.

Türkiye'nin büyük iddiası ve potansiyeli olduğunu belirten Kurtulmuş, " Dubai'nin, Singapur'un ya da Hong Kong'un kalkındığı gibi 'Biz sadece ekonomik kalkınma üzerine odaklanalım, sonra demokrasiyi kalkındırırız' diyemeyiz. Çünkü Türkiye diye sıradan bir balıkçı köyünden, sıradan bir transit ülkeden bahsetmiyoruz. Büyük imkanları, potansiyeli ve iddiası olan bir ülkeden bahsediyoruz. Çevresindeki hemen hemen bütün bölgelerin sorun yumağı haline geldiği bir Türkiye'den, bir büyük küresel medeniyetin mirasçısı olan bir ülkeden bahsediyoruz" diyerek görüşlerini iletti.

Ülkenin hem ekonomide hem de siyaset ve demokratikleşmede yücelmek ve gelişmek zorunda olduğuna işaret eden Kurtulmuş, başka bir durumun söz konusu olmadığını anlattı.

Siyasetin, kullandığı dil ve yöntem itibarıyla gelişmekte olan bu Türkiye'ye uyumlu hale getirilmesi gerektiğini bildiren Kurtulmuş, "Seçimler dolayısıyla siyasette bir düşmanlık dili üzerinden konuşulamaz ve antidemokratik yöntemlerle de siyaset yapılamaz" diye konuştu.

Ekonomik gelişmeler

Kurtulmuş, demokrasinin sadece hukuk alanında olmadığını, ekonomide de bulunduğunu anlattı.

Birtakım çevrelerin, manipülasyonlar ve operasyonlarla Türkiye'de iktisadi istikrarsızlığı sağlama hakları bulunmadığını vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Haziran ayından itibaren Türkiye'nin önünü kesmek isteyenlerin, Türkiye'de birtakım iktisadi istikrarsızlıklar çıkarmak isteyenlerin yapmış olduğu işlerin sonucu iki rakamı sizlere paylaşmak istiyorum. Türkiye'deki gösterge faizi yüzde 4'tü maalesef bugün yüzde 12 seviyelerine yükseldi. Ne oldu Türkiye'de? Ekonomiyi etkileyecek olağanüstü bir şey mi oldu? Maalesef bütün bu Türkiye ekonomisini istikrarsız hale getirme teşebbüslerinin sonucu olarak neredeyse Türkiye'nin borçlanma faizleri, gösterge faizleri iki katından fazla 3 katına yakın artmış oldu. Faizin ve dövizin yükselmesinden kim kazandı? Hesap ortadır. Parası olup bu parasını faize veren, faizden beslenenler kazandı. Maalesef işini döndürmek için kredi alan, faizle ödemek zorunda olanlar kaybetti. Aynı şekilde bizim orta direğimiz, bir sistemi ayakta tutan KOBİ'lerimiz maalesef döviz üzerinden borçlandıysa eyvah. Buna kimin hakkı var?"

Hükümeti beğenmeyenlerin, onu iş başından uzaklaştırmak için bütün meşru yolları kullanabileceğine dikkati çeken Kurtulmuş, bunun yolunun seçimler olduğunu dile getirdi.

Yerel seçimleri hatırlatan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Önümüzde seçim var. Yüklenirsiniz, iktidar partisinin başarısız olması için gayret sarf edersiniz. Demokrasi bunun için var. Hükümet öyle bir oy alır ki yerel seçimlerden sonra iş başında kalamayacağını anlar, geri çekilir. Bunların hepsine eyvallah, başımızın üstüne ama yan yollara, antidemokratik yollara sapıp, birtakım operasyonlar yapıp, milletin iktisadi hayatında millete bir sürü zorluklar çıkarmaya hiçbir hakkınız yok. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Dolasıyla millet her türlü operasyonları yapanları görüyor ama sonuçta bu millet, bu istikamette 30 Mart'ta, Allah'ın izniyle Türkiye'nin reform ve değişim süreçlerinde yürümesi gerektiğini bir kere daha teyit edecek, bir kere daha destekleyecek."

"Memlekette söz ve karar yetkisi milletin"

Kurtulmuş, bunların anlattıklarında, "Efendim, Türkiye hakikatten bu kadar zor bir ülke mi? Türkiye hep böyle bir takım operasyonlarla mı karşı karşıya kalıyor? Ne olacak?" şeklinde sorularla karşılaştıklarını ifade etti.

Yüksek dağların dumanının çok olacağını söyleyen Kurtulmuş, "Kimin hangi dolaplar çevirmekte olduğunu biliriz, kimin hangi operasyonların paydaşı olduğunu biliriz, kimlerin kimlerle nasıl iş yaptığını biliriz ama sonuçta yönettiğimiz ülke, üzerinde ayak bastığımız ülke, Türkiye diye bildiğimiz, uğruna can verdiğimiz, uğruna atalarımızın can verdiği, bizim de can vermeye hazır olduğumuz büyük bir vatan parçasıdır" değerlendirmesinde bulundu.

Ülkenin daha ileriye gitmesi için sorumluluklarını demokrasi içinde yerine getireceklerini aktaran Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Dün nasıl açık birtakım vesayetlere müsaade etmediysek bu ülke birtakım açık vesayetleri hep geride bıraktıysa bundan sonra da hiçbir vesayet düzeneği bu memlekette tutmayacaktır. Takdirle ifade etmek istiyorum ki bugün Türkiye'de bu kadar çok iç politik tartışmalar olmasına rağmen Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta kademesinden bir tane açıklama gelmemekte ya da Türk Silahlı Kuvvetlerine atfen hiç kimse bir tane açıklamayı gündeme getirememektedir. Bu, Türkiye için önemli bir gelişmedir. 5 tane askeri ihtilali görmüş, Başbakan'ını dar ağacında asılırken görmüş bir milletin çocukları olarak geldiğimiz mesafe gerçekten önemli bir mesafe ancak 'meydanı boş bulduk' diye hiç kimsenin başka bir vesayet düzeneğinin arkasına saklanması mümkün olamaz. Bu memleket, nasıl sadece askeri bürokrasinin sözünün geçtiği bir ülke olmayacaksa bu memleket bir anlamda yargıçlar demokrasisi de olmayacak, polis devleti de olmayacak, birtakım iş adamlarının, cemiyetlerin, toplulukların yönettiği ülke de olmayacaktır."

Kurtulmuş, memlekette söz ve karar yetkisinin milletin olduğunu anlatarak, "Seçimler olur, seçimlerde millet vekaletini değiştirir, başımızın üstüne. Bu millete efelik de olmaz, efendilik de olmaz. Bu millete sadece ve sadece hizmetkarlık olur" ifadesini kullandı. - Çanakkale