Antalya'da Natopa Ortak Semineri

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi Kuzey Afrika ve Orta Doğu Programı siyaset uzmanı Tarek Megerisi, Libya'da, savaş ve kaos ortamından DEAŞ'ın güç kazanabileceğini belirterek, "Avrupa'nın bugün gördüğü bir tür göç dalgasına yine yol açabilir." dedi.

NATO Parlamenter Asamblesi (NATOPA) 99. Rose-Roth Semineri ve Akdeniz Ortadoğu Özel Grubu Ortak Toplantısı'nın ikinci oturumları Antalya'nın Serik ilçesi Belek Turizm Bölgesi'ndeki bir otelde başladı.

Program kapsamında, NATOPA Başkan Yardımcısı Vitalino Canas moderatörlüğünde "Libya ve Sahra Altı Afrika" konulu oturum gerçekleştirildi.

Panelde, "Libya ve Sahra Altı Afrika'da Devam Eden Güvenlik Sınamaları" konulu sunum yapan Avrupa Dış İlişkiler Konseyi Kuzey Afrika ve Orta Doğu Programı siyaset uzmanı Tarek Megerisi, dışarıdaki silahlı güçlere daha fazla destek verilince hükümetin daha fazla tavizler vermek zorunda kaldığını söyledi.

Yolsuzlukların arttığına dikkati çeken Megerisi, "Yapıcı olmayan aktörler mesela Halife Hafter'i cesaretlendirdi ve bizi bugünkü noktaya getirdi." ifadesini kullandı.

Hafter'in tetiklediği Batı Libya'daki karşı seferberliğe değinen Megerisi, şöyle konuştu:

"Bu şu anda Libyalı savaşçıların ve aktörlerin 2011'den bu yana en büyük seferberliği. Hafter'in kendilerine olan tehdidini bu şekilde savuşturacaklarını düşünüyorlar. Bunun altında yatan da diktatörleri koruyan diğer ülkelerin politikaları da aslında kendi kendini baltalayan politikalar. Kolay ve tabi ki uzun bir süre bu şekilde devlet kurmaya çalışmak işe yaramıyor. Bölgede diktatörler neredeyse hepsi devletten bir şeyler alıyorlar, hükümete ya da vatandaşlara çok az şeyi geri veriyorlar. Bu 70'lerin başında işe yaradı ama bizi bugünkü noktaya getirdi."

Bugün bölgede görülen değişimin, güvensizlikten ve diktatörlük yönetimine olan tepkiden kaynaklandığını aktaran Megerisi, sıkıntının nereden geldiğini de insanların bildiğini söyledi.

Direncin bölgede hep olacağını vurgulayan Megerisi, bölgede silahlandırılmış ortamların olduğunu dile getirdi.

"Dostlarımızı iyi seçmeliyiz"

Diktatör otoritenin devlete dönüştüğünün altını çizen Megerisi, şunları kaydetti:

"O nedenle dostlarımızı nasıl seçtiğimize çok dikkat etmeliyiz ki bugün olduğu gibi bir savaş içerisinde bir devlete yol açmayalım. Hafter, eminim ki işgalini planladığında ve başlattığında bunun hızlı olacağını düşünmüştü fakat pek de öyle olmadı. Güney Trablusgarp'ta takılıp kaldı ve geçen hafta cephe biraz daha kaydı değişti. Bu da savaşın farklı bir biçimde nereye gittiğini bize gösteriyor. Hafter'in elinde kullanabileceği çok sofistike araçlar var ama insan gücünü daha çok tercih ediyor. Çözüm bulamazsak hangi taraf güç kazanırsa kazansın Hafter kenti almaya çalışsa bile ya da kazanamazsa yenildiğinde aynı güçler, onunla savaşanlar bu savaşı doğuya götürürler. Şu anda başka cepheler açmayı da düşünüyorlar, Libya'nın güneyinde ve doğusunda. Eminim ki aynı sorunlarla onlar da karşılaşacaklar. Libya büyük ve geniş bir ülke. Libya'da, savaş ve kaos ortamından DEAŞ güç kazanabilir. Avrupa'nın bugün gördüğü bir tür göç dalgasına yine yol açabilir."

Florida Üniversitesi Uluslararası Merkez Dekanı ve Siyaset Bilimi ve Afrika Çalışmaları Profesörü Leonardo A. Villalon ise "Sahra Altı Afrika'da Siyasi Reform, Sosyal Değişim ve Devlet Esnekliği" konulu sunum gerçekleştirdi.

Villalon, bölgenin gıda güvenli açısından kötü bir durumda olduğunu, ciddi sorunlar yaşandığını ifade etti.