Arıtman'a Verdiği Sözü Tuttu

Moya Moya hastası Ermeni vatandaşı Arthur Manukyan ile ailesine Türkiye'de 5 yıl oturma izni verildi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şube Müdürlüğü'ne gelen Moya Moya hastası Arthur Manukyan ile annesi Hasmik Manukyan Şube Müdürü Ali Çelen tarafından karşılandı.

Manukyan ve annesi, oturma izniyle ilgili işlemlerini tamamlamalarının ardından İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile emniyet müdürlüğünün A Blok binası önünde bir araya geldi.

Emniyet Müdürü Çapkın burada yaptığı açıklamada, Arthur Manukyan'ın önemli bir hastalığı olduğunu ve Türkiye'de tedavi olması gerektiğini hatırlattı. Çapkın, ''Sayın Başbakanımızın ve Bakanımızın talimatlarıyla Manukyan ailesine en uzun ikamet süresi olan 5 yıllık ikamet izni veriyoruz. Ayrıca Türk vatandaşı olmak isteyip, istemedikleri de kendilerine soruldu. Kendileri, Türk vatandaşı da olmak istediler. Vatandaşlık müracaatları alındı'' diye konuştu.

"HEP TEDİRGİNDİK"

Başvurunun ardından çapkın ile birlikte gazetecilerin sorularını yanıtlayan anne Hasmik, 5 yıldır İstanbul'da kaçak olarak yaşadıklarının hatırlatılması üzerine, hastalıkla uğraştıkları için hastaneden çıkmadıklarını bunun için yakalanmadıklarını ifade etti. Anne Hasmik, Ermenilerle ilgili açıklaması yüzünden olumsuz tepki gören Arıtman'ın kendilerine yardımcı olduğunun belirtilmesi üzerine 'Ben de gazetelerden okudum. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Hep tedirgindik. Hastaneler ameliyatlar bitmeyen bir hastalıkla uğraşıyoruz'diye konuştu.

ARITMAN, ERDOĞAN'DAN RİCA ETMİŞTİ

CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü.

 Anayasa değişikliği teklifinin görüşmeleri için Meclise gelen Erdoğan, teklifin 12. maddenin oylamasında sıranın İstanbul'a gelmesini beklerken, bir grup milletvekilleriyle sohbet etti. Bu sırada yanına giden CHP'li Arıtman, Başbakan Erdoğan ile bir süre konuştu.

 Arıtman, görüşmenin içeriğiyle ilgili olarak gazetecilere şunları söyledi:

 ''Başbakan'dan, ''Moya Moya'' hastası olan Ermeni Arthur Manukyan'a süresiz oturma izni verilmesini istedim. Kendisine Manukyan'ın hastalığını anlattım. 'Bugün 24 Nisan ve Ermeniler bizi işlemediğimiz bir suçla suçluyor. Biz Türk milletinin ne kadar asil olduğunu; darda, zorda olana nasıl el uzatan bir millet olduğumuzu gösterelim' dedim.

 Başbakan, bana Sağlık Bakanlığında bir ekibin Manukyan'ın dosyasına baktığını söyledi. Ben de kendisine 'Hekim olarak anlatayım, acil bir durum, bir an önce oturma izni verilmesinde yarar var' dedim. Bu sırada Başbakan'ın yanında oturan İçişleri Bakanı Beşir Atalay da 'Belki vatandaşlık olabilir' dedi. Ben de 'Tabii takdir sizlerin ama o zaman anneye de oturma izni mutlaka verilmeli' dedim. Başbakan da 'Tamam, peki' yanıtını verdi. Umarım Başbakan'ı ikna etmişimdir.''