Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, "Geçmişte düpedüz yasaklanan birçok çalışma bugün artık çok şükür her düzeyde rağbet görüyor" dedi.
Milli Kütüphane Başkanlığı'nın "El Yazması Kur'an-ı Kerimleri" ve Fahreddin Yanova'nın "Padişahlar, Tuğra ve Paraları Sergisi"nin açılış törenine katılan Kültür ve Turizm Bakanı Avcı, yaptığı konuşmada, "Bizim coğrafyamızda ve kültürümüzde hakikatin özü, sanatın özü yazı olmuştur. Bu anlamda hat sanatı, minyatür, ebru, çini gibi kendine özgü birçok eser bu topraklardan çıkmış ya da bu topraklarda en güzel örneklerini vermişlerdir. Bunlar arasında hat sanatı özelikle son dönemlerde çok rağbet görmeye başladı. Geçmişte düpedüz yasaklanan birçok çalışma bugün artık çok şükür her düzeyde rağbet görüyor" dedi.
Hatın ilk bakışta güzel yazı sanatı gibi algılansa da aslında çıkış noktası itibarı ile Kur'an-ı Kerim'in en güzel ve görkemli şekilde gözler önüne serilmesi olduğunu belirten Bakan Avcı, "Cazibesini hepimizin bildiği ve tekrarlamaktan zevk duyduğu, gurur duyduğu bir sözü ben burada tekrar hatırlatmak istiyorum. Derler ki, Kur'an-ı Kerim Mekke'de nazil oldu, Kahire'de okundu, İstanbul'da yazıldı. Yani hat sanatının doğumu ve gelişmesi bu topraklarda gelişti. Günümüzde de çağdaş hat sanatı bütün dünyada da Türkiye merkezli olarak gelişiyor. Bu hepimiz için bir gurur kaynağıdır" şeklinde konuştu.
El yazması eserlerin önemli bir bilgi edinme kaynağı olduğunu belirten Avcı, "Bugün sergilenecek olan el yazması eserler teknolojinin gelişmesi ile birlikte değeri hiçbir zaman kaybolmayan, tam aksine yıl geçtikçe değerlenen çok nadide eserlerdir. El yazması eserlerin ayrıca en önemli bilgi edinme kaynağı olduğunu hepimiz biliyoruz" diye konuştu.
"Bu çatı altında 11 gün boyunca sergilenecek olan el yazması Kur'an-ı Kerimler ilim, irfan sahibi alimler, sanatkarlar tarafından yazılmış şaheserlerdir" diyen Bakan Avcı, "Bu nedenle meraklıların yanı sıra özellikle gençlerimizin, öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin gelip buraya ziyaret etmelerini, bu nadide eserleri gelip yakından görmelerini özellikle tavsiye ediyorum. 20 yıldan bu yana İslam ve Osmanlı sanat tarihi araştırması yapan ve sanat tarihi konusunda çok önemli araştırmaları bulunan Sayın Fahrettin Yanova, Osmanlı Güzel Sanatlar Müzesi atölyesinde ürettiği eserleri el yazması eserlerle birleştirerek bu önemli sanat dallarına bir kez daha katkıda bulundu" ifadelerini kullandı.
"MİLLİ KÜTÜPHANE SAYISIZ ESERE EV SAHİPLİĞİ YAPMASININ YANI SIRA MİLLİ BİLGİ AĞININ MERKEZİ HALİNE GELMİŞTİR"
Milli Kütüphane ile ilgili son dönemlerde çıkan asılsız haberlere ilişkin de açıklamalarda bulunan Avcı, şunları kaydetti:
"Milli Kütüphane sayısız esere ev sahipliği yapmasının yanı sıra milli bilgi ağının merkezi haline gelmiştir. Koleksiyonunda bulunan zengin içeriği ile araştırmacılara, koleksiyonculara, bilim adalarına ve bütün okurlara, okuyuculara 8 ayrı okuma salonunda hizmet vermektedir. Milli Kütüphane Salonu'nun en önemli bileşenleri 27 bin 548 el yazması kitap, 1928 harf inkılabına ait 88 bin Türkçe kitap, bin 241 cilde yakın harfli nadir matbu kitaplar. Ayrıca burası derleme kütüphanesi olduğu için de sürekli yayınlarla besleniyor. Osmanlı dönemine ait ilk ansiklopedik eser olan bedri dilşadın 1428 yılında yazdığı 'Muradname', yine Osmanlı döneminde eski harflerimizde basılmış olan ilk müteferrika baskılarından 'Vankulu Lügati' Katip Çelebi'nin 'Tuhfetü'l Kibar' gibi çok önemli eserleri de bu Milli Kütüphane koleksiyonu içerisinde yer alıyor. Araştırmacılara daha hızlı bir hizmet sunma gayretinde olan Mili Kütüphane, hizmet ağını bütün Türkiye'ye yayma çabasındadır."
Konuşmasının ardından sergi salonunun açılışını yapan Bakan Avcı, ney dinletisi eşliğinde sergi salonunu gezdi. - ANKARA
Son Dakika › Politika › Bakan Avcı: 'Geçmişte Düpedüz Yasaklanan Birçok Çalışma Bugün Artık Her Düzeyde Rağbet Görüyor' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?